1. Bu cevap düzenlendi.

    Dinamik Küresel Vejetasyon Modeli (Dynamic Global Vegetation Model -DGVM) : İklim ve diğer çevresel değişikliklerce etkilenen, vejetasyonun ve onun dinamiklerinin zamana ve mekana göre gelişimini temsil eden modellerdir. Donmuş Toprak (Permafrost) : Birbirini takip eden en az iki sene boyunca 0°C’niDevamını oku


    Dinamik Küresel Vejetasyon Modeli (Dynamic Global Vegetation Model -DGVM) : İklim ve diğer çevresel değişikliklerce etkilenen, vejetasyonun ve onun dinamiklerinin zamana ve mekana göre gelişimini temsil eden modellerdir.



    Donmuş Toprak (Permafrost) : Birbirini takip eden en az iki sene boyunca 0°C’nin altında bulunan yer tabakasıdır (toprak veya kaya ve buz ve organik maddeleri de kapsar).

    Daha az gör
  2. Dış Zorlama (External Forcing) : Dış zorlama, iklim sisteminin değişmesine neden olan iklim sistemi dışında bir zorlamayı ifade eder. Volkanik patlamalar, güneşteki değişimler ve atmosfer içeriğindeki insan kaynaklı değişiklikler ile arazi kullanımındaki değişimler dış zorlamalardır.

    Dış Zorlama (External Forcing) : Dış zorlama, iklim sisteminin değişmesine neden olan iklim sistemi dışında bir zorlamayı ifade eder. Volkanik patlamalar, güneşteki değişimler ve atmosfer içeriğindeki insan kaynaklı değişiklikler ile arazi kullanımındaki değişimler dış zorlamalardır.

    Daha az gör
  3. Birleştirilmiş Modelleme (Ensemble) : İklim projeksiyonları için bir paralel model simülasyonları grubudur. Bu gruptaki model sonuçlarında görülen çeşitlilikler bir belirsizlik tahmini sağlamaktadır. Aynı modelin farklı başlangıç koşulları ile yapılmış birleştirilmiş modelleme sadece iklimin iç çeşiDevamını oku

    Birleştirilmiş Modelleme (Ensemble) : İklim projeksiyonları için bir paralel model simülasyonları grubudur. Bu gruptaki model sonuçlarında görülen çeşitlilikler bir belirsizlik tahmini sağlamaktadır. Aynı modelin farklı başlangıç koşulları ile yapılmış birleştirilmiş modelleme sadece iklimin iç çeşitliliğinden kaynaklanan belirsizliği karakterize eder.

    Diğer yandan pek çok modelin simülasyonlarını içeren çoklu-model birleştirilmiş modelleme aynı zamanda modelin yapısından kaynaklanan farklılıkların etkisini içermektedir. Bütüncül Model (End-to-End Model) : Beslenme zincirinin en üstteki yırtıcılar ve biyolojik çevresini de kapsayacak şekilde tüm beslenme ağını temsil etmesi amacıyla interaktif alt-modellerin bir kombinasyonu olan tek bir dinamik modelleme çerçevesidir.

    Daha az gör
  4. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi – UNFCCC (United Nations Framework Convention on Climate Change) : 9 Mayıs 1992’de New York’taki toplantıda kabul edilen ve 1992 Rio de Janeiro Dünya Zirvesi’nde 150’den fazla ülke ve Avrupa Topluluğu’nun imzaladığı sözleşmedir. Sözleşmenin niDevamını oku

    Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi – UNFCCC (United Nations Framework Convention on Climate Change) : 9 Mayıs 1992’de New York’taki toplantıda kabul edilen ve 1992 Rio de Janeiro Dünya Zirvesi’nde 150’den fazla ülke ve Avrupa Topluluğu’nun imzaladığı sözleşmedir. Sözleşmenin nihai hedefi atmosferdeki sera gazı birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki tehlikeli insan kaynaklı etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmayı başarmaktır. Sözleşme tüm taraf ülkeler için taahhüt içermektedir.

    Sözleşmede ülkeler iki farklı kategoride gruplandırılmıştır. Bu gruplandırmaya göre Ek-1 ülkeleri ( tüm OECD ülkeleri ve ekonomik geçiş sürecindeki ülkeler) Montreal Protokolü ile kontrol altına alınamayan sera gazı emisyonlarını 2000 yılına kadar 1990’daki seviyeye düşürmeyi amaçlamaktadır. Sözleşme Mart 1994’de yürürlüğe girmiştir.

    Daha az gör
  5. Arazi Kullanımı ve Arazi Kullanımındaki Değişim (Land Use and Land Use Change-LULUC): Arazi kullanımı, belirli bir arazi örtüsü çeşidi (bir insan faaliyetleri düzeni) üzerinde yapılan düzenlemeler, aktiviteler ve girdilerin tümünü ifade etmektedir. Arazi terimi aynı zamanda arazinin kullanıldığı sosDevamını oku

    Arazi Kullanımı ve Arazi Kullanımındaki Değişim (Land Use and Land Use Change-LULUC): Arazi kullanımı, belirli bir arazi örtüsü çeşidi (bir insan faaliyetleri düzeni) üzerinde yapılan düzenlemeler, aktiviteler ve girdilerin tümünü ifade etmektedir. Arazi terimi aynı zamanda arazinin kullanıldığı sosyal ve ekonomik amaçlar (örneğin, otlak, kereste çıkarma ve koruma) için de kullanılmaktadır.

    Arazi kullanımındaki değişim, arazi örtüsünde değişime neden olabilecek, insanlar tarafından arazinin yönetimindeki değişimi ifade etmektedir. Arazi örtüsü ve arazi kullanımdaki değişim yüzey albedosunda, evapotranspirasyonda, sera gazları kaynaklarında ve yutaklarında veya iklim sistemindeki diğer özelliklerde bir etkiye neden olabilir ve böylece bölgesel veya küresel çapta iklim üzerindeki radyatif zorlamada artışa ve başka etkilere sebep olabilir

    Daha az gör
  6. Afet Riski ve Afetler İçin Azaltım ( Mitigation of Disaster Risk and Disaster) : Tehlikeyi maruz kalma durumlarını, tehlikeye karşı hassasiyeti, ve tehlikeyi azaltma faaliyetleriyle fiziksel tehlikelerin (insan kaynaklı olanlarda dahil) potansiyel kötü etkilerini azaltmak.

    Afet Riski ve Afetler İçin Azaltım ( Mitigation of Disaster Risk and Disaster) : Tehlikeyi maruz kalma durumlarını, tehlikeye karşı hassasiyeti, ve tehlikeyi azaltma faaliyetleriyle fiziksel tehlikelerin (insan kaynaklı olanlarda dahil) potansiyel kötü etkilerini azaltmak.

    Daha az gör
  7. Bu cevap düzenlendi.

    Adaptasyon (Adaptation): Zararlarının azaltılması ya da muhtemel faydalarının suistimal edilmemesi amacıyla hâlihazırdaki ya da beklenen iklimin ve onun etkilerinin insan sistemlerindeki ayarlanması/alıştırma sürecidir. Bu süreç doğal sistemlerde aktüel iklime ve onun etkilerine karşı kendiliğindenDevamını oku


    Adaptasyon (Adaptation): Zararlarının azaltılması ya da muhtemel faydalarının suistimal edilmemesi amacıyla hâlihazırdaki ya da beklenen iklimin ve onun etkilerinin insan sistemlerindeki ayarlanması/alıştırma sürecidir. Bu süreç doğal sistemlerde aktüel iklime ve onun etkilerine karşı kendiliğinden devam ederken, insanların müdahil olması beklenen iklime karşı bu sürecin uygulanmasını kolaylaştırmaktadır. Adaptasyon genel olarak 3 farklı kategoride değerlendirilebilmektedir:


    Proaktif Adaptasyon (Anticipatory Adaptation) : Gözlenen iklim değişikliğinin spesifik etkileri ortaya çıkmadan önce hayata geçirilen adaptasyondur.


    Otonom Adaptasyon (Autonomous Adaptation) : Bu adaptasyon çeşidi plansızdır ve iklimde, insan ya da doğal sistemlerde meydana gelen değişiklikler gözlemlendikten sonra bunlara cevap olarak oluşturulan adaptasyon çeşididir. Genellikle, temel kapasitenin bir göstergesi olarak değerlendirilir. Spontane ya da reaktif adaptasyon olarak da isimlendirilir.


    Planlı adaptasyon (Planned Adaptation) : Belli bir duruma ulaşmak, devam ettirmek ya da geriye döndürmek için gerekli eylemleri içeren, şartların değiştiği ya da değişmek üzere olduğu bilgisine dayanan maksatlı plan, strateji ya da politik kararın sonucu yürütülen uyum süreçleridir.


    Adaptasyon Değerlendirmesi (Adaptation Assessment) : Ulaşılabilirlik, fayda, maliyet, etkililik, verimlilik ve uygulanabilirlik gibi kıstasların değerlendirme ve iklim değişikliğine adaptasyon için seçeneklerin tanımlanması çalışmasıdır.


    Adaptasyon Kapasitesi Yönetimi (Adaptive Management) : Belirsizlik ve değişiklik karşısında kaynakların yönetimi için tekrarlanabilen geliştirme stratejileri sürecidir. Adaptasyon kapasitesi yönetimi, sistemdeki diğer değişkenlerin sebep olduğu değişikliliklerin ve onların etkilerinin gözlemlenmesine bir cevap olarak yaklaşımların benimsenmesi ve uyarlanmasını da içermektedir.

    Daha az gör
  8. Su Ayak izi Sanal su kavramı ile yakından ilişkili olan su ayak izi kavramı, yeni su yönetimi için temel alınabilir. Bir bireyin, toplumun veya iş kolunun su ayak izi, o bireyin, toplumun veya iş kolunun tükettiği mal ve hizmetlerin üretimi için kullanılan temiz su kaynaklarının toplam miktarıdır. SDevamını oku

    Su Ayak izi

    Sanal su kavramı ile yakından ilişkili olan su ayak izi kavramı, yeni su yönetimi için temel alınabilir. Bir bireyin, toplumun veya iş kolunun su ayak izi, o bireyin, toplumun veya iş kolunun tükettiği mal ve hizmetlerin üretimi için kullanılan temiz su kaynaklarının toplam miktarıdır. Su ayak izi, tüketici ve üreticilerin doğrudan ve dolaylı su sarfiyatını birlikte değerlendiren bir tüketim göstergesidir.

    Birçok ülke, su ayak izini, su yoğunluğu fazla olan malları ve ürünleri ithal ederek büyük öl­çüde dışsallaştırmıştır. Bu da, su yönetimi ve koruma mekanizmaları yetersiz olan ihraç ülkelerindeki su kaynakları üzerinde bir baskı oluşturmaktadır. Su kaynaklarının daha iyi yönetilmesinde sadece hükümetler değil tüketiciler, iş kolları ve sivil toplum da rol oynayabilir.

    Bir bireyin su ayak izi, tükettiği, hizmet, mal ve ürünlerin miktarı ile sanal su içeriklerinin çarpılmasıyla bulunur. Ülkenin su ayak izi iki şekilde değerlendirilebilir. Aşağıdan yukarı doğru olan yaklaşımda tüketilen bütün hizmet ve malların miktarları, bu mal ve hizmetlerin sanal su içeriklerinin çarpımıyla bulunur. Yukarıdan aşağıya doğru olan yaklaşımda ise, tüketilen bütün yerel su kaynakları miktarı ile sanal su ithalatının toplamından, sanal su ihracatının çıkarılmasıyla bulunur.

    Ülkenin toplam su ayak izi, kullanılan yerel su kaynakları miktarı ile ülke dışından gelen sanal su içeriğinden oluşur. Bir mal veya hizmetin su ayak izi, o mal veya hizmeti üretmek için bütün aşamalarda kullanılan toplam temiz su miktarıdır ve sanal su içeriği ile aynıdır. Bir iş kolunun su ayak izi, işin yürütülmesi ve oluşturulması için kullanılan toplam temiz su miktarıdır.

    Su ayak izi kavramı üç ana bileşenden oluşmaktadır: mavi, yeşil ve gri. Mavi su ayak izi, bir ürünün üretiminde kullanılan küresel yüzey ve yeraltı su kaynaklarından buharlaşan mik­tardır. Yeşil su ayak izi, kullanılan küresel yeşil su kaynaklarından (toprakta tutulan yağmursuyu)buharlaşan miktardır. Gri su ayak izi, kirletilen su miktarıdır.

    Bazı ülkelerin su ayak izi verileri:

    • Çin’in su ayak izi yılda kişi başına yaklaşık 700 m3‘tür. Çin’in su ayak izinin yaklaşık % 7’si ülke dışından sağlanmaktadır.
    • Japonya’nın su ayak izi yılda kişi başına yaklaşık 1150 m3‘tür. Japonya’nın su ayak izinin yaklaşık % 65’i ülke dışından sağlanmaktadır.
    • ABD’nin su ayak izi yılda kişi başına yaklaşık 2500 m3’tür.
    • Türkiye’nin su ayak izi, yani tüketilen mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan temiz su miktarı yılda kişi başına yaklaşık 1615 m3‘tür. Bu miktarın % 15’i ülke dışından sağlanmaktadır. Türkiye’nin su ayak izi, dünya ortalaması olan 1240 m3‘ün üzerindedir.

    Daha az gör
  9. Bir çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada 176 litre su harcar. Makinenizi haftada bir kez bile az kursanız, yılda 9 ton suyu kurtarırsınız.

    Bir çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada 176 litre su harcar. Makinenizi haftada bir kez bile az kursanız, yılda 9 ton suyu kurtarırsınız.

    Daha az gör
  10. Bulaşıklarınızı bulaşık makinesine atmadan önce sudan geçirmeyin. Böylece her seferinde 57 litre su tasarruf edebilirsiniz.

    Bulaşıklarınızı bulaşık makinesine atmadan önce sudan geçirmeyin. Böylece her seferinde 57 litre su tasarruf edebilirsiniz.

    Daha az gör