1. gri renkli su genelde ilk kullanımda olmaktadır ilk bir kaç gün ara ara gri renkli su akabilir ama devamlı ara ara gri renkli akıyor ise son post tatlandırıcı filtreniz sorunludur yada su tankında bir problem olabilir. Şuanda siz cihazı yeni aldığınız için gri renkli akması normal biraz daha suyu boDevamını oku

    gri renkli su genelde ilk kullanımda olmaktadır ilk bir kaç gün ara ara gri renkli su akabilir ama devamlı ara ara gri renkli akıyor ise son post tatlandırıcı filtreniz sorunludur yada su tankında bir problem olabilir. Şuanda siz cihazı yeni aldığınız için gri renkli akması normal biraz daha suyu boşa akıtın düzelir.

    Normalde ilk kullanımda 24 saat su boşa akmalı ama genelde 1-2 depo boşa akıtınca kullanmaya başlıyorlar.

    Daha az gör
  2. Arıtma cihazları 2 litre su aldıktan sonra ortalama 10 ila 20 dakika arasında çalışır ve stop eder eğer bu zaman uzuyorsa membran filtre üretim suyu düşmüş olabilir şöyle bir test yapın tank vanasını kapatın ve arıtmadan akan suya bakın ince ip gibi sürekli akıyorsa sorun yok demektir ama damla damlDevamını oku

    Arıtma cihazları 2 litre su aldıktan sonra ortalama 10 ila 20 dakika arasında çalışır ve stop eder eğer bu zaman uzuyorsa membran filtre üretim suyu düşmüş olabilir şöyle bir test yapın tank vanasını kapatın ve arıtmadan akan suya bakın ince ip gibi sürekli akıyorsa sorun yok demektir ama damla damla akıyorsa yada kesik kesik membran filtrenizde sorun vardır yada membrandan önce giriş filtreleriniz sorunludur çözüm için tüm filtreleri yenileyin. Su damla damla değil de ince ip gibi akıyorsa filtreler sorunlu değil shut-off valf arızalı olabilir.

    Suyun önceden hızlı sonrasında yavaş akması ise yine membran, şebeke suyu basınç durumu ve su tankının havasıyla alakalıdır. shut-off valf kontrolü için ise su testi uygulayın yine tank vanasını kapatın ve arıtma çeşmesini açın su akmaya başlayınca arıtma çeşmesini kapatın ve 1 dakikaya kadar bekleyin arıtma duruyor atık kesilmeye başladıysa shut-off valf de sağlamdır geriye su tank kontrolü kalıyor.

    su tankını kontrol etmek için ise arıtmaya giren suyu kapatın ve arıtma çeşmesini açıp tankın boşalmasını bekleyin çeşmeden artık su gelmediğinde su tankını kontrol edin tankta hala su var tank ağır ise tankın havası bitmiş olabilir tanka hava basarak çözüm bulabilirsiniz.

    Daha az gör
  3. Bu cevap düzenlendi.

    Şekerli su mide ağrılarına iyi gelir mi şeklinde çok fazla soru soruluyor ve bizler de bu soruların yanıtlarını sizinle paylaşmak adına birtakım araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Şeker tek başına faydalı olmayabilir ve hatta aşırı tüketimi insan vücudu için büyük zararlara da neden olabiliyor ancDevamını oku


    Şekerli su mide ağrılarına iyi gelir mi şeklinde çok fazla soru soruluyor ve bizler de bu soruların yanıtlarını sizinle paylaşmak adına birtakım araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Şeker tek başına faydalı olmayabilir ve hatta aşırı tüketimi insan vücudu için büyük zararlara da neden olabiliyor ancak şekerli su, özellikle mide ağrılarına büyük ölçüde fayda sağlıyor ve kısa sürede bu ağrılardan kurtulmanıza da yardımcı oluyor.


    şekerli su mide bulantısına iyi gelir mi?

    Şekerli Suyun Mideye Faydaları:


    Şekerli su mide ağrılarına kesinlikle iyi geliyor ve hatta uzmanların görüşleri de bu yönde… Şekerin hücre ve doku yenilenmesinde pay sahibi olması ve su ile birleştiği anda mide ağrılarına olumlu yönde etki ettiği uzmanlar tarafından araştırılmış ve belirlenmiş durumda. Aşırı tüketimi elbette tavsiye edilmiyor ancak anlık müdahaleler ile birlikte sizler de bu ağrılardan en kısa sürede kurtulabilirsiniz.


    Her zaman söylediğimiz gibi sağlıklı su ile birlikte çok sayıda hastalığa engel olabiliyorsunuz ancak ne yazık ki içme sularımız bu konuda fazlasıyla güvenilir değil! Su arıtma cihazları ile birlikte sizler de hazırlayacağınız şekerli sularınızı daha etkili ve daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey kaliteli bir su arıtma cihazına sahip olmak olacaktır. Piyasada çok fazla marka var, bu yüzden tercihlerinizi yapmak çok da kolay olmayacaktır.

    MİDE BULANTISINA NE İYİ GELİR?


    Mide bulantısı sürekli bir şekilde yaşanmıyorsa ciddi bir rahatsızlık nedeniyle olmuyor demektir. Günlük hayatımızda başımıza gelebilen mide bulantısı bazı uygulamalar ile geçebilir. Mide bulantısına iyi gelen şeyleri şöyle sıralayabiliriz;


    Temiz hava almak mide bulantısı için iyi gelir. Böylece bulantı sonrasında gelen ani sıcaklık basması duruma ile birlikte mide bulantısı azalır.

    • Kolonya ve kolonya gibi ferahlatıcı kokular (lavanta, nane, zenfecil) koklamak
    • Mide bulantısı ile birlikte baş dönmeniz var ise kısa bir süre uzanmak
    • Limonata gibi ekşi bir içecekten birkaç yudum almak
    • Mide bulantısı sonrasında kusarsanız vücudun su kaybını azaltmak için sıvı tüketmek gerekir. Fakat bu sıvı su, meyve suyu, soda veya limonata olsun yudum yudum içmek gerekir. Yoksa bulantının yeniden ortaya çıkmasına neden olur.
    • Mide bulantısı sırasında sütten daha çok yoğurt yenilmesi tavsiye edilmektedir.
    • Kola gibi gazlı içecekler ile çay ve kahve gibi kafeinli içeceklerden uzak durmanız gerekir.
    • Araba tutması nedeniyle mide bulantısı için tuzlu çubuk kraker iyi gelir.
    • Mide bulantısını tetikleyecek kötü kokulardan uzaklaşmak
    • Yağlı – ağır yiyeceklerden uzak durmak.

    MİDE BULANTISINA İYİ GELEN YİYECEKLER VE DOĞAL ÇÖZÜMLER


    Doktorunuzun tavsiye ettiği ilaçlara ek olarak mide bulantısına iyi gelen doğal çözümler de vardır. Bazı yiyecekler, bu rahatsız dönemi atlatmanıza yardımcı olur.

    1. Zencefil


    Zencefil, sağlık açısından çok faydalı bir bitkidir. Hasta olsak da olmasak da günlük olarak düzenli tüketimi birçok hastalığı önleyebilir. Aynı zamanda mide bulantısına iyi gelen yiyeceklerin başında zencefil gelir. Bu sebeple mide bulantısı sırasında zencefil tüketmek bulantının geçmesine yardımcı olacaktır.


    Zencefil, araba tutması ile oluşan veya hamilelik döneminde yaşanan sabah bulantıları gibi mide bulantılarına iyi gelmektedir. Bu şekilde oluşan mide bulantısı için zencefil çayı hazırlayarak günde 2-3 bardaktan fazla olmamak şartıyla tüketebilirsiniz. Zencefil çayı yaparken toz olarak değil taze zencefilden dilimlenerek yapılanı tercih etmelisiniz.


    Mide bulantısı için zencefil çayı tarifi: bir tutam taze zencefili soyduktan sonra rendeleyin. Yaklaşık 2 su bardağı içinde 5 dakika kadar kaynatın. Zencefilin acı tadına karşı bal karıştırarak tüketebilirsiniz.

    2. Limon


    Vücudumuz için faydalı bir besin de limondur. Limon, çeşitli nedenlerden ötürü meydana gelen mide bulantılarına iyi gelmektedir. Özellikle hamilelik döneminde oluşan mide bulantısı için limon faydalıdır. Limonun ekşi bir tadı olması ile bazen sadece limonu koklamak mide bulantısına iyi gelmektedir.


    Limonlu Su


    Limonun mide bastırmaya yardımcı özelliği vardır. Fakat bu aşırıya kaçmadan yapılması gerekir. Yoksa yarardan çok zarar görebiliriz. İster sade su içine isterseniz bitki çayların içine sıkacağınız yarım limon suyu ile mide bulantısına deva bulabilirsiniz.

    3. Nane


    Mide bulantısı için nane, hem kokusu ile hem de aroması ile iyi gelir. Mide bulantısı sırasında naneyi koklamak bile sizi rahatlatabilir. Yemeklere verdiği lezzet ile birlikte sağlımıza çok faydası olan naneden bir iki yaprağını çiğnemeniz mide bulantınıza iyi gelecektir.


    Nane limon çayı ya da sadece nane çayı içmeniz de midenizi rahatlatacak ve mide bulantısının geçmesine yardımcı olacaktır. Nane çayı için bir bardak suda bir kaşık nane ekleyerek beş dakika kaynatmanız yeterlidir. İsterseniz bal veya limon katabilirsiniz.


    Bunun dışından nane yağı da ferahlatıcı özelliği ile mide bulantınıza iyi gelir. Düzenli olarak nane tüketmek sağlık için faydalıdır. Fakat nane mide ekşimesine iyi gelmemektedir. Mide ekşimesi sırasında nane tüketmek rahatsızlığı gidermek yerine artırabilir.

    4. Elma


    Elma, içeriği ve lifli yapısı ile sağlığımız için faydalı bir besindir. Elmanın bu lifli yapısı mide bulantısına da iyi gelmektedir. Diğer yandan vücuttaki toksinlerin atılmasını da sağlayan elmayı birden fazla miktarda bir seferde tüketmek mide bulantısının artmasına neden olabilir. Elmayı direk olarak yiyebileceğiniz gibi püre şeklinde tüketmeniz de mide bulantısına çözüm olacaktır.

    5. Diğer besinler


    Mide bulantısı için iyi gelen besinler arasına içine limon sıkılan papatya ve ıhlamur çaylarını sayabiliriz. Kekik çayı yine aynı şekilde mide bulantısına iyi gelir. Haşlanmış patates veya patates püresi, muz, pirinç lapası gibi mideyi rahatsız etmeyecek türden katı yiyecekler ayrı bir çözümdür. Mide bulantısı ile birlikte gelişen olay olan kusma sonrasında su kaybını önlemek için karpuz yemek midenize iyi gelecektir.



    MİDE BULANTISINA İYİ GELEN İLAÇLAR


    Mideniz bulanıyor ve bu nahoş duygusan kurtulamak istiyorsanız doğal çözemlerin dışında tabii ki kullanabileceğiniz çeşitli ilaçlar yer almaktadır. Eczacınıza reçetesiz satılan ilaçlarla ilgili danışabilir, mide bulantısıan iyi gelen ilaçlar hakkında bilgi alabilirsiniz. Ancak eczacının da önereceği gibi asıl olarak bulantınız çok rahatsızlık verecek düzeydeyse mutlaka bir doktora başvurmanızda fayda var. Doktorunuz mide bulantısının sebebini tespit edip sorunun çözümü için en etki ilaç tedavisine başlayacaktır.

    MİDE BULANTISI NEDİR?


    Mide bulantısı ya da bulantı, kusma isteği ile sonuçlanan bir rahatsızlık olup mide hastalığı demek doğru değildir. Mide bulantısı, daha çok mide veya mideyle ilgisi olmayan bazı rahatsızların belirtilerindendir. Vücudun başka bir yerinde değişik bir duruma işaret eden mide bulantısına örnek olarak taşıt tutması verilebilir. Mide bulantısı araba tutması, koku ve stres gibi basit sebeplerden olabileceği gibi ciddi bir hastalığın da belirtisi olabilir.


    Mide bulantısı sonucu oluşan kusma isteği beyne bağlıdır. Bu hareketi düzenleyen merkez, iç kulak ve sindirim sisteminden gelen uyarılar ile birlikte kulak, göz gibi duyusal bölgelerden gelen uyarıları alır. Buralarda meydana gelen ani değişimler ise merkezin uyarımı ile kişide kusma isteği oluşturur. Mide bulantısı durumunda kişide terleme, iştahın kesilmesi, tansiyonun düşmesi, tükürük salgısının artması gibi durumlar da beraberinde görülebilir.

    MİDE BULANTISI NEDEN OLUR?


    Mide bulantısı nedeni olarak ilk aklımıza mide gelse bile diğer rahatsızlıklar nedeniyle olma ihtimali daha yüksektir. Mide bulantısının ciddi bir rahatsızlık nedeniyle olması ihtimaldir. Bu yüzden sık sık yaşanması durumunda doktora görünmeniz ve gerekli önlemleri almanız gerekir. Mide bulantı nedenleri olarak şunları sayabiliriz:


    Addison Hastalığı, Alkolizm, Apandisit, Beyin tümörü, Doymama hastalığı, Kanser, Genel ilaçla tedaviler, Depresyon, Diyabet, Grip, Gıda zehirlenmesi, Gastroenterit, Reflü, Kalp krizi, Böbrek yetmezliği, Migren, Sinirlilik, Pankreatit, Peptik Ülser, Gebelik, Sigara içme, Denge bozukluğu, Hepatit…

    DOKTORA BAŞVURMAYI GEREKTİREN MİDE BULANTISI


    Mide bulantısı basit nedenlerden olabileceği gibi önemli bir rahatsızlığın belirtisi olabileceğini söylemiştik. Mide bulantısı ile birlikte bazı belirtiler beraberinde görülüyorsa acilen bir doktora görünmeniz gerekir. Bu durumlar şunlardır; hızlı nefes alma, çarpıntı, kusmukta kan görülmesi, kusmuktan dışkı kokusu gelmesi, bayılma, bulanık görme, yüksek ateş, şiddetli karın ağrısı, şiddetli ishal, göğüs ağrısı. Doktorunuz yaptıracağı testler ile mide bulantısının yanında yaşadığınız bu ciddi septomların nedenini tespit edecek ve tedavinizi buna göre şekillendirecektir.

    Daha az gör
  4. İçeriğine bakıldığında hiçbir kimyasal madde ve zararlı atık bulunmadığını görebilirsiniz ancak tüketildiği takdirde midenize büyük ölçüde zarar verecek olan sulardır. Saf su içilir mi sorusunun yanıtını kesinlikle hayır olarak verebiliriz. Akülerde kullanılan ve kesinlikle tüketilmemesi gereken safDevamını oku

    İçeriğine bakıldığında hiçbir kimyasal madde ve zararlı atık bulunmadığını görebilirsiniz ancak tüketildiği takdirde midenize büyük ölçüde zarar verecek olan sulardır. Saf su içilir mi sorusunun yanıtını kesinlikle hayır olarak verebiliriz. Akülerde kullanılan ve kesinlikle tüketilmemesi gereken saf su, kendi içinde sahip olduğu güçlü bileşenler ile birlikte etkili bir sıvı maddesidir ancak insan bedeni için ne yazık ki faydalı değildir.

    Saf su olarak tanıtımı yapılan ve reklamları dönen suların gerçek saf su olmadığını da belirtmek gerekiyor. Buradaki kelime oyunu yalnızca suyun temiz olduğunu belirtmek adına kullanıyor çünkü gerçek saf suyun içilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.

    Saf Su Zararlı mıdır?

    Saf su içilir mi sorusu ile birlikte zararlı olup olmadığına da göz atalım. İçinde herhangi bir şekilde zararlı organizma ya da atık olmamasına rağmen saf suyun insan bedenine zararlı olduğunu bir kez daha belirtmek gerekiyor. Güçlü bir yapıya sahip olduğu için insan vücudu bu suyu kabul etmiyor, bu yüzden uzmanlar tarafından tüketilmemesi daha doğru kabul ediliyor.

    1 bardak saf su içtiyseniz bir anda size birşey yapmaz saf su içildiği zaman her gangi bir işlem yapmanıza da gerek yoktur. Uzun süre saf suya maruz kalındığında iç organlarımıza v ecücudumuzun bir çok alanına zamanla zarar verecektir.

    Kısaca: Bir seferlik saf su içmekten zarar gelmez fakat sürekli içildiğinde mineral eksikliğine bağlı elektrolit dengesizleşmesine sebep olur. Ölümle bile sonuçlanabilir.

    Her zaman mineralli su içmeye özen gösterin.

    Daha az gör
  5. Suyun Özellikleri ve Molekül Yapısı: -Renksiz, kokusuz ve saf haliyle tatsız bir yapı söz konusudur. -İki hidrojen ve bir oksijenden meydana gelir. -Yukarıda belirttiğimiz iki molekül, gaz halinde bulunur ancak bir araya geldikleri anda suyu oluşturarak sıvı hale dönüşürler. -Saf su renksiz gibi görDevamını oku

    Suyun Özellikleri ve Molekül Yapısı:

    -Renksiz, kokusuz ve saf haliyle tatsız bir yapı söz konusudur.
    -İki hidrojen ve bir oksijenden meydana gelir.
    -Yukarıda belirttiğimiz iki molekül, gaz halinde bulunur ancak bir araya geldikleri anda suyu oluşturarak sıvı hale dönüşürler.
    -Saf su renksiz gibi görünse de sahip olduğu demir sayesinde kahverengi bir görüntü elde edebilir.
    -Hidrojen ve oksijen atomları su içerisinde birbirine sıkı şekilde bağlıdır. Diğer su molekülleri ile sıkı bir bağ söz konusu değildir ve gevşek bağ kurulur.
    -Su yüzeyindeki güçlü direncin en önemli nedenlerinden bir tanesi yapısal dayanıklılık ve moleküllerin sıkı sıkıya bağlı olmasıdır.
    -Donduğunda %8 ila %10 oranında hacim kaybeder.

    Güçlü Bir Bağ Yapısı:

    Su molekülünün özellikleri arasında yukarıda da belirttiğimiz güçlü bağ detayı önem arz ediyor. Gevşek bağ kurulması aslında suyun dirençli olmasındaki en önemli etkenlerden bir tanesidir. Arıtma sularında bu direnç bir adım daha öne çıkıyor ve suyun daha sağlıklı olma hali de bu yüzden kaynaklanıyor.

    Su içerisinde çok sayıda molekül yer alıyor ve saniyeler içerisinde çok hızlı bir şekilde birçok molekül ile ortak bağ kurabiliyorlar ve bu etkileşim gerçekten muazzam. Doğa harikası olan su, sağlıklı bir yapıya kavuştuğunda insan vücudu için daha değerli hale geliyor ancak ne yazık ki şebeke suları sizlere bunu veremiyor. Sağlıklı su için birtakım işlemler söz konusu ve bu işlemler için su arıtma cihazlarını tercih edebilirsiniz.

    Daha az gör
  6. Suyun özelliklerini inceleyen bilim dalına "Hidroloji" denir. Su bilimi ya da hidroloji, suların yerküre üzerindeki dağılımını ve mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. Yeryüzünde canlıların yaşamını devam ettirmek için suyu kullanmak ve kontrol altına almakDevamını oku

    Suyun özelliklerini inceleyen bilim dalına “Hidroloji” denir.
    Su bilimi ya da hidroloji, suların yerküre üzerindeki dağılımını ve mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. Yeryüzünde canlıların yaşamını devam ettirmek için suyu kullanmak ve kontrol altına almak istemesi gerektiğinden insanlar tarihin başlangıcından beri su ile ilgilenmişlerdir.

    Suyun özelliklerini tanımaya çalışmış, hareketini yöneten kuramları belirlemiş , oluşturabileceği tehlikeleri önlemeye ve sudan en iyi şekilde yararlanmaya çalışmışlardır. Suyun hareketini inceleyen hidromekanik, bu bilimin teknikteki uygulamasına da hidrolik denir. Hidroloji veya su bilimi ise suyun dünyadaki dağılımını ve özelliklerini inceler.

    Hidrolojinin en geniş tanımı, 1962 senesinde A.B.D. Bilim ve Teknoloji Federal Konseyi Bilimsel Hidroloji Komisyonu tarafından önerilmiştir ve önerdikleri tanım ise: “Hidroloji, yerküresinde (yani yeryüzünde, yer altında ve atmosferde) suyun çevrimini, dağılımını, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, çevreyle ve canlılarla karşılıklı ilişkilerini inceleyen temel ve uygulamalı bir bilimdir”. ( Alıntı ) Bu tanımıyla hidroloji diğer birçok bilimlerin alanlarına da görülmektedir. Matematik, fizik ve kimya gibi bilimlerle çok yakın bir ilişki içindedir.

    Atmosferdeki su ile daha çok meteorolojinin, denizlerdeki su ile oşinografinin, yerin derinliklerindeki su ile de hidrojeolojinin uğraştığı söylenebilir. Su öyle kapsamlı bir elementtir ki insanoğlunun var olduğu günden beri bilim adamları su ile ilgili pek çok araştırma yapmışlardır. Su yeryüzünün neredeyse tamamını kapsamaktadır.

    Daha az gör
  7. Bu cevap düzenlendi.

    Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), ülkemizdeki bütün su kaynaklarının plânlanması, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu, kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli yatırımcı bir kuruluştur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü çalışmalarını, 04/07/2011 tarih ve 27984 sayılı Resmi Gazete’de yayımDevamını oku

    Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), ülkemizdeki bütün su kaynaklarının plânlanması, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumlu, kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli yatırımcı bir kuruluştur.
    Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü çalışmalarını, 04/07/2011 tarih ve 27984 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 645 sayılı KHK ile faaliyetlerini Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı olarak yürütmektedir. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6200 Sayılı Kanun’la 18 Aralık 1953 tarihinde kurulmuş ve 1954 yılında teşkilatlanmıştır.

    DSİ, bir kamu kuruluşu olarak kendine verilen; taşkın koruma, sulu ziraati yaygınlaştırma, hidroelektrik enerji üretme ve büyük şehirlere içme suyu temini yanı sıra belediye teşkilâtı olan yerleşim yerlerine de içme, kullanma ve endüstri suyu temini gayelerini etkin bir şekilde yerine getirebilmesi bakımından, söz konusu dört maksadın ortak noktası olan baraj çalışmaları konusunda öncelikli faaliyetlerini sürdürmektedir.

    DSİ faaliyetlerini; 6200, 167 ve 1053 Sayılı Kanunlara göre yürütür. Bu kanunlar aşağıda özetlenmiştir: 28/02/1954 tarih ve 6200 Sayılı Teşkilât ve Vazifeler Hakkındaki Kanun ile;

    • Baraj inşa etmek,
    • Taşkın kontrol yapılarını inşa etmek,
    • Sulama tesisleri inşa etmek,
    • Nehirleri ve bataklıkları ıslah etmek,
    • Hidroelektrik enerji üretmek,
    • Yukarıdaki işlerle ilgili her türlü etüdü yapmak, proje geliştirmek ve inşaatlarını yapmak,
    • Yukarıda anılan tesislerin işletme, bakım ve onarımını yapmak,

    16/12/1960 tarih ve 167 sayılı Yeraltı suları hakkında Kanun ile;

    • Yeraltı suyu etüt ve araştırmaları için kuyu açmak veya açtırmak,
    • Yeraltı suyu tahsisi yapmak,
    • Yeraltı sularının korunması ve tescili,
    • Arama, kullanma ve ıslah-tadil belgesi vermek,

    03/07/1968 tarih ve 1053 Sayılı Ankara, İstanbul ve Nüfusu 100 000’den Büyük şehirlere içme Suyu Temini Hakkında Kanun ile;

    • Baraj ve isale hattı,
    • Su tasfiye tesisi inşaatları,
    • Su depoları yapmak, görevleri DSİ’ye verilmiş iken, 18/04/2007 tarih ve 5625 sayılı Kanun ile 1053 sayılı kanunun
    10. maddesinin değişmesi neticesinde nüfus kriteri kaldırılarak Belediye teşkilatı olan tüm yerleşim yerlerinin içme kullanma ve endüstri suyu ve gerekmesi halinde atık su tesislerinin yapımında DSİ yetkili kılınmış olup 1053 sayılı Kanunun adı da “Belediye Teşkilâtı Olan Yerleşim Yerlerine İçme, Kullanma ve Endüstri Suyu Temini Hakkında Kanun” olarak değiştirilmiştir.

    İlaveten, 2 Kasım 2011 Tarihli ve 28103 Sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 662 sayılı KHK ile DSİ yeniden yapılandırılmıştır. Mevcut görevlerine ilave olarak, verilen görevlerden bazıları aşağıdadır.

    • Kullanılmış suları tekrar kazanmak maksadıyla gerekli tesisleri yapmak veya yaptırmak,
    • İşletmeye açılan hidroelektrik santrallerin su kullanım hakkı anlaşmalarına uygun olarak işletilip işletilmediğini kontrol etmek, bunlarla ilgili her türlü hesap ve tahsilât işlemlerini yapmak,
    • Sınır aşan ve sınır oluşturan sular konusunda görev alanı ile ilgili çalışmalar yapmak,
    • Yerüstü ve yeraltı sularını kalite yönünden izlemek, atık sular sebebiyle yerüstü ve yeraltı sularının kirlenmesinin tespiti hâlinde durumu Orman ve Su İşleri Bakanlığına bildirmek.

    Yeraltı suları Kanunu, Medeni Kanunun 756. Maddesi ve 167 sayılı Yeraltı suyu Kanununa (1960) göre yeraltı suları kamu suyudur ve devletin yönetimi ve sahipliğindedir.

    Kaynaklar, arazinin bütünleyici parçası olup, bunların mülkiyeti ancak kaynaklandıkları arazinin mülkiyeti ile birlik de kazanılabilir. Yeraltı suları, kamu yararına ait sulardandır. Arza malik olmak, onun altındaki yeraltı sularına da malik olmak sonucunu doğurmaz. Arazi maliklerinin yeraltı sularından yararlanma biçimi ve ölçüsüne ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.

    Yeraltı sularıyla ilgili tüm araştırma, yararlanma, koruma ve kayıt işlemleri bu kanun hükümlerine tabidir. Bu Kanun mülkiyet haklarını kamu alanı kapsamına almıştır. Kullanım hakkı başvuru sonrası verilebilecek lisansa bağlıdır (akiferin emniyetli beslenme limiti çerçevesinde) ve kullanım hakkı satılamaz veya devredilemez. Devlet Su İşleri lisansları verir, kirliliği izler ancak yeraltı suyunun kirliliğinin kontrolü DSİ’nin yetki alanında değildir.

    Takip eden dönemde, 3202 sayılı yasa ile kurulan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) ve 2560 sayılı yasa ile kurulan İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) de 167 sayılı Yeraltı suları Kanunun kapsadığı alanlarda faaliyet göstermişlerdir. Bu durum idari duplikasyonlara ve bunun sonucu olarak da yer altı sularının yeterince korunamamasına sebep olmuştur.

    7.6.2011 tarihli ve 27957 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “DSİ Yer altı suyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği” ile 167 sayılı Kanuna uygun olarak verilmiş kullanma belgesine istinaden yeraltı suyu kuyusu, galeri, tünel ve benzerlerinden çekilen ve çekilecek olan yeraltı suyu miktarının, ölçüm sistemleri ile ölçülerek kontrol altına alınması ve kullanılacak ölçüm sistemlerinin tespiti amaçlanmıştır.

    7 Nisan 2012 tarih ve 28257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik” ile de iyi durumda olan yeraltı sularının mevcut durumunun korunması, yeraltı sularının kirlenmesinin ve bozulmasının önlenmesi ve bu suların iyileştirilmesi için gerekli esaslar belirlenmiştir.

    Daha az gör
  8. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ülkemizde su yönetimi ile ilgili görevlerde koordinasyon sağlamak ve özellikle planlama ve politika belirleme ile ilgili görevleri tek elden yerine getirmek ve suyun yönetimini sağlamak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, 4 Temmuz 2Devamını oku

    Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Ülkemizde su yönetimi ile ilgili görevlerde koordinasyon sağlamak ve özellikle planlama ve politika belirleme ile ilgili görevleri tek elden yerine getirmek ve suyun yönetimini sağlamak üzere; Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, 4 Temmuz 2011 Tarihli ve 27984 (1.Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 645 sayılı KHK ile kurulmuştur. Söz konusu KHK ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğüne su kaynaklarının korunması ile ilgili olarak;

    • Su kaynaklarının korunması, iyileştirilmesi ve kullanılmasına ilişkin politikaları belirlemek,
    • Su yönetiminin ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyonunu sağlamak,
    • Su kaynaklarının kıyı suları dahil olmak üzere koruma-kullanma dengesi gözetilerek, sucul çevrenin ekolojik ve kimyasal kalitesinin korunması ve geliştirilmesini sağlamak maksadıyla havza bazında nehir havza yönetim plânları hazırlamak, hazırlatmak,
    • Kurak dönem yönetim stratejilerini belirlemek
    • bütüncül nehir havzaları yönetimi ile ilgili mevzuat çalışmalarını yürütmek,
    • Su verimliği konusunda çalışmalar yapmak, Atık suların geri kullanımı, kayıp kaçakların kontrolü, su tasarrufu konularında hedef ve politikaları oluşturmak
    • Havza bazında kirliliğin önlenmesi ile ilgili tedbirleri ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte belirlemek, değerlendirmek, güncellemek ve uygulamaların takibini yapmak,
    • Yerüstü ve yeraltı sularının kalite ve miktarının korunmasına yönelik hedef, ilke ve alıcı ortam standartlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte belirlemek,
    • Su kirliliği açısından hassas alanları ve nitrata duyarlı hassas alanları tespit etmek ve izlemek,
    • Taşkın Yönetim Planlarını Hazırlamak
    • Su bilgi sistemini kurmak
    • Ulusal izleme ağını kurmak ve İzleme programlarını hazırlamak görevleri verilmiştir.

    Su kaynaklarının bütüncül havza yönetimi anlayışı çerçevesinde; 20 Mart 2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2012/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi uyarınca; su kaynaklarının bütüncül havza yönetimi anlayışı çerçevesinde korunması için gereken tedbirleri belirlemek, etkili bir su yönetimi için sektörler arası koordinasyonu, işbirliğini ve su yatırımlarının hızlandırılmasını sağlamak, ulusal ve uluslararası belgelerde yer alan hedeflerin gerçekleştirilmesi için strateji, plan ve politika geliştirmek, havza planlarında kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilmesi gereken hususların uygulanmasını değerlendirmek, üst düzeyde koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak üzere Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu (SYKK) kurulmuştur.

    Ülkemizde toplumun yeterli miktarda ve uygun kalitede suya erişim hakkını esas alarak, su kaynaklarının ve sucul hayatın sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, su ile ilgili bilgilerin toplanması, izlenmesi, havza bazında etüt ve planlamalarının yapılması, kullanım önceliklerinin belirlenerek tahsislerinin tek merciden yapılması, su yönetiminde etkinlik ve katılımın geliştirilmesine yönelik, usul ve esasların düzenlenmesi maksadıyla Su Kanunu Tasarısı hazırlık çalışması Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.

    Daha az gör
  9. İyon Nedir

    İyon: Suda çözünürken elektron almış veya elektron vermiş tabii bir mineral. Örnek, sofra tuzu (NaCl) suda çözündüğünde (Na +) ve (Cl -) iyonları oluşur. İyon elektron almış veya vermiş ve nötr olmayan atom gruplarına verilen isimdir. Atomlar genellikle kararsız yapılarından kurtulabilmek için elektDevamını oku

    İyon: Suda çözünürken elektron almış veya elektron vermiş tabii bir mineral. Örnek, sofra tuzu (NaCl) suda çözündüğünde (Na +) ve (Cl -) iyonları oluşur.

    İyon elektron almış veya vermiş ve nötr olmayan atom gruplarına verilen isimdir. Atomlar genellikle kararsız yapılarından kurtulabilmek için elektron verme veya eksik olan elektronları alma işlemlerini gerçekleştirirler. Bu durumda atomlar nötr durumdayken iyon yapısına geçmiş olurlar. Kısaca nötr durumda olan bir atomun elektron alıp verme durumunda nötr durumdan çıkması durumuna iyon adı verilmektedir.

    Nötr durumda olan bir atomun elektron ve proton sayıları eşittir. Bu eşitsizliğin bozulması durumunda proton verilip alınamayacağı için elektronların hareketleri ile bozulmaktadır. Bu durumda nötr durumda olan bir atomun elektron alması durumunda elektron sayısı ile proton sayısı eşitliği bozulur. Bu sebeple bu atom artık atom değildir. İyon haline dönüşmüştür.
    İnsan sağlığı açısından iyonların insan sağlığına olumlu veya olumsuz etkileri bulunur. Bazı kaynaklarda negatif iyon oranının yükselmesi durumunda insanların kalp ve damar sağlığını olumsuz etkilediği belirtilmiştir.

    İyon Ne İşe Yarar?

    İyon günlük hayatta kullandığımız birçok üründe bulunmaktadır. Özellikle saç kurutma makinelerinde kullanılmaktadır. Saç kurutma makineleri buna örnek olabilir. Standart saç kurutma makinelerinin insan sağlığına etki bulunur. Bu nedenle iyon saç kurutma makineleri bulunur. Bu makineler standart makinelere oranla daha az zararı bulunmaktadır. İyon özellikli saç kurutma makineleri sağlık açısından daha güvenlidir.

    İyonun Kimyasal Türü Yapısı ve Özellikleri

    Bir atom elektron almış veya vermiş ise o atom iyona dönüşür. Bunun sebebi eksi yüklü elektron sayısı ile artı yüklü elektron sayısında denge kalkmıştır. İyonun 3 farklı çeşidi bulunmaktadır. Bunlar pozitif yüklü iyon diğer adı ile katyon, ikincisi negatif yüklü iyon, diğer adı ile anyon, son olarak ise çok atomlu iyonlardır. İyonların yapısı ve özellikleri şu şekilde açıklanmaktadır:

    – + ve – yüklü gruplara denir.
    – Elektron verir ise + yüklü iyon oluşmaktadır. Elektron alır ise – yüklü iyon oluşmaktadır.
    – X atomu için gösterilir.
    – Buradan nötron ile proton sayıları bulunabilir.

    Daha az gör
  10. İçme sularına dezenfeksiyon amacıyla klorlama işlemi uygulandığında, klor doğal organik maddelerle reaksiyona girerek trihalometan (THM) oluşur.

    İçme sularına dezenfeksiyon amacıyla klorlama işlemi uygulandığında, klor doğal organik maddelerle reaksiyona girerek trihalometan (THM) oluşur.

    Daha az gör