GA Su Arıtma Cihazları En sonuncu Sorular

Galip Arduç
Yönetici

IPCC 2. Çalışma Grubu 5. Değerlendirme Raporu Sözlüğü (IPCC WGII AR5 Glossary)

IPCC 2. Çalışma Grubu 5. Değerlendirme Raporu Sözlüğü (IPCC WGII AR5 Glossary)

Cevap eklemek için giriş yapmalısınız.

20 Cevaplar

  1. Afet Riski ve Afetler İçin Azaltım ( Mitigation of Disaster Risk and Disaster) : Tehlikeyi maruz kalma durumlarını, tehlikeye karşı hassasiyeti, ve tehlikeyi azaltma faaliyetleriyle fiziksel tehlikelerin (insan kaynaklı olanlarda dahil) potansiyel kötü etkilerini azaltmak.

  2. Arazi Kullanımı ve Arazi Kullanımındaki Değişim (Land Use and Land Use Change-LULUC): Arazi kullanımı, belirli bir arazi örtüsü çeşidi (bir insan faaliyetleri düzeni) üzerinde yapılan düzenlemeler, aktiviteler ve girdilerin tümünü ifade etmektedir. Arazi terimi aynı zamanda arazinin kullanıldığı sosyal ve ekonomik amaçlar (örneğin, otlak, kereste çıkarma ve koruma) için de kullanılmaktadır.

    Arazi kullanımındaki değişim, arazi örtüsünde değişime neden olabilecek, insanlar tarafından arazinin yönetimindeki değişimi ifade etmektedir. Arazi örtüsü ve arazi kullanımdaki değişim yüzey albedosunda, evapotranspirasyonda, sera gazları kaynaklarında ve yutaklarında veya iklim sistemindeki diğer özelliklerde bir etkiye neden olabilir ve böylece bölgesel veya küresel çapta iklim üzerindeki radyatif zorlamada artışa ve başka etkilere sebep olabilir

  3. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi – UNFCCC (United Nations Framework Convention on Climate Change) : 9 Mayıs 1992’de New York’taki toplantıda kabul edilen ve 1992 Rio de Janeiro Dünya Zirvesi’nde 150’den fazla ülke ve Avrupa Topluluğu’nun imzaladığı sözleşmedir. Sözleşmenin nihai hedefi atmosferdeki sera gazı birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki tehlikeli insan kaynaklı etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmayı başarmaktır. Sözleşme tüm taraf ülkeler için taahhüt içermektedir.

    Sözleşmede ülkeler iki farklı kategoride gruplandırılmıştır. Bu gruplandırmaya göre Ek-1 ülkeleri ( tüm OECD ülkeleri ve ekonomik geçiş sürecindeki ülkeler) Montreal Protokolü ile kontrol altına alınamayan sera gazı emisyonlarını 2000 yılına kadar 1990’daki seviyeye düşürmeyi amaçlamaktadır. Sözleşme Mart 1994’de yürürlüğe girmiştir.

  4. Birleştirilmiş Modelleme (Ensemble) : İklim projeksiyonları için bir paralel model simülasyonları grubudur. Bu gruptaki model sonuçlarında görülen çeşitlilikler bir belirsizlik tahmini sağlamaktadır. Aynı modelin farklı başlangıç koşulları ile yapılmış birleştirilmiş modelleme sadece iklimin iç çeşitliliğinden kaynaklanan belirsizliği karakterize eder.

    Diğer yandan pek çok modelin simülasyonlarını içeren çoklu-model birleştirilmiş modelleme aynı zamanda modelin yapısından kaynaklanan farklılıkların etkisini içermektedir. Bütüncül Model (End-to-End Model) : Beslenme zincirinin en üstteki yırtıcılar ve biyolojik çevresini de kapsayacak şekilde tüm beslenme ağını temsil etmesi amacıyla interaktif alt-modellerin bir kombinasyonu olan tek bir dinamik modelleme çerçevesidir.

  5. Bu cevap düzenlendi.


    Dinamik Küresel Vejetasyon Modeli (Dynamic Global Vegetation Model -DGVM) : İklim ve diğer çevresel değişikliklerce etkilenen, vejetasyonun ve onun dinamiklerinin zamana ve mekana göre gelişimini temsil eden modellerdir.



    Donmuş Toprak (Permafrost) : Birbirini takip eden en az iki sene boyunca 0°C’nin altında bulunan yer tabakasıdır (toprak veya kaya ve buz ve organik maddeleri de kapsar).

  6. Ekosistem (Ecosystem) : Birbirleri ve çevreleriyle etkileşim içinde olan canlıların oluşturduğu sistemi ifade eder. Ekosistem olarak nitelendirilecek sınırlar oldukça görecelidir ve çalışma konusunun odağına göre değişiklik gösterebilir. Bundan dolayı, bir ekosistem küçük bir alandan dünya ölçeğine kadar değişen bir aralıkta tanımlanabilir.

    Ekosistem Hizmetleri (Ecosystem Services) : Bireyler ya da toplum için maddi bir değer ifade eden ya da etmeyen, ekosisteme ait bütün işlevler ve süreçler ekosistem hizmeti olarak değerlendirilir. Bunlar basitçe sınıflandırılacak olursa:

    • Üretkenlik ya da biyoçeşitliliğin devamı gibi destek hizmetleri
    • Yiyecek, giyecek balık gibi karşılama hizmetleri
    • İklimin düzenlenmesi, ya da karbonun tutulması gibi düzenleme hizmetleri
    • Estetik ve manevi görünüm ya da turizm gibi kültürel hizmetleri

    Ekosistem Temelli Adaptasyon (Ecosystem Based Adaptation) : İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı insanların adapte olmalarına yardımcı olan adaptasyon stratejisinin baştan sonuna kadar ayrılmaz bir parçası olarak “biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetlerinin” kullanılmasıdır.

    Ekosistem Yaklaşımı (Ecosystem Approach) : Ekosistem yaklaşımı, arazi, su ve yaşam kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanımının desteklenmesi için entegre yönetim stratejisidir. Ekosistem yaklaşımı, organizmalar ve çevreleri arasındaki temel etkileşimler, fonksiyonlar, süreçler ve yapıları da kapsayan biyolojik organizasyonun seviyelerine odaklanan uygun 141 bilimsel yöntemlerin uygulamalarına dayanır. İnsanlar, kültürel farklılıklarıyla birlikte, birçok ekosistemin ayrılmaz parçalarıdır. Ekosistem yaklaşımı, ekosistemin karmaşık ve dinamik yapısı ve ekosistem fonksiyonlarının tam olarak bilinememesi ve anlaşılamaması gibi problemleri çözmek için “uyarlanabilir (adaptative) yönetim” anlayışına gereksinim duyar. Ana gayeler, ekosistem hizmetlerinin devam ettirilmesi için biyolojik çeşitliliğin ve ekosistemin yapısının ve fonksiyonlarının korunmasıdır.

    El-Nino-Güneyli Salınım (El Niño-Southern Oscillation – ENSO) : El-Nino terimi, ilk olarak Ekvator ve Peru kıyılarındaki yerel balıkçılığı rahatsız eden periyodik sıcak su akıntısını tanımlamak için kullanılmıştır. O zamandan beri, bu olay gün değişim hattının Doğu Pasifik’in bölgesel ısınmasıyla özdeşleştirilmiştir. Bu okyanus olayı, Güneyli salınım olarak adlandırılan küresel ölçekli tropikal ve sub-tropikal yüzey basıncının bir değişimi ile ilişkilidir. 2 yıldan 7 yıla kadar bir zaman periyodu ile ifade edilen bu birleşik atmosferokyanus olayı, El-Nino-Güneyli Salınımı (ENSO) olarak adlandırılmaktadır. Bu olay, Darwin ve Tahiti arasındaki yüzey basınç anomali farklılığı ve orta ve ekvatoral Pasifik’deki deniz yüzey sıcaklığı ile ölçülmektedir. ENSO durumunda, hakim rüzgarlar olan ticaret rüzgarları zayıflar, derin deniz suyunun yükselmesinin azalması ve okyanus akıntılarının değişmesi ile deniz yüzey sıcaklıkları ısınır, böylece ticaret rüzgarları daha da zayıflar. Bu olayın, tropikal Pasifik’teki rüzgarlara, deniz yüzey sıcaklıklarına ve yağış rejimlerine oldukça büyük etkisi vardır. Bu olay, küresel iletişim vasıtasıyla, Pasifik boyunca ve dünyanın diğer birçok bölgesinde iklimsel etkiler yapar. ENSO’nun diğer fazı, soğuk faz, La Nina olarak adlandırılır.

    Emisyon Senaryoları (Emissions Scenario) : Emisyon senaryosu, belirleyici güçler (demografik ve sosyo ekonomik gelişme, teknolojik değişim gibi) ve bunların kendi aralarındaki ilişkilerle ilgili tutarlı ve anlaşılabilir “kabuller setine” dayanan, potansiyel olarak radyatif aktiviteye sahip etmenlerin (sera gazları, aerosoller gibi) emisyonlarının gelecekte izleyebilecekleri seyrin mantıklı gösterimi olarak tanımlanabilir. İklim projeksiyonlarının hesaplanması için bir iklim modelinde girdi olarak kullanılan konsantrasyon senaryoları, emisyon senaryolarından elde edilir. IPCC’de (1992) üretilen bir dizi emisyon senaryosu, 1996’daki IPCC iklim projeksiyonları için temel oluşturmuştu. Bu senaryolar IS92 olarak adlandırıldı. 2000 yılındaki IPCC Emisyon Senaryoları Özel Raporunda (Nakićenović and Swart, 2000), emisyon senaryoları raporun kelimelerinin baş harflerinden oluşan SRES kısaltmasıyla isimlendirildi. SRES senaryolarından bazıları, 2001 ve 20007 yılındaki IPCC değerlendirme raporundaki iklim projeksiyonlarının üretilmesinde kullanıldı. İklim değişikliği yeni emisyon senaryoları, 4 temsili konsantrasyon rotası (RCPs), IPCC AR5 için geliştirildi.

    Endişe Nedenleri (Reasons for Concern) : Elemanları sınıflandırma çerçevesinde, ilk geliştirilen IPCC Üçüncü Değerlendirme Raporu’nda, yargıları kolaylaştırmayı amaçlayan İklim değişikliğinin hangi düzeyde “tehlikeli” olabileceğine dair etkilerini toplayarak (BMİDÇS 2. maddesi) riskler ve güvenlik açıkları belirlenir.

    Erken Uyarı Sistemi (Early Warning System) : Bir tehlike tarafından tehdit edilen bireyler, toplum ve organizasyonların muhtemel zararlardan ya da kayıplardan korunması ya da bunları en aza indirilmeleri için uygun eylemleri yerine getirilmesi ve hazırlanması için yeterli zaman kazanmalarını sağlayabilecek, zamanında ve anlamlı bilgi üretmek ve yaymak için gerekli bir dizi kapasiteyi/kabiliyeti ifade etmektedir.

    Eşik (Threshold) : Ani veya hızlı değişiklik gösteren bir sistemindeki önemli sınır seviyesidir. Ekolojik, ekonomik veya diğer sistemlerde yeni özelliklerin oluştuğu, tahminlere dayalı olmayıp matematiksel işlemlere bağlı olan sınır noktası veya seviyesidir.

    Etkiler (Impacts) : IPCC 5. Değerlendirme Rapor’unda bu terim “Doğal afetler ve iklim değişikliklerinin doğa ve insanlar üzerinde yaptığı tesirlerdir.” olarak yer almıştır.

  7. Tahmin Edilebilirlik (Predictability) : Bir sistemin geçmiş durumlarına ve günümüzde sahip olunan bilgiye dayanarak bu sistemin gelecekteki durumları için yapılabilecek tahminin ölçüsüdür. İklim sisteminin geçmişteki ve şimdiki durumları hakkında sahip olunan bilgi ve bu bilgiyi kullanarak iklim tahmini yapmaya çalışan modeller mükemmel olmadığından ve aynı zamanda iklim sistemi özünde lineer olmayıp ve karmaşık olduğundan iklim sisteminin tahmin edilebilirliği sınırlıdır. Rastgele tutarlı modellerde ve gözlemlerde bile, bu şekilde lineer olmayan sistemlerin tahmin edilebilirliği sınırlıdır (AMS, 2000).

    Temiz Gelişme Mekanizmaları (Clean Development Mechanism-CDMs) : Temiz gelişme mekanizmaları, henüz UNFCCC ve Kyoto Protokolü’nü imzalamalarına rağmen herhangi bir indirim taahhüdü almamış ülkelerde sera gazı emisyonlarının azaltılmasına imkan tanıyan projelerdir.

    Temsili Konsantrasyon Rotaları (Representative Concentration Pathways – RCPs): Senaryolar, arazi kullanımı ve arazi örtüsü olarak kullanımının yanı sıra, sera gazları, aerosoller ve kimyasal olarak aktif gazların tam paketi, emisyonlar ve konsantrasyonları için zaman yollarını içerir (Moss ve diğ., 2008). “Temsili” kelimesi her RCP için sadece birçok olası senaryoları sağladığı anlamına gelir belirli ışınımsal zorlama özelliklerini içererek. ‘Rota’ terimi sadece konsantrasyon seviyeleri ilgi uzun vadeli değil aynı zamanda zamanla alınan yörüngenin o sonuca ulaşmak için olduğunu vurgulamaktadır. (Moss ve diğ., 2010). Entegre Değerlendirme Modelleri tarafından üretilen literatürde yayınlanmış dört RCPs seçildi ve bu IPCC Değerlendirme kullanılan İklim öngörüleri ve projeksiyonlar için bir temel olarak WGI AR5 sunulmuştur: RCP8.5; 2100 yılı için yüksek radyatif zorlama öngörülmektedir > 8,5 W/m2 ve zamanla artmaya devam ediyor. RCP6.0 ve RCP4.5; 2100 sonrasında; iki ara “istikrar rotası” olup ışınımsal zorlama yaklaşık olarak 6 W/m2 ve 4.5 W/m2 olarak dengelenmiştir. RCP2.6; 2100 öncesi yaklaşık tepe değeri 3 W/m2 olup devamında azalış göstermesi öngörülmektedir.

    Termohalin Döngüsü –THC (Thermohaline circulation – THC) : Düşük yoğunluklu okyanusun üst yüzey sularının yüksek yoğunluklu orta seviye ve derinlerdeki sularla sirkülasyonunu sağlayan geniş ölçekli döngüdür. Termohalin döngüsü, yüksek enlemlerde dar alanlardaki yüksek yoğunluktaki suların dip akıntısı ile tropik bölgelerde yavaş yavaş deniz yüzeyine çıkması ve daha geniş coğrafyalara yayılması nedeniyle asimetrik bir döngü olarak kabul edilmektedir. THC düşük sıcaklık ve/veya yüksek tuzluluğun sebep olduğu yüzey veya yüzeye yakın yoğunluğun tetiklemesiyle oluşur, fakat bilinen adına rağmen ayrıca rüzgar ve gelgitler gibi mekanik etkiler nedeniyle de tetiklenmektedir. THC döngüsü sık sık Meridyensel Terselme Döngüsü (Meridional Overturning Circulation MOT ) adıyla da bilinmektedir.

    Termoklin (Thermocline) : Çok derin okyanus ile okyanus yüzeyi arasında bulunan, maksimum düşey ısı sıkışması gradyanı. Subtropikal bölgelerde, termoklin kaynağı genellikle, dalarak ekvator yönünde ilerlemiş daha yüksek enlemlerin yüzey sularıdır. Yüksek enlemlerde, termoklin yerine maksimum düşey tuzluluk gradyanı olan haloklin bulunabilir.

  8. Yanlış Uyum (Maladaptation): Uyum çabalarının dikkatsizlik sonucu şimdi ve daha sonrası için daha fazla hassasiyete neden olarak istenmeyen sonuçlar vermesidir. Yanlış uyum, faydalı amaçlar için uğruna çaba sarf edilmiş insanlar ile 149 başkalarının uyum sağlaması adına kendi fırsatları azalan kişilerin başına gelebilmektedir. Esnekliğin önünü kapatarak fırsatları kaldırmak gibi gelecek için uyum sağlanma olasılığını azaltan faaliyetler de yanlış uyuma girmektedir.

    Yer Sistem Modeli (Earth System Model) : Yer sisteminin atmosferik, okyanussal ve biyolojik bileşenlerinin birleştirildiği iklim modelidir.

  9. Bu cevap düzenlendi.


    Adaptasyon (Adaptation): Zararlarının azaltılması ya da muhtemel faydalarının suistimal edilmemesi amacıyla hâlihazırdaki ya da beklenen iklimin ve onun etkilerinin insan sistemlerindeki ayarlanması/alıştırma sürecidir. Bu süreç doğal sistemlerde aktüel iklime ve onun etkilerine karşı kendiliğinden devam ederken, insanların müdahil olması beklenen iklime karşı bu sürecin uygulanmasını kolaylaştırmaktadır. Adaptasyon genel olarak 3 farklı kategoride değerlendirilebilmektedir:


    Proaktif Adaptasyon (Anticipatory Adaptation) : Gözlenen iklim değişikliğinin spesifik etkileri ortaya çıkmadan önce hayata geçirilen adaptasyondur.


    Otonom Adaptasyon (Autonomous Adaptation) : Bu adaptasyon çeşidi plansızdır ve iklimde, insan ya da doğal sistemlerde meydana gelen değişiklikler gözlemlendikten sonra bunlara cevap olarak oluşturulan adaptasyon çeşididir. Genellikle, temel kapasitenin bir göstergesi olarak değerlendirilir. Spontane ya da reaktif adaptasyon olarak da isimlendirilir.


    Planlı adaptasyon (Planned Adaptation) : Belli bir duruma ulaşmak, devam ettirmek ya da geriye döndürmek için gerekli eylemleri içeren, şartların değiştiği ya da değişmek üzere olduğu bilgisine dayanan maksatlı plan, strateji ya da politik kararın sonucu yürütülen uyum süreçleridir.


    Adaptasyon Değerlendirmesi (Adaptation Assessment) : Ulaşılabilirlik, fayda, maliyet, etkililik, verimlilik ve uygulanabilirlik gibi kıstasların değerlendirme ve iklim değişikliğine adaptasyon için seçeneklerin tanımlanması çalışmasıdır.


    Adaptasyon Kapasitesi Yönetimi (Adaptive Management) : Belirsizlik ve değişiklik karşısında kaynakların yönetimi için tekrarlanabilen geliştirme stratejileri sürecidir. Adaptasyon kapasitesi yönetimi, sistemdeki diğer değişkenlerin sebep olduğu değişikliliklerin ve onların etkilerinin gözlemlenmesine bir cevap olarak yaklaşımların benimsenmesi ve uyarlanmasını da içermektedir.

  10. Dış Zorlama (External Forcing) : Dış zorlama, iklim sisteminin değişmesine neden olan iklim sistemi dışında bir zorlamayı ifade eder. Volkanik patlamalar, güneşteki değişimler ve atmosfer içeriğindeki insan kaynaklı değişiklikler ile arazi kullanımındaki değişimler dış zorlamalardır.