Yaşam kaynağımz olan su, bedenimizi toksinlerden arındırır; hücrelerimizi atıklardan temizler ve vücuttan atar. Bu nedenle uzmanlar uzun ve sağlıklı bir Türkiye yaşam için bol bol su içilmesini tavsiye ediyor.
Kronik susuzluk dünyadaki en yaygın sağlık problemlerinden biri. Doğum esnasında yüzde 75’i suyla kaplı olan insan vücudunda, gelişmeye bağlı olarak bu oran hızla azalıyor. Yetişkinlerde ise bu oran yüzde 50’lere kadar düşüyor. Bu düşüş, yani vücuttaki sıvının tükenmesi yaşlanmanın başladığını gösteriyor. Çoğu insan vücudun susuz kalma belirtilerini göz ardı ederken, bunu farklı içeceklerle geçiştiriyor. Ancak bazı içecekler idrar sökücü ve kanın asitlik düzeyinin artmasına neden olduğu için daha vahim sonuçlar yaratıyor.
Besinleri taşıyan ve vücut enerjisini hücrelere ileten oldukça önemli bir çözücü olan su, vücut ısımızı düzenler; beyin, omurilik gibi hayati organlar için bir dengeleyici olarak çalıştırır. Eklemlerimizin daha etkin hareket edebilmesi için de adeta yağ görevi görür.
Yaşam kaynağı su, bedenimizi toksinlerden arındırmada da çok önemli bir role sahip. Hücrelerimizi atıklardan temizler ve vücuttan atar. İdrara çıkma, terleme ve sümkürme, solunum vücudun toksinlerinden arınmasının çeşitli yollarıdır. Bu nedenle vücudun su ihtiyacı oldukça önemli. Susuzluk tehlikesi de vücuttan toksinlerin atılmasını engeller ve dokuların zarar görmesine yol açar. Susuzluk ayrıca vücudun enerji seviyesini ve vücudun yaşamını sürdürme kabiliyetini azaltır. Bu nedenle uzmanlar sağlıkı ve uzun bir yaşam; genç, parlak ve sağlıklı bir cilt için suyu hayatımızdan eksik etmemizi söylüyor.
Su, gün içerisinde vücudumuzdan sindirim, terleme ve nefes alma yoluyla sürekli eksiliyor. Kaybolan su miktarının da mutlaka yerine konması gerekiyor.
Günlük su tüketimi konusunda herkes için geçerli bir oran söylemek zor olsa da uzmanlar, sağlıklı bir yaşam için günde ortalama iki litre su içilmesini söylüyor. Bitki çayları ya da sebze suları günlük su tüketimine dahil olabilir ama alkol, meşrubat ve gazlı içecekler sıvı olmasına karşın asla suyun yerini tutmuyor. Ayrıca ekmek, kraker gibi kuru gıda alıyorsanız, sıcak bir iklimde yaşıyorsanız, yoğun bir egzersiz programınız varsa, sauna ya da buhar banyosuna giriyorsanız daha fazla su tüketmelisiniz. Yeteri kadar su tüketmediğinizi düşlünüyorsanız günlük idrara çıkma sayınıza bakın. Günde 8-10 defa idrara çıkıyorsanız ve idrarınız açık renkteyse, bu ideal su miktarını tükettiğinizi gösterir.
Suyu yeteri kadar tüketmediğimiz zaman ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşabiliriz. Örneğin, vücudumuzdaki yüzde 1’lik su azalması bizi susatır, yüzde 5 hafif ateşe yol açar, yüzde 10 böbrekler zorlanır ve böbrek yetmezliği görülebilir, kaslarınız da spazm başlar, yürümek imkansızlaşır. Yüzde 20’lik su kaybında ise cilt çatlar, organlar durur, ölüm gerçekleşir.
Ne Zaman Su İçmeliyiz?
Güne başladığınızda ilk saatler oldukça önemli. Sabah uyandığınızda mutlaka bir ya da iki bardak su için. Günün bu ilk suyu gece boyunca metabolize edilen atıkların vücuttan atılmasına ve yoğunluğu artan kanın seyrelmesine yardımcı olur. Gün boyunca da her fırsatta susamayı beklemeden su içmeyi alışkanlık haline getirin. Unutmayın susadığınızda vücudunuzdaki suyun yüzde 1’ini çoktan kaybetmişsiniz demektir.
Su, vücudumuzun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için hayati öneme sahip bir bileşendir. Vücut sıcaklığını düzenleyen, metabolizmayı destekleyen, besinlerin sindirimini kolaylaştıran ve toksinlerin atılmasına yardımcı olan suyun önemi oldukça büyüktür.
İşte su içmenin bazı faydaları:
Sağlıklı bir yaşam tarzı için, her gün yeterli miktarda su tüketmek önemlidir. Yetişkin bir insanın günlük su ihtiyacı, vücut ağırlığına ve yaşam tarzına bağlı olarak değişebilir, ancak genel olarak 8-10 bardak (2-2,5 litre) su tüketmek önerilir.