Pompalı su arıtma cihazları, şebeke suyunu çeşitli filtrelerden geçirerek suyu arıtır. Bu cihazlarda, suyun basıncını artırmak için bir pompa kullanılır. Pompa, suyun basıncını artırarak, suyun filtrelerden daha kolay geçmesini sağlar.

Pompalı su arıtma cihazlarının çalışma prensibi şu şekildedir:

1. 1. Şebeke suyu, cihazın girişine gelir.

1. 1. Pompa, suyun basıncını artırır.

1. 1. Yüksek basınçlı su, filtrelerden geçer.

1. 1. Filtreler, sudaki tortu, çamur, kum, mikroorganizmalar ve diğer safsızlıkları uzaklaştırır.

1. 1. Temiz su, cihazın çıkışından çıkar.

Pompalı su arıtma cihazları, genellikle aşağıdaki filtrelerden oluşur:

• • Ön filtre: Sudaki kaba kirleticileri ve tortuları uzaklaştırır.

• • Karbon filtre: Sudaki klor, koku ve renk maddelerini uzaklaştırır.

• • İnce filtre: Sudaki küçük tortuları ve mikroorganizmaları uzaklaştırır.

• • Ters ozmoz membranı: Sudaki mineralleri ve tuzu uzaklaştırır.

Pompalı su arıtma cihazlarının avantajları şunlardır:

• • Suyun kalitesini önemli ölçüde artırır.

• • Sudaki klor, koku ve renk maddelerini uzaklaştırır.

• • Sudaki mineralleri ve tuzu uzaklaştırır.

• • İçme suyu için güvenli ve sağlıklı su sağlar.

Pompalı su arıtma cihazlarının dezavantajları şunlardır:

• • Elektrik gerektirir.

• • Kurulumu ve bakımı daha karmaşıktır.

• Daha pahalıdır.

İçme suyu için kabul edilebilir bir iletkenlik değeri, 50-250 mikrosiemens/cm (µS/cm) aralığıdır. Bu aralıkta iletkenliğe sahip su, insan sağlığı için güvenli kabul edilir. İletkenlik değeri 250 mikrosiemens/cm’nin üzerinde olan su, insan sağlığı için riskli olabilir.

İçme suyundaki yüksek iletkenlik, suyun içinde çözünmüş mineral ve tuzların fazla olduğunu gösterir. Bu, suyun sertliğine, tadına ve kokusuna olumsuz etki edebilir. Ayrıca, yüksek iletkenlikteki su, bakteri ve mikroorganizmaların üremesi için daha elverişli bir ortam sağlayabilir.

Ülkemizde uygulanan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmeliği”ne göre, insani tüketim için müsaade edilen en yüksek iletkenlik değeri 2500 mikrosiemens/cm’dir. Bu değer, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiye ettiği değerin yaklaşık 10 katıdır.

İçme suyunun iletkenliğini düşürmek için, suyun arıtılması gerekir. Arıtma işleminde, sudaki çözünmüş mineral ve tuzların bir kısmı uzaklaştırılır. Bu sayede, suyun iletkenliği düşürülür ve suyun kalitesi artar.

İçme suyunu arıtmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:

• • Filtrasyon: Su, kum, karbon veya seramik gibi filtrelerden geçirilerek, içindeki tortu, çamur, kum ve mikroorganizmalar uzaklaştırılır.

• • Buharlaştırma: Su, kaynatılarak buharlaştırılır ve geriye kalan katı maddeler uzaklaştırılır.

• • Elektroliz: Su, elektrik akımı uygulanarak ayrıştırılır ve içindeki mineral ve tuzlar uzaklaştırılır.

İçme suyunu arıtmak için bir su arıtma cihazı kullanmak da mümkündür. Su arıtma cihazları, çeşitli arıtma yöntemlerini kullanarak suyun kalitesini artırır.

“Canlı su” terimi, genellikle içerdiği çeşitli mineraller, iz elementler ve organizmalar nedeniyle zengin ve sağlıklı kabul edilen bir su kaynağını ifade eder. Bu su kaynakları genellikle doğal su kaynaklarıdır ve içerdikleri mineraller, iz elementler ve organizmalar nedeniyle biyolojik olarak zengindir. Ancak, terimin kesin anlamı bölgesel ve kültürel farklılıklara göre değişebilir.

Terimin anlamı biraz değişkenlik gösterebilir, ancak genellikle “canlı su” ifadesi, içeriğindeki doğal mineraller ve mikroorganizmalar nedeniyle insan sağlığına faydalı olduğuna inanılan bir su kaynağını tanımlamak için kullanılır. Bu tür suların içerdiği mineraller genellikle suyun tadını iyileştirir ve sağlık yararlarına katkıda bulunabilir.

Ancak, “canlı su” terimi genellikle belirli bir bilimsel standartı ifade etmez ve bu nedenle tanımı konumdan konuma, kültürden kültüre değişebilir. Sağlık ve içme suyu standartları genellikle belirli kriterlere dayanır ve suyun güvenli ve sağlıklı içilebilir su olarak kabul edilebilmesi için belirli standartlara uyması gerekir.

Aynı zamanda canlı su; Canlı su; kimyasal yapısı değiştirilmeden moleküler yapı formu yeniden düzenlenmiş, oksijen seviyesi maksimuma çıkartılmış, moleküler olarak alan yüklene bilirliği artırılmış ve enerji seviyesi yükseltilmiş, moleküler hafıza yapısı kazandırılmış sudur.

Özetle, “canlı su” terimi genellikle insanların içmeyi tercih ettiği ve sağlıklı olduğuna inandığı doğal ve mineralli su kaynaklarını ifade eder, ancak bu terimin kullanımı yerel kültürlere, coğrafi bölgelere ve bireysel algılara bağlı olarak değişebilir.