Soru sormak, insanların sorularını yanıtlamak ve diğer insanlarla bağlantı kurmak için sosyal sorularımıza ve Cevap Motorumuza kaydolun.
Soru sormak ve insanların sorularını yanıtlamak ve diğer insanlarla bağlantı kurmak için Su Arıtma Sorular & Cevaplar Motorumuza giriş yapın.
Şifreni mi unuttun? Lütfen e-mail adresinizi giriniz. Bir bağlantı alacaksınız ve e-posta yoluyla yeni bir şifre oluşturacaksınız.
Lütfen bu sorunun neden bildirilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Lütfen bu cevabın neden bildirilmesi gerektiğini kısaca açıklayın.
Lütfen bu kullanıcının neden şikayet edilmesi gerektiğini düşündüğünüzü kısaca açıklayın.
Bağırsak Parazitleri
Bağırsak parazitlerine bağlı enfeksiyonlar dünyanın hemen her tarafında yaygın olarak görülmekte ve seyahatlerin artışına paralel olarak da görülme sıklığı gittikçe artmaktadır. Bağırsak parazitleri; boyutları birkaç milimetre ile birkaç metre arasında değişen, simetrik yapıda, omurgasız ve çok hücrDevamını oku
Bağırsak parazitlerine bağlı enfeksiyonlar dünyanın hemen her tarafında yaygın olarak görülmekte ve seyahatlerin artışına paralel olarak da görülme sıklığı gittikçe artmaktadır.
Bağırsak parazitleri; boyutları birkaç milimetre ile birkaç metre arasında değişen, simetrik yapıda, omurgasız ve çok hücreli canlılardır. Erişkin formları insan vücudunda yaşayan parazitlerin yumurta veya kurtçukları (larvaları) dış ortamda veya ara konakta gelişerek bir başka insan için enfektif hale gelirler. Parazitler sıklıkla insan ve hayvan dışkısıyla veya toprakla kirlenmiş eller, besin maddeleri ve su ile bulaşır. Parazitler genellikle vücutlarının dalgalanması, uzayıp kısalması veya önden arkaya peristaltik kasılmalarla ve yavaş hareket ederler.
Korunmada başlıca yol enfeksiyon zincirinin kırılmasıdır. Bu amaçla asıl konak olan insanlar tedavi edilerek parazitin yumurta ve kurtçukları yok edilir. Ayrıca ellerin uygun şekilde yıkanması, tırnakların uzatılmaması, çiğ sebzelerin yıkandıktan ya da pişirildikten sonra yenilmesi, çiğ et tüketilmemesi, su güvenliğinin sağlanması ve kirli sularda yüzülmemesi gibi hijyenik tedbirlerin alınması korunma açısından çok önemlidir.
Daha az görGiardiyaz
Giardiyaz; Giardia lamblia (intestinalis) adlı parazitin kist formunun ağız yolu ile alınmasının ardından oluşmakta ve 10-15 tane kist bile enfeksiyona neden olabilmektedir. Giardiyazın asıl kaynağı sular olmasına rağmen besin kaynaklı küçük salgınlar da bildirilmiştir. Giardia enfeksiyonları dünyanDevamını oku
Giardiyaz; Giardia lamblia (intestinalis) adlı parazitin kist formunun ağız yolu ile alınmasının ardından oluşmakta ve 10-15 tane kist bile enfeksiyona neden olabilmektedir. Giardiyazın asıl kaynağı sular olmasına rağmen besin kaynaklı küçük salgınlar da bildirilmiştir.
Giardia enfeksiyonları dünyanın her bölgesinde ve tüm yaş gruplarında görülebilmekle birlikte çocuklarda daha sık rastlanır. Giardia lamblia, ince bağırsağın üst bölümlerine (on iki parmak bağırsağı) ve safra yollarına yerleşerek çoğalır. Bir ile üç hafta arasında değişen kuluçka döneminden sonra ishal, bulantı, iştahsızlık, karın ağrısı ve gaz gibi yakınmalar başlar.
İshal aralıklı olarak devam eder. Yağlı dışkılama, kilo kaybı, malabsorbsiyon (bağırsaklarda emilim bozukluğu) ve mide ağrısı da tabloya eşlik edebilir. Giardiyaz ayrıca, kronik ishale ve çocuklarda büyüme, gelişme geriliğine yol açabilir. Kendiliğinden iyileşen olgular aylarca kist çıkarmaya ve böylece enfeksiyon kaynağı olmaya devam ederler.
Korunmada genel prensipler geçerli olup, parazitin su ile bulaşmasının yaygın olduğu unutulmamalıdır.
Daha az görAmipli Dizanteri
Entamoeba histolytica’nın neden olduğu bulaşıcı bir kolittir. Bu amip dünya üzerindeki en yaygın bağırsak parazitlerinden biridir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemidir. Dünya nüfusunun %10’undan fazlasının amip ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Yurdumuzda daha ziyaDevamını oku
Entamoeba histolytica’nın neden olduğu bulaşıcı bir kolittir. Bu amip dünya üzerindeki en yaygın bağırsak parazitlerinden biridir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sağlık problemidir. Dünya nüfusunun %10’undan fazlasının amip ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Yurdumuzda daha ziyade Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde görülür.
Dünyada yaklaşık 500 milyon insan amebiyaz tanısı almakta ve 100 000 civarında insan bu nedenle yaşamını yitirmektedir. Amebiyaz, sıtmadan sonra en çok ölüme neden olan protozoon hastalığıdır. Epidemiyolojik çalışmalarda, amip enfeksiyonlarına en sık Hindistan, Kuzey ve Doğu Afrika, Uzak Doğu, Güney ve Orta Amerika’da rastlandığı bildirilmektedir.
Bulaşma, su ve besinlerin içinde bulunan amip kistlerinin oral yoldan (ağızdan) alınması ile olur. En önemli kaynak, hasta olmadıkları halde bağırsaklarında amip taşıyan (portör) insanlardır. Portör durumundaki bir kişinin dışkısıyla günde 15 milyona varan sayıda amip kisti çıkardığı tahmin edilmektedir. Bulaştırmada eller ve karasinekler de rol oynar. Oral yolla alınan kistler bağırsaklarda trofozoit haline dönüşürler; bakteri, hücre ve gıda artıklarını fagosite ederek (yiyerek) beslenip çoğalır ve kolonize olurlar. Bu amiplerin daha sonra patojen hale gelip, dokulara saldırdığı ve kalın bağırsaklarda ülserler oluşturduğu bildirilmektedir. Sonuçta bağırsak duvarı kalınlaşır, sertleşir ve lümeni daralır.
Birkaç gün ile birkaç ay (ortalama 6-10 gün) arasında değişen kuluçka döneminden sonra bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrısı ve günde 8-40 arasında değişen sayılarda ishal ortaya çıkar. Hastalık çocuklarda yüksek ateşle birlikte, daha ağır ve ölümcül seyreder. Yapılan çalışmalarda hastaların yaklaşık ¾’ünde belirtilerin dört hafta kadar sürdüğü tespit edilmiştir. Amipli dizanteri dışkısı kanlı-mukuslu ancak cerahatsiz olup berrak, parlak kırmızı renkte ve kırmızı jöleye benzer görünümdedir.
Korunma:
En çok marul ve maydanoz gibi sebzeler kontamine olur. Enfeksiyonun yayılmasında ilk kaynak genellikle sulardır. Sadece suların kaynatılması ile amiplerin yok olduğundan emin olunabilir. Sebzeler kistlerden arındırılmak için pratik olarak kuvvetli deterjanlarla yıkanmalı ve sirke içinde 10-15 dakika bekletilmelidir.
Daha az görBasilli Dizanteri
Shigella cinsi bakterilerin neden olduğu kanlı mukuslu ishal, karın ağrısı ve ateş ile seyreden akut, enfeksiyöz bir kolittir. En çok yaz ve sonbahar aylarında rastlanır. Shigella ile insanlar çok kolay enfekte olurlar. Salmonella ve vibrioların hastalık oluşturabilmesi için 100.000 kadar bakterininDevamını oku
Shigella cinsi bakterilerin neden olduğu kanlı mukuslu ishal, karın ağrısı ve ateş ile seyreden akut, enfeksiyöz bir kolittir. En çok yaz ve sonbahar aylarında rastlanır. Shigella ile insanlar çok kolay enfekte olurlar. Salmonella ve vibrioların hastalık oluşturabilmesi için 100.000 kadar bakterinin ağız yoluyla alınması gerektiği halde, 200’den az Shigella bakterisi bile dizanteri oluşturabilir.
Basilli dizanteri, fekal-oral bulaşmanın en iyi örneği olarak alt yapısı yetersiz ve hijyen koşulları kötü olan az gelişmiş ülkelerde sık görülür. Bakteriler, hastaların kullandığı tuvaletlerin kullanılması ile diğer insanlara bulaşabileceği gibi lağım sularının karıştığı dere suları ile sulanan sebzelerin (maydanoz, marul, vs.) çiğ olarak yenilmesiyle de bulaşır.
Hastalığın akut döneminde çok miktarda Shigella bakterisi dışkı ile atılır ve bu dönemde çevre kontamine olur. Bakteriler soğuk ve nemli ortamlarda haftalarca yaşayabilir. Şigellaların oda ısısındaki sularda 6 aya kadar ve toprakta 9-12 gün canlı kalabildikleri tespit edilmiştir. Bu nedenle alt yapının yetersiz olduğu bölgelerde su ve besin kaynaklı salgınlar olabilmektedir. Sinekler de enfeksiyonun yayılmasında mekanik taşıyıcılık yaparlar.
Basilli dizanteri genel olarak bir yaz mevsimi hastalığıdır. En çok 1-5 yaş arası çocuklarda görülür. Beslenmede anne sütünün ön planda olduğu ilk 6 aylık bebeklerde genellikle basilli dizanteri oluşmaz. Anne sütü ile beslenmenin az olduğu gelişmiş ülkelerdeki bebeklerde çok ciddi şigelloz tabloları gelişmektedir.
Bakteri alındıktan 1-3 gün sonra kramp tarzında karın ağrıları, yumuşak kıvamda dışkılama ve hafif ateş görülür. Bir iki gün içerisinde dışkılama sayısı günde 20-30’u hatta 40’ı bulur. Dışkı kanlı-mukuslu, şekilsiz ve miktarı azdır. Ateş her hastada yükselmez, yükselenlerde ise 3 gün kadar devam eder. Su ve elektrolit kaybı nedeni ile hastanın tansiyonu düşer, halsizlik belirginleşir. Nadiren su kıvamında dışkılama olabilir. Hastalık, antibiyotik verilmese de 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden düzelmektedir. Antibiyotik uygulamaları, hastalığın 2-3 günde düzelmesini sağlar ve dışkı ile bakteri atılımını önler.
Korunma:
ishal
İshal, dışkı miktarının ve sayısının fazlalaşması, kıvamının değişerek yumuşak, sulu bir görünüm alması olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü ishali; 24 saatte 3’den fazla veya her zamankinden daha sık ya da sulu dışkılama olarak tarif etmektedir. Yalnızca sık dışkılama, kıvam değişikliği yoksa ishDevamını oku
İshal, dışkı miktarının ve sayısının fazlalaşması, kıvamının değişerek yumuşak, sulu bir görünüm alması olarak tanımlanır. Dünya Sağlık Örgütü ishali; 24 saatte 3’den fazla veya her zamankinden daha sık ya da sulu dışkılama olarak tarif etmektedir. Yalnızca sık dışkılama, kıvam değişikliği yoksa ishal sayılmaz.
İshaller genellikle gastrointestinal sistemin enfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkar. Yapılan çalışmalarda toplum kökenli çeşitli mide-bağırsak enfeksiyonlarının %35’inin kontamine sulardan kaynaklandığı gösterilmiştir.
Enfeksiyonun tipine göre sulu (kolera) veya kanlı (dizanteri) olabilir. Gelişmekte olan ülkelerde hastaneye yatışların %30’unun nedeni ishaldir. İshalli hastaların %80’i akut ishal, %10’u persistan ishal ve %10’u dizanteridir.
İshaller tüm ölümlerin %4’ünden sorumlu olup gelişmekte olan ülkelerdeki 5 yaş altı çocuk ölümlerinin yaklaşık %12’sini oluştururlar. Dünyada her yıl
5 yaşın altındaki çocuklarda yaklaşık 1 milyar ishal vakası görülmekte ve bu çocuklardan yaklaşık olarak 2,2 milyonu ölmektedir. Ölenlerin çoğu iki yaşın altındadır ve ölüm nedeni genellikle dehidratasyon (vücudun susuz kalması) dur. Ölümle sonuçlanan ishal vakalarının %50’si akut ishal, %35’i persistan ishal, %15’i ise dizanteridir.
İshalin etkeni bakteri, virüs ya da parazit olabilir. Bu etkenlerin çoğu kontamine sularla bulaşır. Kızamık, sıtma gibi hastalıkların seyri esnasında da ishal görülebilir. Ayrıca kimyasal ilaçların bağırsakları irrite etmesi sonucunda ishal gelişebilir. Ciddi ishaller; sıvı-elektrolit kaybının derecesine, kişinin immün sisteminin durumuna ve beslenme özelliklerine göre hayatı tehdit edici olabilmektedir.
Oldukça koyu ve hacimli bir dışkı ile karakterize az sıklıkta görülen ishal, büyük ihtimalle ince bağırsak hastalığına bağlıdır. Kalın bağırsak tipi ishalde sık sık ve az miktarda dışkılama ile birlikte dışkıladıktan sonra geçen kramp tarzında karın ağrısı bulunur.
İshalli hastalarda prensip olarak sıvı-elektrolit desteği ve beslenmeye devam edilmesi erken tedavi açısından önemlidir.
Korunma:
Arıtma Suyunda Kalite Sorunu
Yeni filtre değişiminden sonra suyun TDS değeri yüksek çıkmasının nedeni kullandığınız şatof valf arızalı olabilir birde atık su kısıcınız tıkanmış ise membran zarar görmüş olabilir cihaz çalışırken atık suyu kontrol edin atık su atmıyor ise flow ve membranı değiştirin düzelir hocam.
Yeni filtre değişiminden sonra suyun TDS değeri yüksek çıkmasının nedeni kullandığınız şatof valf arızalı olabilir birde atık su kısıcınız tıkanmış ise membran zarar görmüş olabilir cihaz çalışırken atık suyu kontrol edin atık su atmıyor ise flow ve membranı değiştirin düzelir hocam.
Daha az görarıtma kolu
Arıtma cihazından su alırken gelen ses şatof valf varsa cihazda hocam bu yüzden gelir genelde şatof valf yüksek su basıncı olan illerde böyle sorunlar yapabilir arıtma musluğu ile alakalı değildir bu durum. Aşağıda ki soru da şatof valf ile ilgili bilgiler mevcut https://galiparduc.com/question/shutDevamını oku
Arıtma cihazından su alırken gelen ses şatof valf varsa cihazda hocam bu yüzden gelir genelde şatof valf yüksek su basıncı olan illerde böyle sorunlar yapabilir arıtma musluğu ile alakalı değildir bu durum.
Aşağıda ki soru da şatof valf ile ilgili bilgiler mevcut
Daha az görhttps://galiparduc.com/question/shut-off-satof-valf-arizasi-nasil-anlasilir/
Kapalı kasa karbon filtresi
1- Merhaba kapalı kasa yada açık kasa hiç fark etmez 1 yada 2 adet kullanım yapabilirsiniz bu sizin tercihinize kalmış bir durum 2 adet kullanmanın amacı daha fazla kloru tutarak membranın uzun ömürlü olmasını sağlıyor 1 adet kullanım ve daha kısa sürede değişim ile de aynı avantajı yakalarsınız. 2-Devamını oku
1- Merhaba kapalı kasa yada açık kasa hiç fark etmez 1 yada 2 adet kullanım yapabilirsiniz bu sizin tercihinize kalmış bir durum 2 adet kullanmanın amacı daha fazla kloru tutarak membranın uzun ömürlü olmasını sağlıyor 1 adet kullanım ve daha kısa sürede değişim ile de aynı avantajı yakalarsınız.
2- Tatlandırıcı karbon ile ön filtreler de kullanılan karbon kalitesi aynı değil post karbon üretimi biraz farklı yapılıyor. İkisinin amacı da aynıdır sudaki kötü tat veren kloru ve inorganik maddeleri üzerin de tutar. Ön aşama karbonlar post karbon dan hariç suyun rengini de düzeltir pek fark yoktur aralarında. Post karbonların tümü hindistan ceviz kabuğundan üretilir. Diğer karbonların üretim malzemeleri değişebilmektedir.
Örnek post karbon filtre: Klor, Tat ve Koku Azaltma da kullanılır.
Ön aşama gac filtre ise: Klor, tat, renk ve koku azaltma da kullanılır.
Karbon filtrelerin çeşiti çoktur ağır metal, kist, VOC (uçucu organik bileşikler) tutan karbon filtreler dahi vardır. Ama su arıtma cihazlarında genelde klor, tat, koku ve renk için kullanılırlar.
Daha az görselenoıd valf
Selenoid valf şatof valf yerine kullanılan elektrikle çalışan manyetik bir valftir. genelde su arıtma cihazlarında pompalı yani motorlu modellerde tercih edilir. Şatof valf bazı durumlarda atık suyu kesmeyebiliyor ve bazen de huzursuz edici sesler çıkarabiliyor selenoid valf tercih edildiğinde bu tüDevamını oku
Selenoid valf şatof valf yerine kullanılan elektrikle çalışan manyetik bir valftir. genelde su arıtma cihazlarında pompalı yani motorlu modellerde tercih edilir. Şatof valf bazı durumlarda atık suyu kesmeyebiliyor ve bazen de huzursuz edici sesler çıkarabiliyor selenoid valf tercih edildiğinde bu tür sorunlar ortadan kaldırılmış oluyor.
Daha az görSuda hangi analizler yapılmalıdır?
Suda hangi analizler yapılmalıdır? İçme suyunda; renk, bulanıklık, demir, mangan, klor, toplam sertlik, iletkenlik, silika, pH, nitrit, nitrat, amonyak, Atıksuda; BOİ, KOİ, AKM, PH
Suda hangi analizler yapılmalıdır?
Daha az görİçme suyunda; renk, bulanıklık, demir, mangan, klor, toplam sertlik, iletkenlik, silika, pH, nitrit, nitrat, amonyak, Atıksuda; BOİ, KOİ, AKM, PH