1. Bu cevap düzenlendi.

    PH 6,5 dan düşük olan sular asidik olup aşındırıcı bir etkiye sahiptir. Buna bağlı olarak şebeke sisteminde ve evlerde metaller üzerinde aşındırıcı etki yapmaktadır. PH 9,5 dan fazla olan suda tat problemi ortaya çıkar ve su sabunumsu bir kayganlık hissi verir. Ayrıca bu suların taş yapma özelliği dDevamını oku

    PH 6,5 dan düşük olan sular asidik olup aşındırıcı bir etkiye sahiptir. Buna bağlı olarak şebeke sisteminde ve evlerde metaller üzerinde aşındırıcı etki yapmaktadır. PH 9,5 dan fazla olan suda tat problemi ortaya çıkar ve su sabunumsu bir kayganlık hissi verir. Ayrıca bu suların taş yapma özelliği de bulunmaktadır. pH’ın düşük veya yüksek olması endüstriyel kirlenmeye de bağlıdır. Suyun geçtiği topraklar da pH etkilemektedir.

    içilebilir su pH aralığı: 6,5 – 9,5

    Daha az gör
  2. Su ve Hayat

    Su nedir? Hava, su, ısı, ışık ve besin maddeleri canlıların yaşaması için gerekli temel unsurlardır. Bu unsurların başında oksijen ve su gelmektedir. Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerdeDevamını oku

    Su nedir? Hava, su, ısı, ışık ve besin maddeleri canlıların yaşaması için gerekli temel unsurlardır. Bu unsurların başında oksijen ve su gelmektedir. Canlı organizmayı oluşturan hücrelerin yaşam faaliyetlerini devam ettirebilmeleri için suya gereksinimleri vardır. Su yaşam için en zorunlu maddelerden birisidir. Susuzluğa dayanmak oldukça zordur. İnsan gıda almadan yalnız su içerek yaklaşık 5 hafta hayatını sürdürebildiği, halde susuzluğa ancak 7-12 gün dayanır. Henüz hayatın başlangıcında olan üç aylık bir fötusun %95’i sudur. İnsan organizmasının %62-67’si, hayvan organizmasının %60- 70’i sudan ibarettir.

    İnsan organizmasındaki suyun 2/3’ü hücre içerisinde, geriye kalan kısmı ise dokular arası sıvıda ve kanda bulunur. Kimyasal formülü H2O’dur, ağırlıkça %11,1 Hidrojen ve %88,9 Oksijenden meydana gelir. Su molekülünde iki hidrojen atomunun aynı tarafta bulunması pozitif yüklü olmasına neden olur, oksijen atomu da negatif yüklüdür. Periyodik cetvelde oksijene benzer diğer maddelerin dihidrürlerinden farklıdır. Atmosferik basınç ve oda sıcaklığında (25°C) daha ağır moleküller (H2S, H2Se) gaz halindeyken, H2O sıvı halde bulunur. 100°C’ye çıkarıldığında gazlaşır. Su daha yoğundur, dielektrik sabiti ve yüzey gerilimi yüksektir. Donma noktası ise düşük olup, donduğunda daha az yoğun haldedir. Saf su renksiz, kokusuz ve tatsız bir sıvıdır, 0°C’de donarak katı faza geçer.

    Su hijyeni, yalnız içme için kullanılan suyun nitelikleri ile meşgul olmaz. Aynı zamanda yıkama, mutfak ve ev işlerinde kullanılacak suların niteliklerinin tespiti, su kirlenmesinin önlenmesi ve suların dezenfeksiyonu işleri ile de ilgilidir.

    Toplumun içme ve kullanma (Yemek yapma, temizlik ve benzeri) gereksinimleri için kullandığı şehir şebekeleri, kuyu, çeşme ve gene aynı amaçlarla kullanmak üzere teknik metotlarla tasfiye edilmiş dere, nehir ve göl suları içilebilir su olarak tanımlanır. İçme ve çeşitli maksatlarla kullanılan ve insan sağlığı ile çok yakından ilişkisi olan ve kısaca içme, kullanma suyu adı verilen suyun hepsi “ALİMENTASYON SUYU” olarak adlandırılır. Bu suyun miktarı kent ve köylerin nüfusuna, bağlı olarak günde insan başına en az 150 litre olarak hesap edilir.

    Daha az gör
  3. FR (FRANSIZ SERTLİĞİ) NE DEMEKTİR? Fransız sertliği (Fr) veya mg/lt CaCO3 ülkemizde yaygın olarak sertlik sınıflandırmasında kullanılan birimlerdir. Suyun içindeki sertlik iyonlarının konsantrasyonunu tanımlamada kullanılır. 1 Fr derecesi 10 mg/lt CaCO3 sertliğine eşittir. 1 dH° = 1.785 fr° 1 fr° =Devamını oku

    FR (FRANSIZ SERTLİĞİ) NE DEMEKTİR?

    Fransız sertliği (Fr) veya mg/lt CaCO3 ülkemizde yaygın olarak sertlik sınıflandırmasında kullanılan birimlerdir. Suyun içindeki sertlik iyonlarının konsantrasyonunu tanımlamada kullanılır.

    1 Fr derecesi 10 mg/lt CaCO3 sertliğine eşittir.

    1 dH° = 1.785 fr°

    1 fr° = 10 ppm CaCo3

    1 ppm = 2 mS

    1 fr° = 20 mS

    Sert Suyun Zararları

    1. Sert sular, cildi sertleştirmeleri ve yıkanma, bulaşık, çamaşır gibi ev işlerinde fazla sabun sarf ettirmeleri ve işlemleri güçleştirmeleri nedeniyle pek istenmezler. Örneğin 25 sertlik derecesinde bir litre suyu tamimiyle köpürtebilmek için en az 3 gr. sabun sarf etmek gereklidir. Buna göre 300 litre su ile yıkanan bir ev çamaşırı için 900 gr. sabun gereklidir. Eğer yumuşak su ile aynı iş yapılacaksa sarf edilecek sabun yarı yarıya azalır.
    2. Sabun çökeleği banyo veya duş sonrasında insan derisine yapışır. Deri gözeneklerini tıkar ve saç tellerini kaplayarak sertleştirir. Deriye yapışan bu kütle, bakteri üremesi için elverişli bir ortam yaratır.
    3. Sudaki sertlik zamanla kendiliğinden veya su ısıtıldığında hızla çözünürlüğünü kaybeder ve geçtiği yüzeylere yapışmaya başlar. Su borularının içi hızla dolar, su basıncı ve akışı azalır.
    4. Suyun ısıtıldığı yüzeylerde daha da artan kireçlenme, yalıtkanlığa sebep olur ve elektrik tüketimini artırır. Kalorifer tesisatındaki kireçlenme yakıt tüketiminin artmasına sebep olur. Buhar elde etmek için kullanılan sularda gerek ekonomi ve gerekse kazanların dayanması bakımından sertliğin büyük önemi vardır. Geçici sertliği 12,5’tan fazla olan sert sular çok çöküntü yapıcıdırlar. Bu gibi sular ısıtılınca bikarbonatlar, karbonat halinde çökerek, kazanda ve borularda bir kabuk oluştururlar. Oluşan bu kabuk, ısının güç iletilmesine ve dolayısıyla fazla enerji kullanılmasına neden olacaktır.
    5. Sertlik mineralleri yemeklerde istenmeyen bir tat verir. Sert su ile yapılan buz buğulu bir görünümde olur. Ayrıca tahıl, baklagiller ve sebzeleri sertleştirebilirler, bu yüzden yemeklerin geç ve güç pişmelerine sebep olarak zaman ve enerji kaybettirirler.
    6. Tekstil, boya, kağıt, deri, şeker, bira endüstrileri için sert sular elverişsizdir.
    7. Diğer taraftan çok tatlı sular, karbondioksit ile fazla yüklü olduklarından agresif, yani kemiricilerdir. Bu yüzden özellikle su borularında bulunan kurşun, kalay ve kadmiyum gibi ağır metalleri eritirler. Halbuki sular kireçten zengin olduğu zaman, boruların içini ince bir kireç kaplayacağı için kurşunla suyun teması önlenmiş olur.

    Suyun sertliğinin sağlık üzerine zararlı bir etkisi yoktur. Fazla sert suların mideye biraz ağır gelmesi nedeniyle, yaklaşık bir sınır olarak içme sularının toplam sertliklerinin de 12’yi geçmemesi önerilir. Ayrıca fazla magnezyum sülfat içeren suların, laksatif etkileri nedeniyle içilmemeleri gerekir.

    Sert Suların Yumuşatılması

    Suyu yumuşatmanın en pratik yolu iyon değiştirici reçine kullanmaktır. İyon değiştirici reçineli sistemler genelde sodyum iyonları ile sertlik iyonlarını yer değiştirterek çalışırlar. Proses esnasında su reçine tanecikleri arasından süzülerek geçer.

    Reçine tanecikleri üzerindeki elektrik yükü sodyum iyonlarını reçine taneciği üzerinde tutar. Ancak, reçine taneciklerinin aynı zamanda sertlik minerallerini tutma kabiliyeti de vardır. Reçine taneciklerinin sertlik minerallerini tutma kabiliyeti sodyum iyonlarını tutma kabiliyetine göre daha fazladır. Bu şekilde iyon değişimi gerçekleşir.

    Belli miktarda sert su reçine yatağından geçtikten sonra, reçine tanecikleri tamamıyla, sertlik mineralleriyle kaplanır. Bu durumda sertlik minerallerinin tutulması son bulur. Sertlik iyonlarının tekrar sudan tutulabilmesi için reçine taneciklerinin sertlik minerallerinden kurtarılarak tekrar sodyum taneciklerinin bağlanması gereklidir. Bu işleme ‘rejenerasyon’ adı verilir.

    Rejenerasyon esnasında tuzlu su reçine tankına verilir ve reçine sodyuma doyurulur. Reçine tankında biriken yüksek konsantrasyondaki sodyum iyonları sertlik iyonlarını reçine taneciklerinden ayırır. Reçine daha sonra temiz su ile durulanarak, fazla tuz ve sertlik mineralleri tanktan atılır. Reçine tankı tekrar sertlik iyonlarını tutmaya hazır durumdadır.

    Sularda sulfatlardan ileri gelen kalıcı sertlik alkali karbonatlarla da giderilir.

    CaSO4 + Na2CO3——> Na2SO4 + CaCO3

    MgSO4 + Na2CO3——> Na2SO4 + MgCO3

    Bikarbonatlardan ileri gelen geçici sertlik ya suları ısıtarak erimeyen karbonatlar halinde çöktürerek veya aşağıdaki şekilde işleme tabi tutarak gidermek olasıdır.

    Ca(HCO3 )7 + CaO——-> 2CaCO3+ H2 O

    Mg(HCO3 ) 7 +Ca(OH) 2 ——-> 2MgCO3+2H2 O

    Kalsiyum ve magnezyumun hem bikarbonat ve hem de sülfat bileşikleri zeolit ve permutit gibi doğal veya sentetik maddelerden yararlanarak iyon değiştirmek suretiyle sular yumuşatılır.

    Kireç soda usulü, sodyumu hidroksitle muamele, sodyumu fosfat ile yumuşatma yöntemleri Mg+( ve Ca+) iyonlarının suda çözünmeyen bileşikleri halinde çöktürülmesiyle gerçekleştirilir. İki şekilde olur. İyon değiştirme ise Pozitif bir iyon (katyon) ile pozitif başka bir iyonun yer değiştirmesidir.

    Negatif bir iyon (anyon) ile başka bir negatif iyonun yer değiştirmesi ise anyon katyonlar Ca+, Mg+, Na+ ,H+, Fe+ ve Mn+ gibi elementler, anyonlar da genel olarak Cl, SO+ , No+ gibi maddelerdir.

    Suyun Sertliği

    Genel olarak suyun sertliği, kalsiyum seviyesi olarak kabul edilmesine rağmen, suyun sertlik derecesi içerdikleri erimiş kalsiyum ve magnezyum tuzlarından ileri gelmektedir. Sular bunları topraktan alır. Sular, erimiş halde bulunan kalsiyum ve magnezyumu bikarbonat tuzları, sülfat tuzları, klorür tuzları ve ayrıca az miktarda nitrat tuzları halinde içerirler. Özellikle kalsiyum bikarbonat ve kalsiyum sülfat suyun sertliğinde önemli rol oynar.

    Tüm anorganik tuzlar suda çözünürler. Sıcaklık artışı bazı tuzların çözünürlüğünü azaltır (Ca(OH)2 , FeSO4 ) diğer çözünmüş madde derişimi de bunu etkiler. Alçak rakımlı bölgelerde tuz derişimi zeminle temas yüzeyi büyük olduğundan yüksektir. Su da en sık bulunanlar kalsiyum, magnezyum, Na2CO3, sülfat ve klorürlerdir. Sularda erimiş halde bulunan kalsiyum ve magnezyum bikarbonat tuzları, suları kaynatmakla erimeyen karbonat tuzları, suları kaynatmakla erimeyen karbonatlar halinde çöktüğünden bunların oluşturduğu sertlik Geçici Sertlik diğer tuzların oluşturduğu sertliğe de Kalıcı Sertlik denir.

    Çünkü bu tuzların oluşturduğu sertlik suları kaynatmakla geçmez. Bahsedilen tüm tuzlardan ileri gelen sertlik ise Toplam Sertlik adını alır. Özellikle kalsiyum ve magnezyumun sülfat tuzları kalıcı sertlik nedenidir. Kalsiyum ve magnezyum bi karbonat tuzları ise geçici sertlik oluşturur. Geçici sertliği oluşturan bikarbonat tuzları ısıtıldığı zaman;

    Ca(HCO3) 2—————–> CaCO3 +CO2 +H2O

    Mg(HCO3) 2——————> MgCO3 +CO2 +H2O

    Şeklin de ayrışırlar. Karbonatlar çöker, oluşan veya suda önceden erimiş halde bulunan serbest karbondioksit uçar. Suyun kalıcı sertliği genellikle toprak alkali maddelerin sulfatalarından klorürlerinden ileri gelen sertliklerdir. Bu tür sertlik ısıtılmakla giderilmemesine karşılık sodyum karbonatla giderilir.

    CaSO4 + Na 2 CO3 —————————> Na2 SO4 + CaCO3

    Evsel ve endüstriyel atık sularının yüzeysel sulara deşarjı sonucu bu sulardaki Cl(, sülfat, nitrat, fosfat derişimi artar. Sudaki çok değerlikli metal iyonlarının sabunlarla çözünmeyen bileşikler meydana getirme özelliği olan sertlik derecesi Fransız, İngiliz, Alman, Amerikan ve minival sertlik derecesi olarak değişik şekillerde belirtilir. Ülkemizde Fransız sertlik derecesi kullanılmaktadır.

    Bir Fransız sertlik derecesi 10 mg CaCO3 /Lt . veya 8.4 mg MgCO3 ‘a

    Bir İngiliz sertlik derecesi 14.3 mg Ca CO3 /Lt . veya 2.0 mg Mg CO3 ‘a

    Bir Alman sertlik derecesi 10 mg CO3 /Lt . veya 7.1 mg Mg CO3 ‘a

    Bir Amerikan sertlik derecesi 1 mg Ca CO3 /Lt . veya 0.8 mg Mg CO3 ‘a

    Bir Minival sertlik derecesi 50 mg Ca CO3 /Lt . veya 42 mg Mg CO3 ‘a

    1 Fr SD= 0.56 Alm.SD =0.70 İng.SD’dir

    Minival sertlik bir litre suda bulunan milival gramı gösterir. Minival gram, kimyasal eşdeğer miktarın 1/1000’i demektir. Örneğin CaCO3 ‘a molekül ağırlığı 100, kimyasal eşdeğerliliği 100/2 = 50’dir. Bunun binde biri 0.05 gr kalsiyum karbonat veya bu miktara eşdeğer sertlik veren maddelerin bulunması 1 milivat değeri verir. Sertlik derecelerine göre sularda şöyle bir sınıflandırma yapılabilmektedir.

    Tablo . Sertlik derecelerine göre sularda sınıflandırma

    Fransız Sertliği Alman Sertliği İngiliz Sertliği Suyun Niteliği
    0-7 0-4 0-5 Çok Yumuşak Su
    7-14 4-8 5-10 Yumuşak Su
    14-22 8-12 10-15 Hafif Sert Su
    22-32 12-18 15-22 Sert Su
    32-54 18-30 22-35 Çok Sert Su
    >54 >30 >35 Çok Aşırı Sert su
    Daha az gör
  4. Sert suyun zararları Sert sular, cildi sertleştirmeleri ve yıkanma, bulaşık, çamaşır gibi ev işlerinde fazla sabun sarf ettirmeleri ve işlemleri güçleştirmeleri nedeniyle pek istenmezler. Örneğin 25 sertlik derecesinde bir litre suyu tamimiyle köpürtebilmek için en az 3 gr. sabun sarf etmek gereklidDevamını oku

    Sert suyun zararları

    1. Sert sular, cildi sertleştirmeleri ve yıkanma, bulaşık, çamaşır gibi ev işlerinde fazla sabun sarf ettirmeleri ve işlemleri güçleştirmeleri nedeniyle pek istenmezler. Örneğin 25 sertlik derecesinde bir litre suyu tamimiyle köpürtebilmek için en az 3 gr. sabun sarf etmek gereklidir. Buna göre 300 litre su ile yıkanan bir ev çamaşırı için 900 gr. sabun gereklidir. Eğer yumuşak su ile aynı iş yapılacaksa sarf edilecek sabun yarı yarıya azalır.
    2. Sabun çökeleği banyo veya duş sonrasında insan derisine yapışır. Deri gözeneklerini tıkar ve saç tellerini kaplayarak sertleştirir. Deriye yapışan bu kütle, bakteri üremesi için elverişli bir ortam yaratır.
    3. Sudaki sertlik zamanla kendiliğinden veya su ısıtıldığında hızla çözünürlüğünü kaybeder ve geçtiği yüzeylere yapışmaya başlar. Su borularının içi hızla dolar, su basıncı ve akışı azalır.
    4. Suyun ısıtıldığı yüzeylerde daha da artan kireçlenme, yalıt kanlığa sebep olur ve elektrik tüketimini artırır. Kalorifer tesisatındaki kireçlenme yakıt tüketiminin artmasına sebep olur. Buhar elde etmek için kullanılan sular da gerek ekonomi ve gerekse kazanların dayanması bakımından sertliğin büyük önemi vardır. Geçici sertliği 12,5’tan fazla olan sert sular çok çöküntü yapıcıdırlar. Bu gibi sular ısıtılınca bikarbonatlar, karbonat halinde çökerek, kazanda ve borularda bir kabuk oluştururlar. Oluşan bu kabuk, ısının güç iletilmesine ve dolayısıyla fazla enerji kullanılmasına neden olacaktır.
    5. Sertlik mineralleri yemeklerde istenmeyen bir tat verir. Sert su ile yapılan buz buğulu bir görünümde olur. Ayrıca tahıl, baklagiller ve sebzeleri sertleştirebilirler, bu yüzden yemeklerin geç ve güç pişmelerine sebep olarak zaman ve enerji kaybettirirler.
    6. Tekstil, boya, kağıt, deri, şeker, bira endüstrileri için sert sular elverişsizdir.
    7. Diğer taraftan çok tatlı sular, karbondioksit ile fazla yüklü olduklarından agresif, yani kemiricilerdir. Bu yüzden özellikle su borularında bulunan kurşun, kalay ve kadmiyum gibi ağır metalleri eritirler. Halbuki sular kireçten zengin olduğu zaman, boruların içini ince bir kireç kaplayacağı için kurşunla suyun teması önlenmiş olur.

    Suyun sertliğinin sağlık üzerine zararlı bir etkisi yoktur. Fazla sert suların mideye biraz ağır gelmesi nedeniyle, yaklaşık bir sınır olarak içme sularının toplam sertliklerinin de 12’yi geçmemesi önerilir. Ayrıca fazla magnezyum sülfat içeren suların, laksatif etkileri nedeniyle içilmemeleri gerekir.

    Daha az gör
  5. Bu cevap düzenlendi.

    Merhaba, Biocera filtreyi sökün ve sallayın hocam (ayran çalkalar gibi) sonra direk şebeke suyunu biocera verin 2-3 litre kadar suyu akıtın Biocera'dan su geçişini gözlemleyin ve tekrar yerine takın düzelmesi gerekli. Suyun içindeki kabarcıklar ise azalır ama tamamen yok olmaz. Sular kesildiğinde veDevamını oku

    Merhaba, Biocera filtreyi sökün ve sallayın hocam (ayran çalkalar gibi) sonra direk şebeke suyunu biocera verin 2-3 litre kadar suyu akıtın Biocera’dan su geçişini gözlemleyin ve tekrar yerine takın düzelmesi gerekli. Suyun içindeki kabarcıklar ise azalır ama tamamen yok olmaz. Sular kesildiğinde ve geldiğinde yine kabarcık olayları daha yoğun olacaktır. Muslukta öksürme işi ise genelde depoya sıkışan havadan kaynaklı oluyor. söküp taktığında düzelecektir.

    Biocera filtrenin diğer bir etkisi ise Hidrojen gazı oluşturmasıdır. Suyun bazen musluktan öksürüyormuş akması bundan kaynaklı da oluyor. eğer suyu bol kullanmıyorsanız yani uzun süre musluğu açmıyor iseniz gaz oranı yükselir. hatta Biocera’lı suyu bardağa doldurup 1-2 saat beklemeye alırsanız soda gibi yada gazoz gibi bir görünüme döner su.

    Daha az gör
  6. Suyun insan, hayvan veya bitki sağlığına zararlı kimyasallarla veya diğer tehlikeli maddelerle kirlenmesine su kirliği denir. Su kirliliği, su kütlesi çevresel etkenlerden dolayı kirlendiği zaman ortaya çıkar. Plastik şişeler, metal kutular, lastikler, kontaminasyon ve suya atılan her türlü atık suDevamını oku

    Suyun insan, hayvan veya bitki sağlığına zararlı kimyasallarla veya diğer tehlikeli maddelerle kirlenmesine su kirliği denir.

    Su kirliliği, su kütlesi çevresel etkenlerden dolayı kirlendiği zaman ortaya çıkar. Plastik şişeler, metal kutular, lastikler, kontaminasyon ve suya atılan her türlü atık su kütlesinin kirlenmesine neden olur. Aynı zamanda fabrikalardan, arabalardan, hava kirliliğinden, çiftliklerden, kanalizasyonlardan ve arıtma tesislerinden su yoluna karışan kimyasallar da su kütlesini kirletir.

    Su kirliliği, suyu kirletici maddelerin su ekosistemleri tarafından emme ya da ortaya çıkarma kapasitesine sahip olmadığında ortaya çıkar. Nüfusun ve sanayileşmenin artması ile birlikte su kirliliği de artar.

    Su Kirliliği Nedenleri ve Nasıl Önlenir Çözüm Yolları

    Su kirliliği oluşumunda insanın etkisi çok büyüktür. Hızlı kentleşme, nüfus artışı, fabrika atıklarının suya karışması ve sanayileşmenin yaygınlaşması ile birlikte su kaynaklarımız her geçen gün biraz daha kirleniyor. Su kirliliği, insan sağlığını da tehdit eder. Bu nedenle öncelikle su israfının önüne geçilmeli, doğada zor kaybolan arıkları suya atılmamasına özen göstermeli ve evsel atıkların kontrollü bir şekilde atılması gerekir. Doğada zor parçalanan deterjan, gübre ve kimyasal ilaçların kullanımının azaltılması gerekir.

    Su kirliliğini arttıran başlıca etkenler

    • Denize atılan çöpler,
    • Denizde petrol arama çalışmaları,
    • Kimyasal gübreler ve böcek ilaçları,
    • Madencilik,
    • Gemilerin yakıt tüketimi,
    • Kimyasal madde ayrıştırma ve arıtması olmayan sanayi kuruluşları,
    • Bilinçsiz şehirleşme,
    • Hayvansal atıklar,
    • Radyoaktif atıklar,
    • Su tüketimi ve temizliği hakkında bilinçsizlik

    Su Kirliliğinin Sonuçları

    Su kirliliği, tüm insanlığı etkileyen küresel bir sorundur. Su kirliliğinin önüne geçilmediği zaman önemli sorunlar ortaya çıkarır. Bu sorunlar çözülmezse insan sağlığı büyük bir tehditle karşı karşıya kalır ve ileride su bile içemeyecek hale gelebiliriz. Bu nedenle su kaynaklarını bilinçli ve doğru bir şekilde kullanılmadığı takdirde insan sağlığına büyük bir tehdit oluşturur. Kirlenen suların kokusu ve görüntüsü hemen değişiyor ve çevreye rahatsızlık vermeye başlıyor.

    Özellikle de lavabolara atılan dönmüş yağlar, deterjanlar ve yemek artıkları birikerek suya karışıyor. Bu da önlenmesi zor sonuçlara yol açıyor. Soluduğumuz havanın bile %70’ini suda yaşayan canlılar üretiyor. Bu da demek oluyor ki su hayattır ve suyun her dönem büyük bir özenle korunması gerekir.

    Suyun kirlenmesiyle beraber ekolojik denge de bozulur. Hem insanları hem de diğer canlıları doğrudan etkileyecek olan bu durumun sonucunda suda yaşayan pek çok canlı yok oluyor. Aynı zamanda suyun kirlenmesi ile birlikte içme suyunda da önemli bir azalma gözlemleniyor.

    Su Kirliliğinin Çevreye ve Hayvanlara Etkisi

    Su kirliliği bulaşıcı hastalıkların yayılmasına neden olur. Tarımda kullanılan su eskisi kadar temiz olmayacağı için tarım ürünleri de eskisi kadar kaliteli olmaz. Hayvanlar da kirli su içtiği zaman çeşitli hastalıklara yakalanarak ölebilirler. Bu nedenle su kaynaklarını korumada ve kullanmada çok dikkatli, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmak gerekir. Su kaynakları kirlendiği zaman tüm canlılar bundan olumsuz bir şekilde etkilenir. Suda yaşayan pek çok canlının soyu tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalır.

    Su Kirliliği Nasıl Önlenir?

    Su kirliliğini önlemek için toplumu öncelikle bu konu hakkında bilinçlendirmek gerekir. Aynı zamanda büyük sanayi kuruluşlarının atıklarını doğrudan denize bırakmasını önleyecek sistemler geliştirerek atıkları ayrıştırıcı ve arındırıcı teknolojiler kullanmak gerekiyor.

    Ülkemizde herkes üzerine düşen görevi bilir ve bilinçli bir şekilde su tüketimi yaparsa su kirliliği de büyük ölçüde azalır. Gemilerin atıklarını denize bırakmalarını ve insanların da yiyecek ve içecek artıklarını denize atmasına engel olmak gerekir.

    Temiz bir doğa, mutlu ve sağlıklı nesiller için gereklidir. Çocuklarına daha yaşanabilir bir dünya bırakmak isteyen her insan bu bilinçle hareket etmelidir.

    Güvenli içme suyu makalemizi okumak ister misiniz.

    Daha az gör
  7. Arıtma cihazları birkaç nedenden kaynaklı ses yapar konuyu tam olarak detaylandırırsanız daha iyi yardımcı olabiliriz. örneğin varsa cihazın modeli, markası, açık kasa, kapalı kasa mı, tank haç mi, pompalı, pompasız mı gibi çeşitli bilgiler... Arıtma ses problemi nedenleri Devamlı su alırken musluktDevamını oku

    Arıtma cihazları birkaç nedenden kaynaklı ses yapar konuyu tam olarak detaylandırırsanız daha iyi yardımcı olabiliriz. örneğin varsa cihazın modeli, markası, açık kasa, kapalı kasa mı, tank haç mi, pompalı, pompasız mı gibi çeşitli bilgiler…

    Arıtma ses problemi nedenleri

    1. Devamlı su alırken musluktan bu ses geliyorsa su tankınız arızalıdır.
    2. Ara ara musluktan belli bir miktar su altıktan sonra kısa süreli ses geliyor ve sonra geçiyor ise cihazda kullanılan şatof valf kaynaklıdır. Şatof valfi değişim yaptığınızda düzelir. şatof sesleri genelde yüksek şebeke suyu basınçlarında çok karşılaşılıyor. şebeke suyunun basıncını cihaza giriş bölümünden basınç düşürücü ile 4 bara ayarlayabilirsiniz.

    tüm bunların haricinde detaylı ses sorunları için linkteki konuyu takip ediniz. su arıtma cihazı ses sorunları

    Daha az gör
  8. Royal Green  Softlime tam otomatik su yumuşatma sistemi ile binanızı yada dairenizi kirecin etkilerinden %99 olarak kurtulursunuz. Softlime  Su yumuşatma cihazımız müstakil evlere, apartman bina girişlerine yada montaj için müsait olan tüm daireler için uygundur. Sert su kullanımı sonucunda ev yadaDevamını oku

    Royal Green  Softlime tam otomatik su yumuşatma sistemi ile binanızı yada dairenizi kirecin etkilerinden %99 olarak kurtulursunuz. Softlime  Su yumuşatma cihazımız müstakil evlere, apartman bina girişlerine yada montaj için müsait olan tüm daireler için uygundur.

    Sert su kullanımı sonucunda ev yada işletmelerinizde birçok sorun ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Yumuşatma sistemleri kullandığınız cihazları kireçli suyun zararlarına karşı korurken ayrıca genel boru hatlarınızda kirecin sebep olduğu daralma, tıkanma, delinme ve aşınmaları engeller.

     

     

    Softlime su yumuşatma cihazı nedir nasıl çalışır?

    Softlime su yumuşatma cihazı, suya sertlik veren suda bulunan çözünmüş Ca (Kalsiyum) ve Mg (Magnezyum) iyonları sertliğe neden olur. İyon değişimi yöntemiyle suya sertlik veren bu iyonların alınması işlemine yumuşatma adı verilir. Sert su, enerji sarfiyatını, temizlik maddesi kullanımını ve kimyasal maddelerin tüketimini arttırır. Ayrıca tesisatlar da ve ısıtıcı cihazlarda, çamaşır, bulaşık, ütü gibi makinalarda telafisi mümkün olmayan arıza oluşturur.

    Softlime Su Yumuşatma Cihazı ile Yumuşak Suyun Faydaları Nelerdir?

    • Yumuşak bir suya sahip olmak tasarruf sağlar. Daha az sabun ve temizlik malzemesi kullanılır. Bütçenizdeki tasarruf otomatik olarak gerçekleşir.
    • Su tesisatınız daha uzun ömürlü olur. Sert su tesisatta mineral kalıntılarına yol açar. Yumuşak suda ise bu kalıntılar olmaz. Su basıncı ve tazyiği azalmaz. Set suda kalorifer tesisatındaki kireçlenme yakıt tüketiminin artmasına sebep olur.

    • Su ısıtma araçları daha uzun ömürlü hale gelir. Sert suyun bıraktığı tortu ve kireç birikintilerini bırakmaz. Isıtıcınızda kireç kalıntıları olmadığında en az %20 enerji tasarrufu sağlar.
    • Tıraş yanmalarını azaltır. Yumuşak su tıraş bıçağının daha kolay hareket etmesini sağlar. Tıraş bıçağınızın da ömrünü uzatır.
    • Su kullanan tüm cihazların ömrü uzar. Kahve, çay makinasından, nemlendirici buhar makinesine, tüm araçların ömrü uzar.
    • Yumuşak suyla yapılan yemekler daha lezzetli olur. Sertlik mineralleri yemeklerde istenmeyen bir tat verir. Sert su ile yapılan buz buğulu bir görünümde olur, yumuşak su ile yapılan buzlar kristal görünümünde olur.

    • Muhtemelen yumuşak su kullandığınızda fark ettiğiniz ilk şey daha az temizlik malzemesi alıyor olmanızdır. Bulaşık deterjanı, şampuan, çamaşır deterjanı ve sabunu daha az kullanırsınız. Bunun sebebi yumuşak suyun çok güçlü temizleyici bir güç olmasıdır. Daha az kullanıp daha iyi sonuç alırsınız.
    • Elbiseleriniz uzun ömürlü ve parlak olur. Sert su mineralleri kumaşta bırakır. Bu ise onların donuk ve kirli görünmesine sebep olur. Çamaşır makinenizde daha uzun ömürlü olur.
    • Lekeler ve halkalar banyoda oluşmazlar.
    • Bardak ve tabaklarda çizgiler oluşmaz.
    • Sert suyun bıraktığı film tabakası ve sabun kalıntıları olmadığı için kirli yerler ve duvarlar daha kolay ve hızlı temizlenir.
    • Yumuşak suyla banyo yaptığınızda cildiniz daha yumuşak olur. Banyodan ve duştan cildinizde gerçek temizliği hissederek ve yenilenmiş olarak çıkarsınız. Aynı zamanda pürüzlü ve kuru cilt özelliklerini azaltır.
    • Eğer saçınızı boyuyorsanız rengi uzun süre parlaklığını korur.

    Dowex Reçine

    Softlime Su Yumuşatma Sistemini ECA Basınç Düşürücü Valf İle Birlikte Gelir

    ECA basınç valfi şebeke suyunuzda yada su kaynağı ne olursa olsun basınç yükslediğinde Softlime su yumuşatma sistemine hep aynı sabit basınç ile suyu iletir bu sayede yumuşatma sistemi ve diğer parçaları yüksek basınca karşı korur. ECA basınç düşürücü valfimiz TSE standartlarında olup sertifikalar kısmından TSE belgesini inceleyebilirsiniz.

    ECA Manometreli Basınç Düşürücü Valf

    Softlime Otomatik Su Yumuşatma Filtresi Çalışma Şekli:

    • Sert su, reçine yatağından yukarıdan aşağıya doğru akar
    • Reçine içinden geçerken suya sertlik veren iyonlar (Ca++ ve Mg++ ) reçineye bağlanır
    • Bu iyon değişim işlemi reçine tamamen Ca++ ve Mg++ ile dolana kadar devam eder.
    • Doymuş olan reçine Na+ ile yer değiştirilip, rejenere edilmezse sert su kaçakları başlar.
    • Reçinenin rejenerasyonu derişik tuz çözeltisi (Sodyum Klorür) ile yapılmaktadır.

    Su Yumuşatma Sistemi çalışma servis modu

    Softlime Otomatik Su Yumuşatma Filtresi Rejenerasyon (Reçine Yenileme Temizleme) İşlemi

    • Zaman kontrollü ve Debi kontrollü
    • Rejenerasyon işlemi için kullanılan tuzlu su, filtre ile beraber verilen tuz tankından çekilir.
    • Kullanılan tuz tabletleri rafine edilmiş, % 99 NaCl içeren ve suda çözündüğünde suyun üzerinde kirlilik bırakmayan özellikte olmalıdır.
    • Rejenerasyon işlemi ters yıkama, tuzlu su çekme, yavaş durulama, hızlı durulama ve tuz tankını tekrar su ile doldurma işlemlerinden oluşmaktadır.

    Ters yıkama

    Softlime su yumuşatma cihazı ters yıkama modunda nasıl çalışır

    Filtrede su akış yönü aşağıdan yukarıya doğru olan bu aşamada reçine tanecikleri hareketlenerek araları açılmaktadır. Bu işlem yüksek akış hızında yapılmaktadır.

    Tuzlu su çekme

    Filtrede su akış yönü yukarıdan aşağıya doğru olup, düşük akış hızında gerçekleşmektedir. Konsantre tuzlu su ventüri sistemi ile Kaba partikül filtresinin çıkışından gelen su yardımıyla reçinenin içinden geçerek iyon değişimi gerçekleşir. Reçineye bağlı olan Ca++ ve Mg++ tuzlu suda bulunan Na+ ile yer değiştirir. Reçineye tekrar bağlanan Na+ ile reçine yeniden suyu yumuşatacak hale gelir.

    TUZLU SU ÇEKME VE YAVAŞ DURULAMA MODU

    Yavaş durulama

    Tuzlu suyun tamamı çekildiğinde taze su yukarıdan aşağıya doğru reçinenin içinden akmaya devam eder ve tuzlu suyu drenaja akıtır. Yavaş durulama süresi tuzlu su çekme süresinin üç katı olmalıdır.

    Hızlı Durulama

    Softlime su yumuşatma cihazı hızlı durulama modu

    Tuzlu suyu tamamen reçineden uzaklaştırmak için yüksek akış hızında yapılan bir işlemdir. Böylece yumuşatıcı filtre servise girmeden önce reçine yatakları düzenlenmiş olur. Tüm bu işlemleri softlime su yumuşatma sistemi otomatik olarak yapmaktadır.

    Sertlik Kontrolü

    Yumuşatma filtresinden sonra alınan su numunesinde sertlik olmamalıdır. Sertlik olması durumunda filtre tekrar rejenerasyona alınmalı ve işlemin doğru gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol edilmelidir.

    Softlime Su Yumuşatma Cihazı Ürün Ölçüleri:

    Softlime su yumuşatma cihazı ölçüleri

    Daha az gör
  9. Malnutrisyon, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir sağlık problemidir. Sadece az beslenme değil, çok fazla ancak tek tip veya yanlış yiyeceklerle beslenme, enfeksiyonlar ve buna bağlı malabsorbsiyon (gıdaların mide ve bağırsaklardan emilimindeki bozukluk) ile de ilişkilidir. Gelişmekte olanDevamını oku

    Malnutrisyon, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi bir sağlık problemidir. Sadece az beslenme değil, çok fazla ancak tek tip veya yanlış yiyeceklerle beslenme, enfeksiyonlar ve buna bağlı malabsorbsiyon (gıdaların mide ve bağırsaklardan emilimindeki bozukluk) ile de ilişkilidir. Gelişmekte olan ülkelerde beslenme bozukluğu ve kirli sular; özellikle çocuklarda tekrarlayan ishallere yol açarak malnutrisyona neden olur. Toplumsal ayaklanmalar ve savaşlar su kaynaklarına yapısal hasarlar verip, onların kontaminasyonuna neden olarak malnutrisyonun artmasına yol açarlar.

    Malnutrisyonun tüm formları hastalık ve erken ölüm riskini arttırır. Örneğin protein enerji malnutrisyonu, gelişmekte olan ülkelerde 5 yaş altı çocuk ölümlerinin yarısından sorumludur. Hastalığın ağır formları marasmus (kronik yağ, kas ve doku kaybı), kretenizm ve iyot eksikliğine bağlı beyin hasarı, vitamin A eksikliğine bağlı körlük artmış enfeksiyon riski ve ölümdür.

    Güvenli su kaynakları, hijyen ve sanitasyonun yeterli olmamasına bağlı olarak infeksiyonlara maruz kalan kişilerde beslenme bozulur. Sekonder malnutrisyonda ishali olan kişiler sık dışkılamaya bağlı olarak, aldıkları besinlerden tam olarak yararlanamazlar.

    Kronik beslenme yetersizliği dünya üzerinde yılda ortalama 792 milyon insanı etkilemektedir. Etkilenme oranı gelişmekte olan ülkelerde %20’ye kadar çıkabilmektedir. Malnutrisyon tüm yaş gruplarını etkilemekle birlikte, temiz su, uygun sanitasyon, yeterli sağlık hizmetlerine ve sağlık eğitimine ulaşamayan yoksul kişiler arasında daha yaygındır. Protein-enerji malnutrisyonlu çocukların %70 den fazlası Asya’da, %26’sı Afrika’da ve Karaibler’de yaşamaktadır.

    Korunma:

    • Su kaynaklarının kontrolu, sanitasyon ve hijyen kurallarının uygulanması,
    • Sağlıklı beslenme için eğitim,
    • Endüstriyel ve tarımsal gelişmenin malnutrisyonu arttırmaması,
    • Yoksullara yeterli ve sağlıklı besin sağlanması ile mümkündür.
    Daha az gör
  10. Suda Boğulma

    Boğulma, su içinde kalma sonucu ölüm olarak tanımlanır. Boğulmanın, kuru ve yaş olmak üzere iki türü vardır. Yaş boğulmada kişinin solunum yollarına su girer ve dolaşım sistemi işlevini yapamaz hâle gelir. Daha nadir görülen kuru boğulmada ise solunum yolları spazma bağlı olarak kapanır. Boğulma vücDevamını oku

    Boğulma, su içinde kalma sonucu ölüm olarak tanımlanır. Boğulmanın, kuru ve yaş olmak üzere iki türü vardır. Yaş boğulmada kişinin solunum yollarına su girer ve dolaşım sistemi işlevini yapamaz hâle gelir. Daha nadir görülen kuru boğulmada ise solunum yolları spazma bağlı olarak kapanır. Boğulma vücutta nörolojik hasara yol açar. İyileşme; hızlı kurtarma ve resusitasyona (canlandırma uygulamasına) bağlıdır.

    Çocuk boğulmaları genellikle çocukların erişkin gözetiminde olmamalarından kaynaklanır. Çocuklar sadece havuz, göl ve denizde değil aynı zamanda su birikintilerinde ve küvette de boğulabilir. Biraz yüzme bilen çocuklar kendi kapasitelerinin üstünde girişimlerde bulunabilir, yüzerken tehlikeli hareketler yapmaya çalışabilirler. Pek çok ülkede çocuk ve erişkinlerde yüzme öncesi alkol alımı boğulmanın en sık nedenidir. Can yeleklerinin kullanılmaması, bot, kano ve yat kazaları da boğulma ile ilişkili bulunmuştur.

    Tüm boğulmalarda ölüm oranı yüz binde 8,4 civarındadır. Boğulma istatistikleri kazara boğulmaların yanı sıra, intihar ve cinayetleri de kapsar.

    Erkekler ve çocuklar boğulma istatistiklerinde ön sıralarda yer almaktadır.

    Boğulma, 5-14 yaş grubu çocuklarda 4. en sık ölüm nedeni iken, 5 yaş altı grupta 11. sıraya gerilemektedir. Erkeklerdeki yüksek riskin nedeni yaşam tarzına ve mesleki aruziyete bağlanmıştır. 15-44 yaş grubunda boğulma, ölüm sebepleri arasında 10. sırada yer almaktadır. Alkol kullanımı;

    ABD’deki gençler ve erişkinler arasında su ile ilişkili ölümlerin %25-50’sinden sorumlu tutulmaktadır.

    Korunma:

    Çocuk ve erişkinlere yüzme öğretilmesi boğulmadan korunmada en önemli yöntemdir. Ayrıca, yüzme esnasında karşılaşılabilecek çeşitli risklere karşı eğitim verilmesi de boğulma riskini azaltma açısından önemlidir.

    Diğer önlemler şöyle sıralanabilir:

    • Baş seviyesinden daha derin sularda yüzmemek,
    • Açık ve kapalı tüm su alanlarında çocukların erişkin gözetiminde olması,
    • Tek başına veya gözden uzak yerlerde yüzmemek,
    • Halka açık yüzme alanlarında cankurtaran bulundurulması,
    • Açık sularda yüzen ve iyi yüzme bilmeyen çocuk ve erişkinlerin can yeleği kullanması,
    • Yüzme öncesi alkol alınmaması,
    • Havuzlarda emme deliklerinin yapısının ve seviyesinin güvenli hale getirilmesi,
    • Deniz vasıtalarında uygun kurtarma malzemelerinin bulunması, mürettebata ve yolculara yeterli bilgi ve eğitim verilmesi,
    • Özellikle havuz ve su kaynaklarında çalışanlara kalpakciğer canlandırma yöntemlerinin öğretilmesi
    Daha az gör