Demir, yerküre yapısında en çok bulunan metallerden biridir. Demire doğada element olarak çok nadir rastlanmakla birlikte, oksijen ve sülfür içeren bileşiklerle Fe+2 ve Fe +3 demir iyonları birleşerek oksitleri, hidroksitleri, karbonatları ve sülfatları oluşturur. Demir, doğada en çok oksitlenmiş haliyle bulunur.
Doğal tatlı su kaynaklarındaki konsantrasyonu 0,5-50 mg/L arasında değişen değerlerde bulunabilir (WHO, 2011, sf.381). Kaya ve minerallerin aşınmasından, asidik maden su drenajından, katı atık sızıntı sularından, atıksu deşarjlarından ve demir ile ilgili endüstrilerden kaynaklı olarak sularda bulunabilir (Health Canada, 1978).
Demir ayrıca, demir bileşenli koagülantların kullanımı ya da su dağıtımında çelik ve dökme demir boruların korozyonu sonucu içme suyunda bulunabilir. 40 µg/L demir (Fe+2 olarak) konsantrasyonları, distile suda tatma yöntemiyle tespit edilebilir.
Toplam çözünmüş madde içeriği 500 mg/L olan bir mineralize kaynak suda, tat ile tespit edilme eşik değeri 0,12 mg/L’dir. 0,3 mg/L ve altı değerlerde suyun tadında genellikle dikkate değer bir değişiklik hissedilmez.
Çamaşır ve seramikler üzerinde leke oluşması da 0,3 mg/L üzerindeki demir konsantrasyonlarında görülmektedir. Ancak 0,05-0,1 mg/L değerleri üzerinde, boru sistemlerinde bulanıklık ve renk oluşumu gözlenebilir. (WHO, 2003, s.3).
İçme suyu kaynaklarında, demir (II) tuzları kararsız yapıda olup, çözünmeyen demir (III) hidroksit formuna geçerek, pas rengi silt şeklinde çöker. Demir ayrıca su şebekesinde istenmeyen bakteriyel gelişime (demir bakterileri) ve borularda çamurumsu bir kaplama şeklinde tortu oluşmasına neden olabilir.
Demir Sağlık Üzerine Etkileri
Demir, özellikle demir (II) oksit durumundayken, insan vücudu için gerekli elementlerden biridir. Demir, 3 mg/L ve üzerine çıkmadığı takdirde insan sağlığına olumsuz etkisi bulunmamaktadır. Ancak tat eşik değerinin bu değerin çok altında kalması sebebiyle insan sağlığı açısından limit değer önerilmemiştir.
Demir Arıtma Yöntemleri
Demir arıtma yöntemlerinin genel prensibi, demir (II) formunun oksitlenmesi ile çözünmeyen formdaki demir (III)’e dönüştürülmesi ve çözünmeyen yeni formun sudan uzaklaştırılmasıdır.
Havalandırma ve kimyasal oksidasyon yöntemi ile demirin oksidasyonu sağlanır ve bunun neticesinde de çözünmeyen formda demire dönüşerek çökebilir hale getirilir. En sık kullanılan kimyasal oksidantlar; oksijen, klor, permanganat, ozon, klor dioksittir (AWWA, sf. 5,6). Yüksek demir konsantrasyonlarında klordioksit kullanımı, inorganik yan ürün oluşturması nedeniyle, uygun olmayabilir.
Havalandırma, kimyasal oksidasyon, durultma, yumaklaştırma, filtrasyon, iyon değiştirme MF/UF, yeraltına besleyerek kuyudan çekme gibi farklı yöntemler demir konsantrasyonuna, sudaki diğer kirletici çeşit ve miktarları gibi etkenlere bağlı olarak tek başına ya da diğer yöntemlerle birlikte kullanılabilir.
Yorum yap