1. Videoda olduğu gibi flowdan çıkan hortum Brine in kısmına girecek hocam, yoksa pompa tıklama sesi yapmaz, bu pompa çalışırken bir tık tık ses yapar bu ses çıkıyorsa zaten doğru bağlanmıştır.

    Videoda olduğu gibi flowdan çıkan hortum Brine in kısmına girecek hocam, yoksa pompa tıklama sesi yapmaz, bu pompa çalışırken bir tık tık ses yapar bu ses çıkıyorsa zaten doğru bağlanmıştır.

    Daha az gör
  2. Permeate pump kullanacaksanız atık su dan büyük tasarruf sağlarsınız. Flow 75GPD membran için en düşük 300 flow, maksimum ise 550 kullanmanız yeterli. kireçli ve suyu çok kirli bir bölgedeyseniz, kirliden kasıt tds değeri 500 ppm ve üzerindeyse 400-450 arası flow kullanmanızı tavsiye ederim. Flow çoDevamını oku

    Permeate pump kullanacaksanız atık su dan büyük tasarruf sağlarsınız. Flow 75GPD membran için en düşük 300 flow, maksimum ise 550 kullanmanız yeterli. kireçli ve suyu çok kirli bir bölgedeyseniz, kirliden kasıt tds değeri 500 ppm ve üzerindeyse 400-450 arası flow kullanmanızı tavsiye ederim. Flow çok düşük kullanıldığında membran filtrenin ömrünü kısaltır ve size membran maliyeti çıkartır. TDS değeri 100-300ppm arası bir bölge de 300 flow tercih edebilirsiniz. Flow da ki numara değerleri dakika da attığı atık su miktarını gösterir örnek 300 flow 300ml su atar. Ama bu değerler membrana giren suyun basıncına göre flowun attığı su miktarı +- değişebilir.

    Daha az gör
  3. İletkenlik (20 ºC’de) (μS/cm) biriminden ölçüm yapılır. iletkenlik arıtma yöntemleri ise Koagülasyon + Flokülasyon + Filtrasyon, yumuşatma, distilasyon prosesi, TO yöntemleri ile arıtılabilmektedir. İletkenliğin İnsan sağlığı üzerinde direkt olumsuz bir etkisi yoktur.  İçme suyunda iletkenlik üst sıDevamını oku

    İletkenlik (20 ºC’de) (μS/cm) biriminden ölçüm yapılır. iletkenlik arıtma yöntemleri ise Koagülasyon + Flokülasyon + Filtrasyon, yumuşatma, distilasyon prosesi, TO yöntemleri ile arıtılabilmektedir.

    İletkenliğin İnsan sağlığı üzerinde direkt olumsuz bir etkisi yoktur.  İçme suyunda iletkenlik üst sınır değeri 2500 μS/cm’dir.

    Daha az gör
  4. Koagülasyon + Flokülasyon + Filtrasyon ve Aktif Karbon, MF, UF, TO gibi sistemler ile AKM arıtma işlemi yapılır. İçme Suyunda Toplam askıda katı madde (AKM) Etkileri Mikroorganizmaların askıda katılara tutunarak yaşamaları için uygun bir ortam oluşturması nedeniyle bulantı, kramplar, ishal gibi kısaDevamını oku

    Koagülasyon + Flokülasyon + Filtrasyon ve Aktif Karbon, MF, UF, TO gibi sistemler ile AKM arıtma işlemi yapılır.

    İçme Suyunda Toplam askıda katı madde (AKM) Etkileri

    Mikroorganizmaların askıda katılara tutunarak yaşamaları için uygun bir ortam oluşturması nedeniyle bulantı, kramplar, ishal gibi kısa dönemli belirtilere sebep olabilir.

    AKm sınır değerleri A1 su sınıfına göre içme suyunda ki sınır değeri  25 (mg AKM/L) dir.

    Daha az gör
  5. Koagülasyon + flokülasyon + filtrasyon ve klorlama yöntemleri ile renk arıtımı yapılır ve  Klordioksit, Ozon, Aktif Karbon, UV, UF ve NF gibi sistemlerlede renk giderimi yapılabilmektedir. Sudaki renk İnsan sağlığını doğrudan etkilememekle birlikte, sudaki renk varlığının kaynağı iyi araştırılmalıdıDevamını oku

    Koagülasyon + flokülasyon + filtrasyon ve klorlama yöntemleri ile renk arıtımı yapılır ve  Klordioksit, Ozon, Aktif Karbon, UV, UF ve NF gibi sistemlerlede renk giderimi yapılabilmektedir.

    Sudaki renk İnsan sağlığını doğrudan etkilememekle birlikte, sudaki renk varlığının kaynağı iyi araştırılmalıdır.

    Renk Yapan Bazı Maddeler:

    • Hümik asit (kahve-siyah)
    • Fülvik asit (sarı-kahve)
    • Toplam çözünmüş madde
    • Alüminyum (süt rengi)
    • Bakır (> 4-5 mg/L mavi/mavi-yeşil)
    • Demir (kırmızı-kahve,pas rengi)
    • Mangan (gri-siyah/siyah-kahve)
    • Mikroorganizmalar

    Renk (Pt-Co Birimi) olarak su değerleri verilir. İçme suyu kalite yönergelerinde A1 kalite sınıflandırılmasında sınır değer 15 Pt/Co’dur.

    Daha az gör
  6. Bu cevap düzenlendi.

    Çeşitli kimyasallar ile pH değerini kontrol etmek mümkündür pH, insan sağlığını doğrudan etkilememekle birlikte, işletme ve dağıtım şebekesi açısından en önemli su kalite parametrelerinden biridir. pH<7 olduğunda su korozif etki yapar. pH>8,5 olduğunda THM oluşumu artar. Yönetmelik gereği içilDevamını oku

    Çeşitli kimyasallar ile pH değerini kontrol etmek mümkündür pH, insan sağlığını doğrudan etkilememekle birlikte, işletme ve dağıtım şebekesi açısından en önemli su kalite parametrelerinden biridir.

    • pH<7 olduğunda su korozif etki yapar.
    • pH>8,5 olduğunda THM oluşumu artar.

    Yönetmelik gereği içilebilir su pH aralığı: 6,5 pH – 9,5 pH’dır. Arıtma cihazı kullanıyorsanız ve suyun pH değerini yükseltmek istiyorsanız, piyasa da satılan pH filtrelerini tercih edebilirsiniz. Kaliteli NSF, FDA tarafından sertifikalandırılmış pH filtreleri kullanmaya özen gösterin.

    Daha az gör
  7. Ozmoz su tanklarının basınçları fabrikasyon olarak tam olarak geliyor içerisinde 6,5PSI hava olur, siz herhangi bir müdahalede bulunmayın tanka. ilerde hava eksilmesi olursa çok nadir olur tankın sibop yerinde havasını tamamlıyoruz ama bu 1000/1 tankta 1 tane ancak böyle sorunlar olur. eski sayfadanDevamını oku

    Ozmoz su tanklarının basınçları fabrikasyon olarak tam olarak geliyor içerisinde 6,5PSI hava olur, siz herhangi bir müdahalede bulunmayın tanka. ilerde hava eksilmesi olursa çok nadir olur tankın sibop yerinde havasını tamamlıyoruz ama bu 1000/1 tankta 1 tane ancak böyle sorunlar olur.

    eski sayfadan alıntı metni:
    Su arıtma cihazlarında kullanılan ozmoz basınçlı su tankları genelde 6-8-12 litre oluyor kapalı kasa arıtma cihazlarında 6-8 litrelik (1,5 galon ve 2,2 galon) tank kullanılır açık kasa su arıtma cihazlarında ise 12 litre (3,2 galon) su tankı kullanılır.

    En yaygın tank arızası tankın içerisinde bulunan havadan kaynaklı oluşmaktadır zamanla kullanılan tank içinde bulundurduğu havayı azaltır bazı durumlarda havası bitmiş tank tamir edilmez.

    Arıtma Cihazı Tank Arızaları ve Çözümleri

    Başlamadan önce bunu kontrol edelim: Hava sibop yerinden tankın bir miktar havasını kaçırmayı deneyin hava sibop yerinden su gelirse bu tankın tamiri mümkün değildir tankı yenisiyle değiştirmeniz gerekli hava sibop yerinden su gelmesi tankın içinde bulunan butil diyaframın delindiğini yada contalardan sıyrıldığı anlama gelir ve tankımız kapalı olduğu için ve içi açılmadığı için tamiri mümkün değildir. tankı bu şelilde kullanmak kesinlikle tavsiye edilmez tankın hava bölümü korunmasız bir alandır ve su direk metale temas eder ve pas tehlikesini beraberinde getirir ve sağlık açısından son derece tehlikelidir. Böyle durumlarda tankın vanasını kapatın ve yeni tank alana kadar tank vanasını kapalı şekilde kullanın.

    Tank Arızalarını nasıl anlarız. Arıtma cihazında ne tür belirtiler olur.

    Arıtma musluğunu açtınız ve 1 Çay bardağı yada 1 su bardağı kadar su verdi ve sonrasında su ince ip gibi akmaya başladı… böyle bir durum olduğunda genelde su tankının havası kalmamış yada tamamen bitmiş olabilir anlamak için şunu yapalım su ince ip gibi akarken tankın ağırlığını elimizle kontrol edelim tank ağır ve suyu yukarı vermiyor ise tank arızalıdır çözmek için tanka hava basmamız gerekli normalde tank da su yokken 6-7 psi hava bulunur ama tank da su varken bu hava 40-50psi’lere kadar çıkabilir tankımıza ilk etapta 20 30 psi kadar hava basalım ve suyun boşalmasını sağlayalım tank da ki suyu komple boşalttıktan sonra tankın havasını 6-7 psi olarak ayarlayalım tankımız bu sayede eskisi gibi çalışacaktır ama aynı durum tekrardan 1-2 hafta içinde başınıza gelirse tankın butil diyafram contaları artık çalışmıyor demektir böyle durumda tankı yenileyin.
    tankınızın dış yüzeyi çok paslanmış ise tankınız arızalı olmasa dahi sağlık açısından değişim yapınız.
    Tanka su gitmiyor her bağlantı normal su arıtmada bir sorun yok ama tank suyu depolamıyor böyle bir durumda tanka fazla hava basmış olabilirsiniz yada tank basıncı şebeke suyu basıncını yenemiyor demektir tankın bir miktar havasını kaçırın tank su almaya başlayacaktır. Tankın düzgün çalışması için olması gereken hava basıncı ortalama 7 psi’dir. bu basınç 5 de olabilir 6-7-8-9-10-11-12… 22 ye kadar gider ama şebeke suyunun basıncına göre değişim gösterir tankların çalışması şehir normalde fabrikasyon tank basıncı 6 psi olarak gelir ama sizin şebeke suyu basıncınız çok düşük ise bu basıncı 4 e kadar düşürebilir basınç çok yüksek ise tankın basıncını da bir miktar yükseltmeniz faydanıza olacaktır örnek 7 ve üzeri basınçlarda su tankının havasını 12 lere çıkarmanız atık sudan tasarruf etmenizi sağlar. tankın havasını yükseltmek tanka depolanan suyunda miktarını ters oranda düşürecektir.

    Su Arıtma Tank Arızaları ve Çözümleri

    Daha az gör
  8. Su filtrasyon sistemleri ve cihazları dünyasında, başlamamışlar için gezinmek zor olabilir. Kapsamlı hedef aynı olsa da (suyunuzu daha temiz ve güvenli hale getirin), farklı şeyler yapmak için farklı şekillerde çalışan birçok farklı ürün vardır. Genellikle insanlar su filtreleri hakkında konuştuklarDevamını oku

    Su filtrasyon sistemleri ve cihazları dünyasında, başlamamışlar için gezinmek zor olabilir. Kapsamlı hedef aynı olsa da (suyunuzu daha temiz ve güvenli hale getirin), farklı şeyler yapmak için farklı şekillerde çalışan birçok farklı ürün vardır.

    Genellikle insanlar su filtreleri hakkında konuştuklarında, iki ana kategoride olduklarından bahsederler: Kullanım Noktası (POU) ve Giriş Noktası (POE). İşte ikisinin farkı…

    Kullanım Noktası (POU) Point-of-Use

    POU sistemleri suyunuzu kullandığınız yerde filtreler. Bu bireysel bir musluk, musluk veya duş olabilir. POU sistemleri, lavabonun altındaki bir su hattına bağlanan filtreleri, musluğunuza takılan filtreleri ve hatta suyla doldurduğunuz filtrasyon sürahilerini kapsar.

    Giriş Noktası (POE) Point-of-Entry

    POE su filtrasyon sistemleri, evinize veya işinize gelen tüm suyu filtrelediği için “tüm ev” sistemleri olarak da bilinir. Bu sistemler, suyun evinize girdiği ana hatta bağlanır ve herhangi bir lavaboya veya duşa ulaşmadan önce hepsini filtreleyin.

    Daha az gör
  9. Koku, içme suyunda estetik açıdan bulunması istenmeyen bir parametre olmasının yanı sıra, suda kirlilik meydana getiren maddelerin tespitinde iyi bir gösterge olarak görev yapabilmektedir. İçme sularında; doğal inorganik ve organik kimyasal kirletici, biyolojik, sentetik kimyasal, korozyon ya da suDevamını oku

    Koku, içme suyunda estetik açıdan bulunması istenmeyen bir parametre olmasının yanı sıra, suda kirlilik meydana getiren maddelerin tespitinde iyi bir gösterge olarak görev yapabilmektedir. İçme sularında; doğal inorganik ve organik kimyasal kirletici, biyolojik, sentetik kimyasal, korozyon ya da su arıtma kaynaklı koku oluşumu meydana gelebilir.

    Kokuya sebep olan kimyasallar ve muhtemel kaynakları

    Koku Koku Yapan Bileşik Muhtemel Kaynak
    Toprağımsı/küf Geosmin

    2- Methylisoborneol

    2-Isopropyl-3-methoxy pyrazine

    Mucidin (mantar önleyici)

    2, 3, 6-Trikloroanisol

    ktinomisetler; mavi-yeşil alg
    İlaç veya klorofenolik 2-Klorfenol

    2,4-Diklorfenol

    2,6- Diklorfenol

    Fenollerin klorlama sonrası yan ürünleri
    Yağlı Naftalin

    Toluen

    Yol akıntılarından kaynaklı hidrokarbonlar; su borularındaki bitümlü kaplamalar
    Balık, pişmiş sebze ya da çürük lahana Dimetiltrisülfür

    Dimetildisülfür

    Metil merkaptan

    Alg veya bitki bozulması
    Meyvemsi ve hoş kokulu Aldehitler Ozonlama yan ürünleri

    İçme suyunda kokunun kaynağını belirlemek her zaman kolay olmayabilir.

    Kokuya sebep olan nedenler aşağıda özetlenmiştir

    1. Bitki bozulması: algler bozulduğunda balık, çim ve küf kokusuna neden olur. Bazı türler canlıyken ciddi organoleptik sorunlara yol açmaktadır.
    2. Küf mantarı ve aktinomisetler: küf ve toprak kokusu üretir. Borularda fazla bekleyen sularda ve suyun sıcak olduğu durumlarda görülebilir.
    3. Demir ve sülfür bakterisi: her iki bakteri de tortu oluşturur ve çürüdükçe kötü bir koku verir.
    4. Endüstriyel atıklar: endüstriden kaynaklı pek çok atık ve yan ürünler, suda ilaç veya kimyasal koku verebilir.
    5. Klorlama: klorun kendisi suya koku vermemekle birlikte sudaki bileşiklerle reaksiyona girdiğinde oluşan ürünler kokuya neden olabilir.

    Kokuya Neden Olan 4 Ana Alg Grubu Ve Neden Oldukları Koku Türleri

    Alg Grupları Koku Türleri
    Mavi-Yeşil Algler (Cyanophyceae) Çimenimsi bir koku, hücreler parçalandıkça domuzumsu hatta septik bir koku oluştururlar.
    Diatomlar (Bacillariophyceae) Bu türler yağ salgıladıklarından balığımsı ya da aromatik bir koku verirler.
    Yeşil Algler (Chlorophyceae) Balığımsı ya da çimenimsi bir koku
    Yeşil-Kahve Algler (Chrysophyceae) Keskin bir koku verir. Uroglenopsis çok güçlü balığımsı, Synura düşük sayılarda salatalık, orta sayılarda balığımsı ve yüksek sayılarda iken domuzumsu bir koku verir.

    İçme suyu kaynağında oksijen azalması sonucu (yeraltı suyu ya da göllerin hipolimnion tabakası), sülfür oluşur ve 0,5 mg/L konsantrasyonda bile hoş olmayan kokuya neden olur.

    Sağlık üzerine etkileri

    Kokunun sağlık üzerine direk bir etkisi olmamakla birlikte suda olması istenmeyen maddelerin/mikroorganizmaların varlığına işaret ettiğinden, bu maddelerin sağlık açısından olumsuz etkileri söz konusu olabilir.

    Koku Arıtma yöntemleri

    Koku gibi estetik problemler genellikle koagülasyon, sedimentasyon ve klorlama gibi konvansiyonel arıtma proseslerinin optimizasyonu ile engellenebilir. Ancak daha özel bir arıtmanın gerekmesi halinde; havalandırma, granüler/toz aktif karbon ve ozonlama gibi prosesler, kokuya neden olan organik ve bazı inorganik kimyasalların giderimin de verimli yöntemlerdir (WHO, 2011, s. 230).

    Daha az gör
  10. Yaşamın devamı yeterli ve iyi kalitede suyun varlığına bağlı. Yerküre üzerindeki suyun tamamı beş litrelik bir şişeye konsa, biz insanların erişebileceği tatlı su miktarı yalnızca bir yemek kaşığı kadar. Başka bir deyişle, erişilebilir tatlı su miktarı, dünyanın toplam su varlığının yüzde 1’inden biDevamını oku

    Yaşamın devamı yeterli ve iyi kalitede suyun varlığına bağlı.

    Yerküre üzerindeki suyun tamamı beş litrelik bir şişeye konsa, biz insanların erişebileceği tatlı su miktarı yalnızca bir yemek kaşığı kadar. Başka bir deyişle, erişilebilir tatlı su miktarı, dünyanın toplam su varlığının yüzde 1’inden bile az. Yeterli miktarda ve kaliteli bir suyun varlığı, tatlı su ekosistemlerinin olduğu kadar, gıda güvencesinin ve sürdürülebilir kalkınmanın, dolayısıyla insanlığın geleceğinin de temel koşulu. Tatlı su kaynaklarını korumak işte bu yüzden çok önemli.

    21. yüzyılda karşımıza çıkan başlıca zorluk, su kaynaklarının kısıtlı olması. Gıda güvenliği ve enerji güvencesi, ekonomik büyüme, iklim değişikliğiyle mücadele ve biyolojik çeşitlilik kaybının önlenmesi gibi birçok konunun temelinde su kaynaklarının sürdürülebilirliği var.

    Bu nedenle, su kaynaklarının kısıtlı olması veya aşırı kullanımı artık hepimizi ilgilendiriyor.

    BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

    Dünya haritasına baktığınızda gördüğünüz maviliklerin sadece yüzde 2,5’i tatlı sudur. Bu suyun yüzde 70’i buzullardadır.

    TÜRKİYE’DE SU KAYNAKLARININ GÜNCEL DURUMU

     

    Türkiye, sanılanın aksine su zengini bir ülke değil. Yılda kişi başına düşen 1.519 m³’lük su miktarı ile ‘su sıkıntısı çeken’ bir ülke. Türkiye nüfusunun 2030 yılında 100 milyona ulaşacağı ve kişi başına düşen su miktarının 1.120 m³’e gerileyeceği öngörülüyor. Diğer bir deyişle, artan nüfusu ve büyüyen kentleriyle Türkiye, ‘su fakiri’ olma yolunda ilerliyor.

    Türkiye’de 25 su havzası var. Her havza kendi içerisinde farklı dinamiklere ve sorunlara sahip. Örneğin, Büyük Menderes ve Ergene havzalarında kirlilik sorunu daha ön plandayken, yarı kurak iklime sahip Konya Kapalı Havzası’nda tarımda aşırı su kullanımı veya havzalar arası su transferi konuları öne çıkıyor.

    Başka ülkelerde de gördüğümüz su miktarı ile nüfusun oransal dağılımı arasındaki eşitsizlik sorunu Türkiye’de de mevcut. Ülkemizdeki toplam nüfusun yüzde 28’i Marmara Bölgesi’nde yaşarken, buradaki havzalar toplam su akışının sadece yüzde 4’lük kısmını topluyor. Meriç, Ergene, Gediz, Büyük Menderes, Burdur Gölü, Akarçay, Konya ve Asi Nehri havzalarında yüzey ve yeraltı suyu kullanımı, su kaynaklarının kendini yenileyebilme kapasitesini aşmış durumda. Bu durum havzalar üzerindeki baskıyı arttırarak, doğal ekosistemler için büyük bir tehdit oluşturuyor.

    Daha az gör