1 litre atık yağın 1 milyon litre içme suyunu kirlettiğini, hatta suyun kirlenmesinde atık yağların %25 oranında etkisi olduğunu biliyor muydunuz? Atık yağ yaşam için vazgeçilmez olan suyumuzu kirlettiği gibi kanalizasyon sisteminde de arızalara neden olmaktadır. Bu sebeple kullanılmış olan yağların kapta biriktirilerek lavabolara dökülmemesi önemli bir konudur.
İnsanlar doğal kaynakların sınırsız olduğunu zannedip çevreye sorumsuzca zarar vermektedir. Zaman içerisinde kaynaklar tükenmeye başladıkça bilinçlenme oluşmuş ve geç de olma önlemler alınmaya başlamıştır. Tüm dünyada bu konuda ciddi çalışmalar yapılmaktadır. Sadece yönetimlerin değil her bireyin bu konuda duyarlı olması ve çevreyi korumak için ne gerekiyorsa yapması gerekiyor.
Su kirliliğinin yüzde 25’inin atık yağlardan kaynaklanmasının yanı sıra kanalizasyon sistemine de zarar vermektedir. 100 metrelik kanalizasyon arızası için 4 saat mesai ve ciddi rakamlarda harcama yapılıyor. Bu maliyet belediyelerden çıkmış gibi görünse de aslında toplumun cebinden çıkmaktadır. Çevre için, gelecek için, gereksiz maliyet için yağların lavabolara dökülmesine son verilmelidir.
Ülkemiz Avrupa’nın en çok bitkisel yağ tüketen ülkesidir. Her yıl binlerce ton atık yağ değerlendirilebilecekken ne yazık ki çok büyük kısmı kanalizasyona karışmaktadır. Atık yağların biodizel yolu ile geri dönüşümü sağlanmalıdır. Bitkisel yağların toplanarak biodizel üretim tesislerinde değerlendirilmesi ve araçlarda yakıt olarak kullanılması sağlanmalıdır. Atık yağların toplanıp işlenmesi sonucunda doğanın korumasıyla birlikte ekonomiye de katkı sağlanmaktadır. Atık yağların işlenmesi ile yağlı boya, sanayi sabunu, biyodizel yapmak için ürün elde edilebilmektedir.
Lavabolara dökülen yağların parçalanması çok zordur ve arıtma tesislerine çok büyük yük getirmektedir. Lavaboyu ardından kanalizasyon sistemini tıkayan atık yağlar boruların içinde birikerek tıkanmaya neden olur. Alt yapının bozulmasına neden olan bu durum şiddetli bir yağış sonucu su taşmasına neden olabilir. Milyonlarca lira da çöpe gitmiş olur.
Suların üzerinde ince bir tabaka halinde kalan atık yağ ne yazık ki su altındaki yaşamı da çok kötü etkilemektedir. Su yaşamının oksijensiz kalmasına ve canlıların ölmesine neden olur.
Çöplüklerden toprağa sızan yağ yer altı sularını kirletir. Her ne kadar dünyanın dörtte üçü sularla kaplı olsa da yalnızca yüzde 2 si kullanılabilmektedir. Bilinçli olan her bireyin çevresini bilgilendirmesi suyun da bir gün tükenebileceğini bu konunun ne kadar önemli olduğuyla ilgili olarak çevresini uyarması insanlık görevidir. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak tüm insanlığın görevidir.
Yorum yap