Ülkemizde mevcut 112 milyar m³ kullanılabilir su kaynağından yararlanma oranı yaklaşık yüzde 39 olup, bu kaynağın 32 milyar m³’ü (yüzde 73) sulamada, 7 milyar m³’ü (yüzde 16) içme ve kullanmada, 5 milyar m³’ü (yüzde 11) sanayide kullanılmaktadır. Ülkemiz, 2013 yılı itibarıyla kişi başına düşen yaklaşık 1.500 m³ kullanılabilir su miktarı ile su kısıtı bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. 2030 yılında kişi başına düşen 1.100 m³ kullanılabilir su miktarıyla, Türkiye su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelebilecektir.
Giderek artan kuraklık söylemleri bu gidişatı hızlandırabilir mi? su israfı için ne tür çalışmalar yapılıyor. Dünya genelinde bir su kıtlığı olma ihtimalleri varmı? yıllardır dile getirilen su savaşları olaçak mı?
Su dünyadaki tüm canlılar için yaşam kaynağı içilebilir temiz su kaynaklarımız giderek azalıyor. Etrafınızdaki akar suların, nehir, ırmak ve derelerin kuruduğunu yada azaldığını muhakkak görmüşşünüzdür. Bu gidişatın işaretleri olabilir.
Evet, su kıtlığı bir gerçek ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de önemli bir tehdit oluşturuyor. Ülkemizde kişi başına düşen su miktarının azalması, su kaynaklarının kullanım oranı, nüfus artışı, kentleşme ve iklim değişikliği gibi faktörler su kıtlığını ciddi bir endişe haline getiriyor. Şimdi bu konuyu detaylı olarak ele alalım:
Türkiye’de Su Durumu ve Kıtlık Riski
Dünya Genelinde Su Kıtlığı
Su İsrafını Önlemek İçin Yapılan Çalışmalar
Su Savaşları İhtimali
Sonuç: Gidişat ve Alınması Gereken Önlemler
Su, dünyadaki tüm canlılar için hayati bir kaynaktır. Bugün alınacak küçük önlemler, gelecekte büyük krizlerin önüne geçebilir. Su kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek, herkesin sorumluluğundadır.