Deniz Çayırı Nedir?
Akdeniz’e endemik çiçekli bir bitkidir. Denizlerin tabanında olurlar. Bilimsel ismi Posidonia oceanica olarak geçer. Balinalar gibi karadan denize dönüş yaptığı için kara bitkisi özelliklerini korumaktadır. Su altında olan bu bitkinin çiçek açtığı belgelenmiş bir gerçektir. Lifli yapıdaki egagropili adı verilen meyvelerini de sahile vurmasıyla bilinir.
Kültürel Tarih Bağlantısı
Danimarka’daki en büyük ve en eski ikinci araştırma üniversitesi olan Aarhus Üniversitesi’nden katılımcıların da yer aldığı uluslararası bir araştırma projesi, deniz çayırlarının kültürel tarihimizi nasıl koruduğunu belgeledi.
Deniz çayırları, deniz tabanının örtüsü gibidir. Arkeolojik kalıntıların, çayırın özellikleri sayesinde uzun yıllar boyu korunabildiğine dikkat çeken çalışmanın anlatıldığı makale Ambio dergisinde yayımlanmıştır.
Bu çayırların çok önemli bazı işlevleri var; atmosferden karbon dioksiti uzaklaştırmak, kıyıları deniz düzeyinin yükselişinden korumak ve biyo-çeşitliliği artırmak gibi… Ancak yine de deniz çayırı bundan daha fazlasını da yapıyor.
Bir çok arkeolojik hazine buralarda: Danimarka’da Taş Devri yerleşimleri, Akdeniz’de Finike, Roma ve Yunan gemi batıkları ve Avustralya’da daha yakın zamanda gerçekleşen batıklar..
Çayırlar, dalganın enerjisini yavaşlatıp deniz tabanını durağanlaştırıyor. Bu sayede kalıntılar oralarda oluyor.
Deniz çayırları ayrıca yosun kalıntılarını ve başka parçacıkları yakalayarak, örtü gibi katmanlarla deniz dibini yapılandırıyor. Çürümeyi artıracak olan oksijeni uzakta tutarak, arkeolojik hazineleri saklamak için gereken doğru koşulların oluşmasına da yardım etmiş oluyorlar. Böylelikle, çayırların organik ve kimyasal yapısı, kalıntıları binlerce yıl boyu koruyabilen bir oluşum meydana getiriyor.
Tarihsel Bir Arşiv
Binlerce yıl içinde yavaş yavaş oluşan deniz tabanı, tarih boyuna insan etkinliklerine ilişkin kavrayışları içinde bulunduruyor. Çayırlar tıpkı arşivler gibi.
Tarihler ve Akdeniz’deki çayırın altında bulunan kalın birikintilerin kimyasal analizleri, toprağın tarımda ve metal çıkarılmasında nasıl kullanıldığı hakkında ipucu veriyor. Buna benzer bir çok şeyi gün ışığına çıkarıyor.
Deniz Çayırını Korumalıyız
Bu kadar mükemmel de olsa, deniz çayırı o kadar da güçlü değil. Düşük su kalitesine, fiziksel hasara ve ısı dalgalarına karşı fazlasıyla duyarlı. Yapılan çalışmalarda, çayırın kaybının kalıntılar içeren arkeolojik alanları nasıl korumasız bıraktığı belgelendi. Bu da kültürel tarihin kaybı anlamındadır. Sadece bununla da kalmıyor. karbon açısından da önemli bir yere sahip deniz çayırı. Suya daha iyi davranıp, halen daha şansımız varken bu çayırları ve diğer sucul canlıların ölmesine izin vermemeliyiz.
Yorum yap