Galip Arduç Yönetici
Alkali Su Zenginliği
Alkali su, vücudumuzun büyük bir çoğunluğunu oluşturan ve yaşam faaliyetlerimizin devamlılığını sağlayan su; metabolizmanın çalışması için gereken önemli bir maddedir. Bunun yanında, dolaşım, boşaltım ve üreme gibi birçok yaşamsal faaliyeti icra etmemizde önemli bir yer tutmaktadır.
Temiz, saf, sağlıklı bir suya erişim imkanına sahip olmamız belki de hayattaki en büyük şanslarımızdan biridir. Çünkü dünyada çok fazla su sıkıntısı yaşayan özellikle de içme suyuna erişim sağlayamayan pek çok ülke vardır. Ancak unutulmamalıdır ki sahip olduğumuz tüm kaynaklar sınırlıdır, bir gün kaynakları tüketebiliriz.
Peki günlük yaşantımızda su açısından zengin bir ülkede yaşıyorken bizim su kalitesinde en dikkat ettiğimiz nokta nedir?
Hiç kuşkusuz market raflarından bile su alırken aklımıza ilk gelen kavram ‘’pH’’ (Power of Hydrogen)’dır. Birçok kaynağa göre pH; sıvı çözeltilerde hidrojen iyonlarının konsantrasyonunun eksi logaritması olarak bilinir. Daha basit bir ifade ile hidrojen iyonlarının yoğunluğu diyebiliriz.
pH ölçeği 0-14 arasındadır. pH’ı 0-7 arasındaki herhangi bir şey asidik; 7 nötr ve 7’nin üzerinde pH alkalin (veya bazik) kabul edilir. Bir sıvının pH değeri ne kadar yüksek olursa, o kadar az serbest hidrojen iyonuna sahiptir; pH’ı ne kadar düşük olursa, hidrojen iyonları o kadar fazla olur.
Alkali sular tam da burada karşımıza çıkmaktadır. Kalsiyum ve magnezyum iyonlarında bulunan doğal olarak oluşmuş elektrik yüklerinden yaralanan; elektroliz kullanılarak alkalin ve asit fraksiyonlarına ayrılan sudur. Halk arasında aslında ‘’ bazik su’’ denilebilir çünkü pH’ı 7’nin üzerinde özellikle de 8’in üstündeki değere sahip sulardır. Vücudunuz tamamen bir denge üzerine kuruludur. Bu dengede suyun pH seviyesi önemli ölçüde etki etmektedir. Alkali sular kalsiyum, magnezyum, bikarbonat, potasyum ve silika (Silisyum Dioksit minerali) içerikleriyle oldukça zengindir. Elektronca zengin olan bu sular vücutta serbest radikalleri nötralize eder.
Peki günlük hayatımızda alkali sulara kolayca ulaşmamız mümkün müdür?
Günümüz teknolojileri ile bu sorun ortadan kalkmıştır diyebiliriz. Birçok su artıma cihazları alkali suların tüketiminde öne çıkar. Birden fazla markanın ürettiği bu cihazlar, alkali suya kolayca erişimimizi sağlar.
Alkali Su Tüketiminin Vücuda Olumlu Etkileri
Kimi araştırmalara göre alkali su tüketiminin vücut üzerinde çok net bir etkisi yoktur. Ancak yapılan bazı araştırmalara göre ise bu tüketim vücuda olumlu sonuçlar vermektedir.
pH’i yüksek su tüketimi yaşam enerjisini arttırır; daha sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yaşam düzenini oluşturmada ölçüt haline gelir. Genel anlamda daha dingin hissettirir, stresi ciddi oranda azaltır.
Detoks etkisi çok yüksektir, bağışıklık sistemini olumlu etkilemektedir.
2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre; içme suyundan farklı olarak pH 8.8 alkali su, pepsin enzimini anında denatüre ederek kalıcı olarak etkisiz hale getirir. Bu nedenle, alkali su tüketimi, reflü hastalığı olan hastalar için iyi bir alternatif olabileceği öne sürülmüştür.
50 kadın ve 50 erkeğin bulunduğu başka bir araştırmaya göre; alkali suyun egzersiz sonrası kan akışkanlığını arttırdığını gözlemlenmiştir.
Sonuç olarak su vücudumuz için vazgeçilmez bir temel maddedir. Bu denli önemli bir maddeyi vücudumuza alırken kalite parametresi yönünden pH kavramı karşımıza çıkmaktadır. Alkali sular pH’ı yüksek olan sulardır. Bu yüksek değer diğer içme sularına göre daha fazla ön plandadır. Günümüzde alkali sular hakkında aslında yeteri kadar araştırma bulunmamaktadır.
Ancak elimizde var olan bazı araştırmalar gösteriyor ki alkali sular sağlık açısından diğer içme sularına kıyasla daha olumlu etki yaratıyor diyebiliriz. Gerek su arıtma cihazları ile gerekse kendimiz evde alkali su elde edebiliriz. Böylelikle sağlığımız açısından asit-baz dengesini kurarak beslenmemizde önemli bir adım atmış olabiliriz. Umuyorum ki önümüzdeki zamanlarda daha fazla araştırmalar ortaya konulup alkali su tüketiminin tüketici tarafından benimsenmesi sağlanmış olacaktır.