1. Su Arıtma Cihazı Neden Koku Yapar? Bazen post karbon filtrenin yetersiz kalması da su arıtma cihazı neden koku yapar, sorusunun doğru cevabıdır. Bu tür durumlarda yapılması gereken en iyi şey yeni bir post karbon filtrenin temin edilmesidir. Böylece su arıtma cihazından elde edilen sudaki koku giderDevamını oku

    Su Arıtma Cihazı Neden Koku Yapar?
    Bazen post karbon filtrenin yetersiz kalması da su arıtma cihazı neden koku yapar, sorusunun doğru cevabıdır. Bu tür durumlarda yapılması gereken en iyi şey yeni bir post karbon filtrenin temin edilmesidir. Böylece su arıtma cihazından elde edilen sudaki koku giderilir.

    Su arıtma cihazının membran filtresi artık suyu tam arıtmadığı zamanda suda koku ve kireç oluşumları başlar böyle bir durumda membran filtresini yenisiyle değiştirilmeli

    Diğer koku sebebi ise su arıtma cihazının tankının dezenfekte etme vaktinin geldiğini göstermektedir. her filtre değişimlerinde su arıtma cihazlarınızı dezenfekte etmeyi unutmayın.

    Su arıtma cihazlarındaki genel kokular bunlardır.

    Daha az gör
  2. Silifoz sağlığa zararlı mi? Sert suların yol açtığı kireç ve korozyon problemlerini gidermede kullanılır. Eski borulardaki mevcut kireç birikintilerini, pas ve kireç tabakalarını yavaş yavaş çözer. Silifoz içme suyu ve endüstriyel su tesisatlar için ekonomik ve güvenilir bir su şartlandırma sistemidDevamını oku

    Silifoz sağlığa zararlı mi?

    Sert suların yol açtığı kireç ve korozyon problemlerini gidermede kullanılır. Eski borulardaki mevcut kireç birikintilerini, pas ve kireç tabakalarını yavaş yavaş çözer. Silifoz içme suyu ve endüstriyel su tesisatlar için ekonomik ve güvenilir bir su şartlandırma sistemidir. Son derece yüksek saflıkta ve oldukça zayıf bir çözünürlüğe sahip camsı polifosfat silikat bileşiminden oluşmaktadır. Çeşitli kapasitelerdeki dağıtıcı filtre kapları aracılığıyla uygulama yapılır.

    Calgon ve benzeri kireç önleyici ürünlerin yerine kullanılabilecek etkili ve daha hesaplı bir kireç önleme filtresidir. Filtre kabı içerisinde bulunan Silifoz (Polifosfat) kristalleri su içerisinde bulunan kireç yapıcı Ca ve Mg iyonlarının yüzeyler üzerinde tutunması ve birikmesini engeller. Silifoz suyu kayganlaştırdığından, kireç hiçbir yüzeye tutunamaz ve kireçten kaynaklanan sorunlar önlenmiş olur. Su sayacının olduğu hatta bağlanabilir.

    Bulaşık makinaların da deterjanla birlikte kullanılan diğer kireç önleyicileri kullanmaya gerek yoktur.

    Filtre kabı içerisine etkin madde Silifoz bittiğinde defalarca doldurulabilir. Kullanılan Silifoz hijyen ve sağlığa uygundur. İçme suyuna zararı yoktur.

    Silifoz Amerikan gıda ve ilaç bakanlığı FDA onaylıdır  ve içme suyunda güvenle kullanılabilir.

    Silifoz 45 derece su sıcaklığına kadar kullanılabilmekte ve düşük basınç kaybıyla yüksek akış sağlayabilmektedir. 

    Kullanım Alanları:

    • Konutlarda
    • Otellerde
    • İş yerlerinde
    • Okullarda
    • Hastanelerde, içme suyu şartlandırılması amacıyla,
    • Küçük ve orta ölçekli sanayi tesisleri için soğutma sistemlerinde
    • Basınçlı kazanlarda
    • Makine soğutma ekipmanlarında kullanılan suların kireçten arındırılması uygulamalarında büyük bir başarı ile kullanılmaktadır.
    • Su girişine, su sayacının yanına ya da çamaşır makinesi ve bulaşık makinesinin tesisata bağlanmasından önce kullanabilirsiniz.

    Daha az gör
  3. BANYO VE TUVALETTE SU TÜKETİMİ: Evinizde ve işyerinizde her gün ne kadar su tükettiğinizi (m3/ay) biliyor musunuz? Evinizde su israfına son vermek ve su faturalarını düşürmek için öncelikle ne kadar su tükettiğinizi öğrenmelisiniz. Ayın başında ve sonunda su sayacınızı okuyunuz. Aradaki fark o ay tüDevamını oku

    BANYO VE TUVALETTE SU TÜKETİMİ:

    Evinizde ve işyerinizde her gün ne kadar su tükettiğinizi (m3/ay) biliyor musunuz? Evinizde su israfına son vermek ve su faturalarını düşürmek için öncelikle ne kadar su tükettiğinizi öğrenmelisiniz. Ayın başında ve sonunda su sayacınızı okuyunuz. Aradaki fark o ay tükettiğiniz su miktarını gösterir. Ayrıca su faturalarından da tükettiğiniz su miktarını tespit edebilirsiniz.

    Birçok evde, işyerinde gizli su kaçağı olabilir. Bunu tespit etmek için bütün muslukları kapatınız ve su sayacını okuyunuz. İki saat süre ile su kullanmayınız. İki saat sürenin sonunda su sayacını tekrar okuyunuz. Veya seyahate çıkmadan önce su sayacını okuyunuz ve eve geri döndüğünüzde su sayacını tekrar okuyunuz. Böylece gizli su kaçağı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

    Evlerde, banyo ve tuvalette tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun %70’ini oluşturmaktadır.

    Tuvalette Su Tüketimi:

    Evsel su tüketimleri arasında önemli yer tutan tuvaletler yüksek oranda su tüketilen alanlardır. Yapılan bir çalışmada yaklaşık % 27-30 oranında tuvaletlerde su tüketildiği hesaplanmıştı.

    Bir tuvaletteki su kullanımını azaltmanın en basit yolu yıkama hacmini azaltmaktır. Tuvaletlerin klasik rezervuarının su depolama kapasitesi 16 litredir. 4 kişilik bir aile, her bir kişinin 2 defa kullandığı varsayılarak, 16 litrelik tuvalet rezervuarı ile ayda tuvalette 3.840 litre su tüketir. Suyu israf eden bu tuvalet rezervuarları mutlaka değiştirilmelidir. Bunun yerine yıkama başına 4 litrelik ultra düşük tuvalet rezervuar ile hem tuvaleti temizlemek hem de su tüketimini ayda 960-1.200 litreye düşürmek, yılda 34.560 litre su tasarruf etmek ve tuvaletlerde su tüketimini %75 azaltmak mümkündür. Helâ taşlarında kullanılacak rezervuar sistemlerinde ise rezervuarın 5 litre su akıtacak şekilde ayarlanması gereklidir.

    Kısaca rezervuarların verimliliğini artırmanın en iyi yolu, eski ve verimsiz bir rezervuar yerine, yeni ultra düşük akımlı rezervuar veya kademeli rezervuar kullanmaktır.

    Evinize ve iş yerinize yeni tuvalet rezervuarı satın alırken, bir sifon çekiminde maksimum 4 litre su tüketen modeller olmasına dikkat ediniz. Ayrıca 0,5-1 litre hacimli pet şişeleri su ile doldurarak mevcut rezervuarınızın içine koyabilir ve uygulaması son derece kolay olan bu yöntem ile sifonu çektiğinizde rezervuardan harcanan su miktarını azaltabilirsiniz.

    Diğer yandan tuvalet rezervuarınız su sızdırabilir. Bu miktar günde 700 litreye ulaşabilir. Sızıntı suyunu kontrol etmek için rezervuara birkaç damla boyalı su ilave ediniz. Bu rengi 5-7 dakika içinde tuvalette de görürseniz sızıntı var demektir. Su sızdıran rezervuarınızı tamir ediniz/ettiriniz.

    Banyoda Su Tüketimi:

    Banyo yaparken küvet doldurmak yerine duş alarak su tüketimini %25 azaltabilirsiniz. Duş alarak 40-60 litre su tüketirken, küvet ile banyo yaparak 120-150 litre gibi bir su tüketimi söz konusu olacaktır.

    Ortalama 4-5 dakikalık duş harika bir hedeftir. Böylece duş başına 55 litre su tasarruf edebilirsiniz. Daha az su tüketen eko-duş başlıkları teknolojisi geliştirilmeli ve yaygınlaştırılması sağlanmalıdır.

    Sıcak suyu tek açma kapama ile kontrol edebiliyorsanız duş esnasında vücudunuzu veya saçınızı sabunlarken veya şampuanlarken suyu açık tutmayınız.

    Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20 litre su akıtırken düşük akımlı (düşük debili) havalandırıcılı duş başlıkları dakikada 3.4-7.6 litre su tüketmektedir. Böylece 5-6 dakikalık duş esnasında 90-120 litre su yerine; 45-60 litre sıcak su ile aynı banyoyu yapmak mümkündür. Böylece 4 kişilik bir aile günde 3 defa duş yapsa yılda 55 ton su tasarruf edebilir.

    Düşük akımlı (düşük debili) havalandırıcılı duş başlıkları kullanarak su tüketimini dakikada 10 litreden daha aşağı düşürebilirsiniz. Böylece normal duş başlığına göre %30-40 su tasarrufu sağlayabilirsiniz.

    Banyodaki muslukta düşük akımlı havalandırıcılı başlık kullanarak suyu %25-35 daha verimli kullanabilirsiniz ve o oranda da sıcak su kullanımını azaltabilirsiniz. Havalandırıcılarınızı periyodik olarak temizleyiniz. Filtre üzerinde partikül birikebilir.

    Duş süresinin 5 dakika veya altında olmasına özen gösteriniz.

    Duş yerine küvette banyo yapmak istiyorsanız küvete koyacağınız su seviyesini 2,5-5 cm azaltarak banyo yapabilirsiniz.

    Banyo küvetinde banyo yapmak zorunda iseniz önce küvet drenini kapatınız, sonra musluğu açıp küvete su doldurunuz.

    Duşta sıcak su musluğunu ilk açtığınızda su ısınana kadar akan soğuk suyu boşa akıtmak yerine bir kovada toplayarak, hem hatırı sayılır miktarda temiz suyun atıksu haline gelmesini önlemiş olursunuz, hem de bu suyu klozete dökebilir veya ev temizliği, çiçek sulama gibi günlük işlerinizde kullanarak tasarruf etmiş olursunuz.

    Daha az gör
  4. Park Bahçelerde ve Tarımda Vahşi Sulamaya Son: Ülkemizde özellikle tarımda salma (vahşi) sulamaya son verilmeli ve basınçlı sulamaya geçilmelidir. Bu konuda seferberlik ilan edilmelidir. Hükümetimizin hazırladığı sulama ile ilgili program daha çok tarım faaliyetlerinde uygulamaya konmalıdır. Bu konuDevamını oku

    Park Bahçelerde ve Tarımda Vahşi Sulamaya Son:

    Ülkemizde özellikle tarımda salma (vahşi) sulamaya son verilmeli ve basınçlı sulamaya geçilmelidir. Bu konuda seferberlik ilan edilmelidir. Hükümetimizin hazırladığı sulama ile ilgili program daha çok tarım faaliyetlerinde uygulamaya konmalıdır. Bu konuda eksiklikler varsa giderilmelidir. Vahşi sulama ile toprakların tuzlaştırıldığı unutulmamalıdır.

    Park-bahçeleri ve tarım alanlarını sulamak için buharlaşmanın az olduğu sabah ya da akşamüstü saatleri tercih edilmelidir. Bitkilerin yapraklarını değil saplarının dibi sulanmalıdır.

    Su akıp gitmeden önce toprağın suyu ne kadar çabuk emdiği görülür. Toprağın nemli kalması için, toprağa kompost ilave edilmelidir. Sanayileşmede az su tüketen temiz teknolojilere geçilmelidir. Su yoğun sanayilerde atık suların arıtılıp tekrar kullanabileceği teknolojiler devreye alınmalı ve teşvik edilmelidir.

    Arıtılmış sular tekrar kullanıldığı zaman bedeli minimum olmalıdır. Ülkemizde su yoğun sanayiden az su kullanan sanayilere geçiş yapılmalıdır.

    Daha az gör
  5. Okullarda Yapılması Gerekenler: Okullarda, resmi kurumlarda ve ibadethanelerde su kayıplarının ve kullanımının minimize edilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Su sızıntıları izlenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Boşa su akıtılmamalıdır. Klasik musluklar, sensörlü, havalandırıcılı, düşük akımlıDevamını oku

    Okullarda Yapılması Gerekenler:

    Okullarda, resmi kurumlarda ve ibadethanelerde su kayıplarının ve kullanımının minimize edilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Su sızıntıları izlenmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Boşa su akıtılmamalıdır. Klasik musluklar, sensörlü, havalandırıcılı, düşük akımlı az su tüketen musluklarla değiştirilmelidir. Okullarda öğrencilerin az su tüketimi ile ilgili eğitimler verilmelidir. Su sızıntılarının okul idaresine bildirilmesi istenmelidir. Bu konuyla ilgili ayrı bir çalışma yapılmalıdır.

    Daha az gör
  6. En ideal pH oranı 8,5pH dır. içilebilir su pH oranı ise 6.5 ile 9,5pH aralığıdır. “Suyun pH” Değeri nedir ? “pH” suyun içinde bulunan hidrojen iyonlarının ( H+) konsantrasyonunu gösteren bir sayıdır. Bu sebeple pH derecesi için “Hidrojen İyon Konsantrasyonu” da derler. Su içinde bulunan Hidrojen (H+Devamını oku

    En ideal pH oranı 8,5pH dır. içilebilir su pH oranı ise 6.5 ile 9,5pH aralığıdır.

    “Suyun pH” Değeri nedir ?
    “pH” suyun içinde bulunan hidrojen iyonlarının ( H+) konsantrasyonunu gösteren bir sayıdır. Bu sebeple pH derecesi için “Hidrojen İyon Konsantrasyonu” da derler. Su içinde bulunan Hidrojen (H+) iyonlarının “mol/litre” olarak miktarı ile suyun “pH” derecesi şöyle hesaplanır:

    Bu formülden şunu anlıyoruz: matematik hesaba göre log101 = 1 ve log 102 = 2 olduğuna göre, suyun “pH” derecesi bir puan arttığında veya eksildiğinde suyun BAZİK veya ASİT değeri 10 kez artar veya eksilir. Matematik dilinde anlatıldığında, suyun “pH” sayısının artışı ile suyun ASİT özelliğinin artışı “LİNEER” değildir. Örneğin “pH” derecesi 6 olan bir suya kıyasla “pH” derecesi 5 olan suyun ASİT özelliği tam ON KATI daha fazladır.

    “pH” derecesi ile fazlaca işi olmayan teknik kişilerin dahi kısaca şu temel bilgileri edinmelerinde yarar vardır:
    Teorik olarak nötr suyun “pH” derecesi 7,0 olmasına rağmen suyun “pH” derecesi 6,5 – 8 arasındaysa bu su NÖTR sayılır.
    Suyun “pH” derecesi 1- 6,5 arasındaysa bu su ASİT özelliktedir.
    Suyun “pH” derecesi 8 – 14 arasındaysa bu su BAZİK özelliktedir.

    Asit ile bazik malzemeler birbirinin zıttıdır. Nötr bir su içine (pH=7,0) ayni molekül sayısında tuz ruhu ( HCl) ve kostik (NaOH) koyarsak, bu iki katkı içindeki H+ ve OH- iyonları birleşerek su molekülü oluştururlar (H2O) ve birbirlerinin etkilerini yok ederler. İşlem sonunda su tekrar nötr olur (pH=7,0), ancak bu kimyasal bileşim sonucu su içinde “NaCl”, yani tuz oluşur ve su tuzlanır. Örnek olarak, pH derecesi 7,8 olan bir yüzme havuzu suyuna tuz ruhu asidi (HCl) eklenerek suyun pH derecesi 7,2’ye düşürülürse bu su içinde “asit yoktur” diyebiliriz. Ayni şekilde, pH derecesi 6,5 olan suya kostik (NaOH) eklenerek suyun pH derecesi 7,5’a yükseltilirse, bu su içinde “kostik yoktur” diyebiliriz.

    İçme suyunun pH derecesi: Son yıllarda gazete ve TV yayınlarında bu konuya rastlıyoruz. Bazı yazılar içtiğimiz suların ALKALİ, yani pH derecesinin 7,5-8,5 olması gerektiğini savunurken, bazı yazılar tersini savunup içme sularının hafif ASİDİK, yani pH derecesinin 6,5-7,0 değerinde olması gerektiğini iddia ediyorlar. Bugün geçerli olan İNSANİ TÜKETİM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELİK’e göre, içme suyunun pH değerleri 6,5-9,5 arası olabilir.

    Daha az gör
  7. Suyun pH’sı nedir? Ambalajlı (Cam veya plastik şişe veya damacanalarda satılan) su tüketimi giderek yaygınlaşıyor. Ambalajlı suların her birinin özelliği var. Aynı marka altında satılan ambalajlı sular eğer farklı kaynaklardan ambalajlanıyor ise onların özellikleri de farklı oluyor. Suyun ana özelliDevamını oku

    Suyun pH’sı nedir?
    Ambalajlı (Cam veya plastik şişe veya damacanalarda satılan) su tüketimi giderek yaygınlaşıyor. Ambalajlı suların her birinin özelliği var. Aynı marka altında satılan ambalajlı sular eğer farklı kaynaklardan ambalajlanıyor ise onların özellikleri de farklı oluyor.

    Suyun ana özellikleri sertlik derecesi ile pH ölçüsü. Okuyucularıma bu konularda derlediğim bilgileri aktarmak istiyorum

    Suyun sertlik derecesi…

    Yeryüzünden buharlaşarak bulutlarda depolanan sular yeryüzüne yağmur veya kar olarak dönerken atmosferdeki karbondioksidi çözer ve bir miktar asidik hale gelirler. Bu asidik yağmur suları kaya ve toprak katmanlarından geçerken bu defa da kayalardaki ve topraktaki kalsiyum karbonatı çözerler. İşte bu çözülmüş mineralleri taşıyan sulara sert su denilir.

    Bir suyun sertlik derecesi sudaki kalsiyum karbonat miktarına bağlıdır. Su sadece kalsiyum karbonatı çözmez. Magnezyum sulfat, klorid, asit silisit tuzu ve demirden de etkilenir ve bu maddeleri taşır. Ancak, çözülmüş haldeki kalsiyum karbonat bir suyun sertliğine en fazla katkı yapan elementtir. Sert sular sağlık açısından bir risk oluşturmazlar.

    Eskiden halkımız suyun en fazla sertlik derecesi ile ilgilenirdi. Şişelerin etiketine sertlik derecesini yazmak zorunlu olmadığından, şimdilerde tüketici içtiği suyun sertliğini bilemiyor. (Bilgi için: Sabunu köpürtmeyen su sert sudur.) Bu işin uzmanlarının verdiği bilgiye göre, suların sertliği Alman, Fransız, İngiliz sertlik derecesi ve ppm gibi çeşitli birimle tanımlanıyor. En yaygın kullanım Fr (Fransız Sertlik Derecesi) tanımı.

    Bu tanıma göre 0.5 Fr çok yumuşak, 5-10 Fr yumuşak, 10-20 Fr orta sert, 20-30 Fr sert sudur. 30 Fr.den sonraki sulara çok sert su denilir. (Ambalajın üzerindeki yazıları okuyunuz. Bazı etiketlerde “Fr” işareti karşısında sertlik derecesini gösteren rakamlar olabiliyor.)

    pH neden önemlidir?

    Dr. İsmail Mert’ten öğrendiğime göre, pH bir çözeltinin asitik veya bazlık derecesini gösteren bir ölçü birimidir. Suyun pH değeri, hidrojen iyonlarının yoğunluğunu gösterir.

    Sulu çözeltilere hidrojen iyonu verebilen maddelere “asitli maddeler”, sulu çözeltilere hidroksil iyonu verebilen maddelere de “bazik maddeler” denilir. Diğer bir ifade ile de hidrojen iyonu verebilen maddeler “asit”, hidroksil iyonu alabilen maddeler “baz” olarak adlandırılır.

    Sulardaki pH yoğunluğu 1’den 14’e kadar rakamlarla ölçülür.

    pH 7’de hidrojen ve hidroksil iyon düzeyi eşittir. pH 7’de su nötrdür.

    Hidrojen iyonları artarsa suyun pH değeri düşer ve su asidik olur. Tam tersi, hidrojen iyonları arttığında pH değeri yükselir ve su alkali hale gelir.

    İşte bunun için sudaki pH 7’nin aşağısı ise su asidik, pH 7’nin üzeri bazik sudur.

    Türk standardına göre içme sularındaki pH değeri 4.5-9.5 arasında olmalıdır.

    Yönetmeliğe göre, “Doğal Mineralli Sular”ın etiketine pH değerini yazma zorunluluğu yok. İnsani tüketim amaçlı kaynak suları ve içme suları etiketinde ise pH değerinin gösterilmesi gerekiyor.

    Düşük pH’lı sular korozif oldukları ve bu özellikleri ile birtakım metalleri çözebildikleri için içilmemesi gereken sulardır.

    Yüksek pH’lı sular özellikle mide rahatsızlığı olanlara ve diyet yapanlara tavsiye edilmektedir. Mide sorunu olanlarda asidite arttıkça, rahatsızlıklar artar.

    Vücut, doğal olarak kanın pH’ının sürekli 7.35-7.45 aralığında kalmasına çalışır. Vücutta tüm metabolik işlemler dengeli bir pH’a bağlı olduğundan, “bazik” olan, yani pH’sı 7’den büyük olan suların tüketilmesi sağlığa yararlı sayılır.

    Diyetle alınan gıdalarda asitlik artar, vücuttaki pH dengesi bozulur. İçilen suyun pH’sı ortalama 7.5 ve üzeri ise bu su vücuttaki pH’yı dengeleyebilmektedir.

    Şişe sularının ve damacanalı suların tümünün etiketinde pH değerinin yazılması zorunluluğu vardır. İçtiğiniz suyun pH’sını kontrol ediniz.

    İyi ve kaliteli su, yaşamın sağlıklı bir şekilde idame ettirilebilmesi için çok önemli bir unsurdur. İçme suyunun temiz olması kadar, sertliğinin de insan bedeni üzerinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. Peki, iyi ve kaliteli su nasıl olmalıdır? İşte, İç hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’nın konuyla ilgili yapmış olduğu değerlendirmeler ve PH değeri hakkında detaylı bilgiler
    İnsan yaşamı için oksijenden sonra en değerli madde sudur. İnsan açlığa 40 gün dayanabilirken susuzluğa en fazla 7 gün dayanabilir. Vücuttaki bütün metabolik faaliyetler için su gereklidir. Hücrelerin temizlenmesi, bağırsakların çalışması, vücuttaki elektrolit dengesinin sağlanması, kanın akışkanlığının sağlanması, beynin çalışması, böbreklerin zararlı atıkları vücuttan uzaklaştırması işte tüm bunlar ve daha fazlası su ile gerçekleşiyor.

    Günlük suyu daha çok idrarla kaybederiz. Bununla birlikte büyük abdesti yaparken, terleme ve solunumla da su kaybederiz. Tüm bu metabolik faaliyetler sonrasında ortalama günlük 2-2,5 litre su ihtiyacımız olur.

    Günlük yaşantımızda kullandığımız suyu üç başlıkta düşünebiliriz. Doğal kaynak suları, şehir şebeke suları ve doğal mineralli sular. Birçoğumuz şehir şebeke suyuna kuşku ile yaklaşırız ancak Dünya Sağlık Örgütü’nün önerisine göre eğer bir su, musluktan bizim kullanımımız için evimize kadar geliyorsa, sağlıklı olmak zorundadır. Bu suların sağlıklı olması için zaman zaman klorlama ve dezenfeksiyon yöntemleri kullanılabilir. Ancak şehir şebeke sularının içerdiği elektrolit kombinasyonu doğal kaynak suları veya doğal mineralli sular kadar zengin değildir. Hele hele bir de üzerine evde arıtma cihazları da kullanılıyorsa bu suyun içindeki minerallerin tamamen kaybına neden olup içimi kolay saf su haline getirse de besleyicilik oranının düşmesine neden oluyor. Yine bu arıtma cihazlarının bakımı iyi yapılmaz ise bu suyun mikrop yuvası haline gelmesine neden olabiliyor.

    Doğal kaynak suları ve doğal mineralli sular da kalsiyum, magnezyum, bikarbonat, demir gibi elementler bulunur. Suyun içindeki kalsiyum miktarı 250 mg’a, magnezyum miktarı 75 mg’a, bikarbonat miktarı 600 mg’a yakınsa bu su elektrolit açısından zengindir diyebiliriz.

    Suyun sertliği kalitesini belirler. Sert sular sağlıklı sulardır. Ancak sert suyun içimi biraz daha zordur. Aynı zamanda sabunla zor köpüren sular da sert sulardır.

    Suyun vücut için değerliliğini belirleyen bir diğer etmen de suyun pH derecesi. Son günlerde bu konu ile de ilgili şehir efsaneleri üretilmekte, suyu alkali yapabilmek için damlalar satılmakta, karbonatlar önerilmekte. Ancak suyun kendi alkalilik değerini okuyarak da bu konuda bir yorum yapılabilir. PH 7 nötr kabul ediyoruz. pH 8,5’ a kadar da alkali olması, vücut için daha sağlıklı olduğu anlamına geliyor. Yani satın aldığınız suyun üzerindeki pH 7,2’den başlayarak 8,5’a kadar olabilir. Suyu ayrıca alkali yapmak için bu tür damlalar ve karbonatlar kullanmaya gerek yoktur.

    Suyu en iyi saklama yolu cam şişedir. Ancak kullanım kolaylığı ve taşıma kolaylığı açısından çoğu zaman pet şişler veya polikarbon şişeler avantaj sağlar. Eğer bu şişelerde suyu satın alıyorsanız evde kullanırken direkt cam şişeye boşaltabilirsiniz.

    PH DEĞERİ KAÇ OLMALIDIR?

    *Suyu susama hissini beklemeden içmek gerekir. Vücudun suya doyduğu idrar renginden belli olur. İdrar rengi koyu çıkıyorsa yeteri kadar su içilmediği anlamına gelir. İdrar rengi berrak ve kokusuz oluyorsa bu yeteri kadar su içildiğinin göstergesi olur. Özellikle çocukların yeteri kadar su içip içmediğinin takibi açısından bu önemlidir.

    *Suyu günde en az 8 bardak mümkünse 10 bardağa yakın içmek gerekir. Sabah aç karnına oda sıcaklığında su içilmesi, bağırsaklar açısından çok faydalıdır. Bununla beraber her yemekte 2’şer bardak yemekle beraber yudum yudum su içmeye özen göstermek gerekir.

    *Eğer tansiyon, böbrek veya kalp yetmezliği gibi bir hastalık yoksa günlük su tüketiminin 600 ml’si doğal mineralli kaynak suları (maden suları) şeklinde olabilir.

    *Su satın alırken pH değeri olarak 7,2’nin üzeri suları tercih etmek gerekir.

    *Suyun tadı nedeni ile su içilmiyorsa, suyun içine çilek, limon, portakal gibi taze mevsim meyveleri ile tatlandırarak içilebilir.

    PH DEĞERI YÜKSEK SU İÇMENIN SAĞLIĞIMIZ AÇISINDAN ÖNEMI NEDIR?

    Vücud alkali haldeyken daha dengeli çalışır ve besinleri daha iyi kullanır. Stres, enfeksiyon ve hastalık gibi faktörler vücutta asidik bir ortam yaratır. Kanın uzun süreli olarak asidik kalması hücreleri, dokuları ve organları zayıflatır. Dolayısı ile hastalıklara da davetiye çıkarmak istemiyorsak pH değerine dikkat etmek gerekli.

    Son dönemde yapılan araştırmalar, pH değeri yüksek suların kanser için engelleyici özellikte olduklarını göstermektedir. Kanser hücreleri asidik ortamlarda (pH 4-5) daha hızlı bölünmekte ve yayılım göstermektedir. Ph değeri yüksek suların içimi, kanser hücrelerinin yaşayabileceği zemine engel olur.

    pH değeri 7,5 ve üzeri suların daha çok oksijen tutması, daha uzun süre taze kalması ve vücut dengesini sağlayabilmesi özellikleri ile:

    kandaki oksijen (O2) miktarını artırır zararlı mikroorganizmaların yok edilmesine yardımcı olur
    bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirir
    stres, huzursuzluk yada gerginlik gibi etmenleri en aza indirger, yorgunluk hissini azaltır, konsantrasyonu arttırır
    her türlü diyete uygundur, ideal kilonun korunmasını sağlar ve gençleştirici özelliğe sahiptir
    tansiyonu dengeler
    kanser ve çok çeşitli kan hastalıklarının oluşumunu engeller
    karaciğerin detoksifikasyon gücünü artırır

    Türk standartlarının belirlediği içme suyu PH değeri 6.5 ve 9.5 arasındaki değerlerdir. Ancak en sağlıklı ve en lezzetli su PH değerinin 7’nin üzerinde olduğu bazik (alkali) su olduğu bilinmektedir. İnsan vücudu için gereken sağlıklı su alkali sulardır.

    Daha az gör
  8. En iyi su arıtma cihazı nasıl olmalıdır? Kullanışı kolay, az yer kaplamalı, tankı küçük olmamalı, filtreleri kolay sökülüp takılmalı ve belgeleri tam olmalıdır. NSF belgesi mutlaka olmalı, pompalı bir su arıtma cihazı olmalı

    En iyi su arıtma cihazı nasıl olmalıdır? Kullanışı kolay, az yer kaplamalı, tankı küçük olmamalı, filtreleri kolay sökülüp takılmalı ve belgeleri tam olmalıdır. NSF belgesi mutlaka olmalı, pompalı bir su arıtma cihazı olmalı

    Daha az gör
  9. Altın Mühür Onayı Nedir ? Su Kalite Derneği (WQA : Water Quality Association), tüketicilerin kaliteli su arıtma ürünleri arasında bir seçim yapabilmelerine yardım etmek için Altın Mühür Programı geliştirdi. Eğer su arıtma cihazları üzerine bir araştırma yaptıysanız, eviniz için bir su arıtma cihazıDevamını oku

    Altın Mühür Onayı Nedir ? Su Kalite Derneği (WQA : Water Quality Association), tüketicilerin kaliteli su arıtma ürünleri arasında bir seçim yapabilmelerine yardım etmek için Altın Mühür Programı geliştirdi.

    Eğer su arıtma cihazları üzerine bir araştırma yaptıysanız, eviniz için bir su arıtma cihazı seçerken aslında çok fazla seçeneğe sahip olduğunu görmüşsünüzdür. Satın alma tercihleri yaparken, üründe “Altın Mühür” WQA Gold Seal ibaresini (logosunu) gördüğünüzde ürünün birinci sınıf, zorlu testlerden geçmiş ve endüstri standartlarını karşılayan bir model olduğundan emin olabilirsiniz.

    Su Kalitesi Derneği’nin (WQA) “Altın Mühür’ü Bize Ne İfade Ediyor?
    Su Kalitesi Derneği’nin “Altın Mühür”ü uluslararası bir kalite ölçütüdür ve Dünya’da en bilinen içme suyu sertifikasyon programlarından biridir. Piyasadaki her içme suyu arıtma sistemleri Altın Mührüne sahip değildir. Bu sertifikasyon, WQA tarafından, arıtma cihazının en güvenilir ve dürüst üreticilerine verilen bir sertifikadır.

    WQA Gold Seal On Yıllardır Üretim Kalitesinin Sembolü…
    1959’da WQA , içme suyu iyileştirilmesi alanında standartların test edilmesinde görev alan ilk organizasyondu. Bu, Altın Mühür Sertifika Programı, ilk Altın Mührü’nü 1960 yılında elde etmiştir ve şu anda su artıma endüstrisindeki en eski üçüncü taraf test ve sertifika programı haline gelmiştir.

    Bir Ürünün “Altın Mühür”ünün ( WQA Gold Seal) Olup Olmamasına Neden Dikkat Etmeliyiz?
    WQA Altın Mühür, tüketici için ürün kalitesi, dayanıklılığı ve güvenliğinin bir hayli sağlam bir güvencesidir. Kısacası, “Altın Mühür”e sahip olan sistemler tüketicilere bu su arıtma sisteminin güzel bir titizlikle test edildiğini ve endüstri standartlarını karşıladığını ifade eder.

    WQA’ya göre:
    Altın Mühür sertifikasyon programından geçen ürünler, performansın ve bütünlüğün değerlendirilebilmesi için şunun gibi zorlu testlere dayanıklı olmalıdır:

    • Malzeme Güvenliği: üründe kullanılan malzemelerin içme suyuna kirletici kimyasal katkı yapıp yapmadığını ölçen süreçtir.

    • Kimyasal Performans: ünitenin ömrü veya kapasitesi boyunca kirletici azaltma yeteneklerinin durumunu ölçen süreçtir

    • Yapısal Bütünlük: ürünün 10 yıllık normal ev kullanımına dayanıklılığını ölçen süreçtir.

    • Tüketicilere sağlanan ürün literatürünün WQA’nın etik kurallarını karşıladığından, test sonuçlarıyla uyumlu olduğundan ve standartta belirtilen gerekli bilgileri içerdiğinden emin olmak için diğer incelemelerin yapıldığı süreç başlar.

    Daha az gör
  10. 7 PSİ hava basılmalı Tankta su olmadığı zaman 7 psi olmalı su varsa önce tamamen suyu boşaltılmalı

    7 PSİ hava basılmalı
    Tankta su olmadığı zaman 7 psi olmalı su varsa önce tamamen suyu boşaltılmalı

    Daha az gör