Çözünmüş Oksijen Genel özellikler
Suyun çözünmüş oksijen (ÇO) içeriği; ham su sıcaklığına, arıtmaya ve şebekede gerçekleşen kimyasal/biyolojik proseslere bağlı olarak değişir. İçme suyunun ÇO konsantrasyonu genellikle yeterlidir ancak derin depolardan çekilmesi, şebekede kayda değer oranda mikroorganizma gelişiminin olması ya da uzun süreli yüksek su sıcaklığının söz konusu olması halinde, içme suyundaki oksijen konsantrasyonları düşebilmektedir (NHMRC, 2014, s. 640).
Düşük oksijen konsantrasyonlarında veya anoksik koşullarda, istenmeyen anaerobik mikroorganizma gelişimi sebebiyle, suyun estetik kalitesinin olumsuz etkilenmesinin yanı sıra boru ve tesisatlardaki korozyon da artış göstermektedir.
Bu mikroorganizmalardan, mangan indirgeyen bakteriler siyah mangan tortuları üreterek borularda birikme ve çamaşırlarda lekelenmeye sebep olabilmektedir. Sülfat indirgeyen bakteriler, hidrojen sülfür üreterek, içme suyuna çürük yumurta kokusu verebilmektedir. Nitrat indirgeyen bakteriler ise, sağlık açısından daha zararlı olan nitrit üretebilmektedir (NHMRC, 2014, s. 640).
Estetik kaygılar sebebiyle (tat, koku, korozyon) % 85 ve üzeri doygunluk, içme suyu için kılavuz değer olarak verilebilir.
Çözünmüş Oksijen Değeri
Göllerin ve sulak alanların su kalitesinde belirleyici parametrelerden birisi olan çözünmüş oksijen (ÇO) miktarı sucul ekosistem içerisinde yaşayan canlıların yaşamlarını devam ettirmesi için önemli bir yere sahiptir. Ayrıca su içerisinde bulunan organik maddeleri parçalayan aerobik mikroorganizmaların faaliyetlerini stabil düzeyde tutmak ve devam ettirmek ve suyun organik madde yükünü azaltmak için de önemlidir. ÇO miktarı suyun ekolojik kararlılığının çok önemli bir ölçütüdür. Göller ve sulak alanların ÇO miktarını doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen birçok parametre bulunmaktadır. Bunlar genel olarak; su sıcaklığı (ters orantılı), su yüzeyinde atmosferik gazın kısmi basıncı (yükseklik ya da derinlik; doğru orantılı), suda çözünmüş tuz yoğunluğu (ters orantılı), su içinde gerçekleşen biyolojik olaylardır.
Deniz seviyesinden yüksek rakımlı bölgelere çıkıldıkça basıncın azalması, havadaki oksijen miktarının azalması ve sıcaklığın azalması gibi etkenler sucul ortam içerisindeki ÇO miktarında dolaylı olarak yükseklik faktörünün de etkili olduğunu göstermektedir. Gaz çözünürlüğü sıcaklık ile önemli ölçüde değişir. Tatlı sularda çözünmüş oksijenin doygunluk değeri 1 atm hava basıncında ve 0ºC’de 14.6 mg/L’den 35ºC’de 7 mg/L’ye kadar düşer. Doygunluk, atmosferik oksijen ile su ortamındaki çözünmüş oksijenin dengede olduğu konsantrasyondur. Başka bir ifade ile su ortamında bulunabilecek maksimum çözünmüş oksijen konsantrasyonudur. Doğal su ortamlarında çözünmüş oksijen doygunluk konsantrasyonunu etkileyen parametreler; suyun saflığı, suyun sıcaklığı ve açık hava basıncıdır (su ortamının rakımı)
Çözünmüş Oksijen Sağlık üzerine etkileri
İnsan sağlığı üzerinde direk bir etkisi olmamakla birlikte, içme suyunda düşük konsantrasyonlarda olması halinde boru ve tesisatın korozyonuna ve bu da kurşun, bakır ve kadmiyum gibi metallerin konsantrasyonlarında artışa sebep olabilmektedir. Ayrıca hidrojen sülfür ve nitrit artışı da söz konusu olabilir.
Çözünmüş Oksijen Arıtma yöntemleri
Havalandırma ve ozonlama ile oksijen konsantrasyonu arttırılabilir.
Yorum yap